Yaklaşık 15 gündür Türkiye’nin gündemine giren Korona virüsü hakkında basında ve sosyal medyada verilen bilgiler çerçevesinde artık başkasına izah edecek kadar bilgi sahibiyiz.
Benim uzmanlık alanım olmadığı için bilinenlerin ötesinde bir şey söyleyebilmem mümkün değil.
Söylesem bile inandırıcılığı olmaz ve abes kaçar.
İnancımıza göre ölüm kaçınılmazdır yani “Her canlı ölümü tadacaktır. Almış olduğumuz her türlü önleme karşın yine de virüse yakalanma ve sonucunda ölümü tatma ihtimalimiz vardır.
Tedbir alınmadığı takdirde olasılık yüzde 40 ise, tedbir alındığı takdirde virüs alma olasılığı sıfıra yakın olacaktır.
Buna rağmen virüs alındığı için acı çekerek 3-5 günde ölmek, mukadderat olarak nitelendirilebilir.
Bana göre, asıl sorun öldükten sonra başlıyor.
- Cenazenin insanlara temas etmemesi sağlanacak,
- Cenazenin üzerinde bulunan Korona virüsünün öldürücülüğü nedeniyle, imam cenazeye yaklaştırılmayacak ve büyük bir olasılıkla cenaze yıkanmayacak ya da uzaktan hortum tutularak yıkanacak,
- Cenazenin kefenleneceği şüpheli, bir naylon torbaya konulması daha muhtemel,
- Asla tören yapılmayacak, namazı kılınmayacak,
- Cenazenin defnedilmesi esnasında yakınları bulunamayacak,
- Cenazeyi üç-beş görevli götürüp gömecek,
- Cenaze gömüldükten sonra, cenazeyi gömen görevlilerin giysileri toplanarak yakılacak,
- Ölen şahıs ile yakın temasta olan yakınları taziye almak yerine hepsi karantinada olacak, belki de onlar da hastanelerde can derdine düşmüş olacaklar ve kimse cenaze evine uğrayamayacak,
- En iyi olasılıkla taziye ancak telefonla alınabilecek,
Kısaca, “ölüm mukadder, eceli gelmiş, yaşayacağı bu kadarmış” diyerek acımızı hafifletmeye çalışsak da cenazenin gömülmesi süreci ve sonrasında yaşanacak olanlar acıyı ağırlaştıracaktır.
Bu nedenle herkes birbirine sahip çıkmalıdır.
En sevdiğimiz bir kimsenin 3-4 gün içinde ölmesinin vereceği acıya katlanalım derken, o kişinin cenazesinin maruz kalacağı muamele ölümden daha ağır olacaktır.
Bu nedenle yetkililerin ifade ettiği tedbirlere uyalım. Yani, evimizde oturalım, misafir kabul etmeyelim, bağışıklık sistemini artıcı yiyecek ve içecekleri yemeye özen gösterelim, elimizi sık sık yıkayalım, açık havada bağda-bahçede çalışalım.
Hata olasılığını en düşük seviyeye indirmek için yapılan tavsiyelere uyalım.
