Ahmet Küçükşahin

Türkiye'deki Gelir Dağılımı Çok Adaletsiz

Ahmet Küçükşahin

(Duymadık-Bilmiyorduk Demeyin)

TÜİK'in 2023 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması'na göre, en yüksek eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay yüzde 49,8, yani toplam gelirin yaklaşık yazısı iken, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun payı yüzde 5,9'dir. 

Bu dağılıma göre, Türkiye, gelir eşitsizliğinde Avrupa Birliği ülkeleri arasında 1‘nci sıradadır. 
Bu istatistiğin anlamı şudur; 

2023 yılında nüfusun en zengin yüzde 20’si yani 85 milyonun en zengin 17 milyonu ülkede bir yılda üretilen toplam gelirin yarısını almışken, geri kalanlar (yani yüzde 80) 68 milyon kişi gelirin öteki yarısına talim etmiş.

Malatya üzerinden bir örnekle şöyle ifade edebiliriz; 2023 yılında Malatya’da 8 milyar TL.lik bir gelir elde edilmiş olsun. Bu 8 milyar liralık gelir, eşit bir şekilde dağıtılmış olsaydı, kişi başına yıllık 10.000 lira, aylık olarak kişi başına 834 TL düşecekti. 

Oysa Türkiye’de hükümetin uyguladığı politikaların sonucu olarak iş çığırından çıkmış vaziyette! 
Adaletsiz gelir dağılımı neticesi olarak geçen sene, Malatya’nın en zengin yüzde 20’lik kesimi yani ilk 160 bin kişi, kişi başına ortalama 25.000 TL alırken, en fakir 160 bin kişi (son yüzde 20’lik kesim) kişi başına 3.000 TL almıştır. 

Dört kişilik bir aileyi düşünecek olursak; zengin bir ailenin ortalama yıllık geliri 100.000 TL olurken, dört kişilik fakir bir ailenin yıllık geliri 12.000 TL olmuştur. 

Daha anlaşılır olması için yıllık olarak ifade edilen bu rakamları aylık olarak ifade edecek olursak; geçen yıl dört kişilik zengin bir ailenin eline ayda (100.000 TL:12 ay) 8.340 TL geçmiş iken, dört kişilik fakir bir ailenin eline ayda (12.000 TL:12 ay) 1.000 TL geçmiştir. 

Çevremdeki insanlardan “AVM’lerin dolu olduğu, fakirliğin olmadığı, açım diyenlerin yalan söylediği“ şeklindeki sözlerin karşılığı budur. 

Aslında böyle söyleyenler de AVM’lerden bir şey alamıyorlar ve AVM’lerde alış veriş yapan zengin kesimi örnek gösteriyorlar, ancak bunun bilincinde değiller. 

Demokrasilerde ağlamayana meme vermezler. 

Zira ağlamayan, halinden memnun kabul edilir. 

Ağlamanın iki türlüsü vardır. Birincisi gösteri ve yürüyüş yaparak taleplerini çılgınca dile getirmek, ikincisi daha sakin bir şekilde yaklaşık iki yılda bir yapılan seçimleri bekleyerek tercihlerini gözden geçirmektir.

Her şeye rağmen mevcut kötü gidişata oy vermenin parti yöneticileri açısından karşılığı; o yörede uygulanan politikaların doğruluğunu teyit anlamına gelir. 

Yazarın Diğer Yazıları