Ahmet Küçükşahin

1919-1923 Anadolu'da Propaganda-1

Ahmet Küçükşahin

Bizlere Milli Mücadele tarihi öğretilirken, sanki her şey (düşmanların durumu, düşmanın ne yapmak istedikleri, İstanbul hükümetinin teslimiyeti, Sevr Anlaşmasının ne getireceği gibi konular) berraklığı ile açıkmış gibi anlatılır. Bununla birlikte Anadolu halkı da her şeyin farkındaymış gibi bir tablo çizilir. Bu koşullarda Mustafa Kemal halkı arkasına aldı ve Osmanlı’yı devirerek Cumhuriyeti kurdu şeklinde anlatılır. 

 

Oysa her şey bilinmezliklerle doluydu. Halkı bilgilendirecek gazete, radyo, televizyon olmadığı gibi özellikle köylerde bunları okuyup anlamak için okuma yazma bilen insan da yoktu. Bütün duyurular, bazı şehirlerde bulunan telgraflarla yapılırdı. 

1919-1920 yıllarındaki mücadelelerin çok büyük bir bölümü kardeş kavgası ile geçmiştir. Padişah yanlısı olan halk ile düşmana karşı silahla mücadeleden yana olan halk arasında karşılıklı öldürmelerle geçmiştir. 

Mustafa Kemal tarafından 22 Haziran 1919 tarihinde İstanbul’da bulunan bazı şahıslara gönderdiği mektuplarda “Acı olan, durumu öldürücü biçime sokan en keskin etmen, İstanbul’daki karşı akımlar ve ulusal hedeflere zararlı bir biçimde desteksiz bırakan siyasal ve ulus yararına aykırı propagandalardır” deniyordu. 

Anadolu halkının birbirini öldürmesinin en önemli nedeni her iki tarafın birbirini hain olarak görmesinden ileri gelmektedir. Çünkü yetkili makamlarca bilgilendirme bu şekildedir. Yani halk verilen bilginin doğruluğuna inanarak tavır almıştır. Bu bağlamda propaganda ve dedikodular büyük rol oynamıştır. 
İç isyanlara yani kardeş kavgasına neden olan propaganda ifadelerini şöyle özetleyebiliriz. 

Konya Bozkır İsyanı (27 Eylül-4 Ekim 1919) Kullanılan Propagandalar

“Delibaş’ın tellalları ‘Kim Kuvvacılarla, Konguracılarla birlikte hareket eder, Yunan diye Abdulhamit Han’ın çocuklarının askerlerine saldırırsa şer’an kafirdir’ diye bağırarak sokaklarda dolaşmaya başladı.”

(Kuvvacı= Kuvayı Milliyeci, Konguracı= Milli Mücadele yanlısı olanlar.)

“Ermenek’i basmak üzere Tepebaşı nahiyesine gelen isyancılara eşraftan oluşan bir nasihat heyeti gönderildi. İsyancılar, onları Halifeye ihanetle suçladılar. Karılarını ortaklaşa kullanacakları bir yönteme razı oldukları için ‘godoşluk’la suçladılar.” (Milli Mücadelede bulunanların, Ruslarla irtibata geçtikleri için komünistlikle suçlanıyorlar.)

“Onlara göre Yunan ordusu değil, ‘Abdulhamit Han’ın oğullarının ordusu idi’, ‘Şeriatı egemen kılmak’ için geliyorlardı.”

Koçgiri İsyanı (6-17 Mart 1920) Kullanılan Propagandalar

“İstanbul Hükümeti Sevr Anlaşması ile (Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da) Kürtlere tanınan bölgede özerklik vermeyi kabul ediyor. Ankara hükümeti ise bizden sadece vergi ve asker istiyor.”

“Oysa Padişahın asker toplama emri bulunmuyor.”

 “Dersimliler asker vermeyi reddettiler, Kemahlılar da asker vermesin.”

“İstanbul’dan yana olmak bizim yararımıza.” 

“Kürt Teali Cemiyeti İngilizlerle yaptığı anlaşma ile İstanbul Hükümetinin bu yoldaki vaatlerini sağlamaya çalışıyor. ”

NOT: Bu yazı, 1919-1923 Anadolu’da Propaganda-1,2,3 şeklinde üç bölüm halinde sunulmuştur. 

Yazarın Diğer Yazıları