Dün AK Parti Malatya İl Başkanlığı ile ilgili duyumlarımı paylaşmıştım.
Ve yine AK Parti içerisinde bazı isimlerin ciddi ciddi konuşulduğunu yazmıştım.
AK Parti İl Başkanı İhsan Koca’nın görevde alınacağı ile ilgili çok ciddi duyumlar aldığımı belirtmiştim.
Ve Cemal Akın, Mustafa Şahin, Kahraman Kavuk isimlerini yazmıştım.
Dünkü yazımdan sonra AK Parti Malatya eski milletvekili Mustafa Şahin beni aradı.
Açık açık bunun yalan ve iftira olduğunu söyledi.
“Mevcut İl Başkanımız İhsan Koca halen o koltuktayken ve daha bir yıl önce atanmışken sanki Sayın İhsan Koca’nın ayağına çalışıyoruz havası yaratmak çok ayıptır” dedi.
Bu duyumların AK Partililer tarafından konuşulduğunu ve bana aktarıldığını, sizin İhsan Koca’nın ayağına çalıştığı anlamına gelmediğini, ama isminizin konuşulduğunu söyleyince…
Hayır, dedi.
“Yazı o anlama gelmiyor sanki ben mevcut başkanımız varken onun ayağına oynuyorum gibi olmuş.” dedi.
Ve çok net bir cümle kurdu:
“Şu anda il başkanlığı koltuğu boş olsa dahi benim böyle bir düşüncem yoktur. Size bu tür bilgiler verenler iftira atıyor. Şu anda bir il başkanımız var. Farklı bir algı oluşturup Sayın İhsan Koca’yı yıpratmak AK Parti’ye zarar vermektir. Yazıktır, günahtır. Siyaset hayatım boyunca kimsenin ayağına çalışmadım.” dedi.
Kısacası Mustafa Şahin net bir şekilde o koltuk boş olsa dahi benim il başkanı olma gibi bir düşüncem yoktur, dedi.
Bu cevap verme olayını biraz açmak istiyorum.
Mustafa Şahin özelinde değil, Malatya’da daha önce siyaset yapmış veya şu anki siyasetçilerin tavrını anlamıyorum.
Cevap vermenin farklı algılanacağını düşünen maalesef çok siyasetçimiz var.
Mesela Sayın Şahin aradı ortalıkta dolaşan ve gerçekten AK Parti yöneticileri tarafından ciddi ciddi konuşulan bir konuya birinci ağızdan cevap verdi.
Bu tutumunu geçen yıl yine bir yazımdan sonra da yapmıştı.
Sırf bu tutumdan dolayı teşekkür ediyorum.
Ama maalesef Malatya’da CHP de dâhil çoğu siyasetçimiz sanki bizler uzayda yaşıyoruz havası veriyorlar.
Malatya AK Parti il başkanı İhsan Koca da olsa Cemal Akın da olsa benim için fark etmez.
Ben gazeteciyim, bana ne…
Bizler yapılan veya yapılmayan icraatların yorumunu veya eleştirisini yaparız!
Bu kadar!
Bazen yazdığımız yanlış da olabilir ama “Bunu dikkate almayalım” refleksi ile bakarsanız olmaz!
GAZETECİ-SİYASETÇİ İLİŞKİSİ
Eskiden kafaya taktığım ve üzerinde düşündüğüm bir konudur.
Gazeteci her siyasetçi ile tabii ki temasa geçer.
Ama bu temas bence sınırlı olmalıdır.
Tamamen gazeteci-siyasetçi ilişkisinden öteye gitmemesi lazım.
Benim de sevdiğim siyasetçi var tabii ki…
Ama o sevdiğim siyasetçi ile her konuştuğumda habercilik yapmak için uğraşıyorum.
Ya bilgi alıyorum ya haber için uğraşıyorum ya da röportaj yapmak için zorluyorum.
Ya da o sevdiğim siyasetçiyi gördüğüm halde eleştirmemezlik yapmıyorum!
Bizi, milletvekilisi de, eski siyasetçisi de, mevcut belediye başkanı da arıyor tabii ki.
Çoğu özel konuşma olduğu için burada yazamıyorum.
Eskisi-yenisi her aradığında “beni niye aramadın” veya “bu yazıyı yazmadan önce niye benden bilgi almadın” tarzı söylemlerde bulunuyorlar.
Ben de her seferinde yazdığım makalelerden önce kimseyi aramadığımı belirtiyorum.
Ben her makalemden önce bir siyasetçiyi arasam o yazıyı yazamam!
Ki çoğu zaman her makalemde üç siyasetçi ismi geçiyor, varın siz düşünün o makalenin süresini.
Yazdığım bir makaleyi 30 dakikada yazmazsam o makalenin az okunacağına inananlardanım!
Ayrıca her makalemden önce bir siyasetçiyi arasam o siyasetçi ile ilişkilerim “gazeteci-siyasetçi” ilişkisi artık olmaz.
Sırf bu mesafeyi korumak adına aramıyorum kimseyi…
Aslında yazımdan sonra geri dönüş yapılmasını da pek sevmeyenlerdenim ama…
Geri dönüş yapılırsa ve cevap hakkını kullanmak isterse bugün yaptığım gibi aynısını yazarım.
YENİ MALATYASPOR
Bu cevap vermeme olayı bazı kurumlarda artık tarz haline gelmiş.
Mesela Yeni Malatyaspor Kulübü kimseyi takmıyor!
Bu tavır bence çok yanlış!
Seçim zamanı dahi o kadar konuşmalar, makaleler yazıldı, tık yok!
Adaylığını deklare eden Şevket Salik, aday olamadı tüzük gereği…
Ama bi ton şey söyledi, Başkan Adil Gevrek’e sorular sordu.
Yine cevap yok!
Naci Şavata sanki Yeni Malatyaspor’un Basın Sözcüsü gibi sürekli konuştu!
Böyle bir yönetim tarzı olamaz!
Aleksic satıldı mesela…
Sevgili Fatih Avcı ile Adil Kınık abimiz ER TV’de açıkladı. 2 milyon Euro civarında satıldığını, bu satışın kar mı zarar mı olduğunu tartışırken bedelsiz alınan bir futbolcuya eski kulübüne yüzde 25 transfer ücreti verileceğini duyurdu Fatih Avcı.
Kısacası diyorlar ki…
Kardeşim bu Aleksic’i alırken bedelsiz aldık dediniz şimdi de yüzde 25 veriyorsunuz, diye net bir soru soruluyor.
Ama bakıyorsun yine tık yok!
Yine cevap vermemeyi bir üstünlük görüyorlar!
Bir gün Başkan Gevrek’in gerçekten kendini anlatması için cevap vermesi gerektiği zaman…
İşte o zaman anlayacaktır ama iş işten geçecektir.
Gerçek gazeteciler o cevap hakkını yine verecektir!
