Bakan Tüfenkci: İç ticaret canlılığını koruyor

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Malatya’da Lojistik Ticaret Merkezi kurulması amacıyla Fırat Kalkınma Ajansı'nda (FKA) düzenlenen değerlendirme toplantısına katıldı. Toplantıya Bakan Tüfenkci’nin yanı sıra Malatya Valisi Mustafa Toprak, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, kaymakamlar, ilçe başkanları ve AK Parti Malatya İl Başkanı Hakan Kahtalı ve çok sayıda akademisyen katıldı. Toplantıdan sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Tüfenkci, toplantının verimli geçtiğini ifade ederek, toplantıdan Malatya'da bölgesel bir lojistik merkez kurulmasının olumlu olabileceği görüşünün ortaya çıktığını söyledi. Malatya’nın gerek kuzeyi güneye, gerekse doğuyu batıya bağlayan konumu nedeniyle lojistik bir üs olma noktasında avantajlı bir il olduğunu kaydeden Bakan Tüfenkci, “Biz Bakanlık olarak lojistik merkezleri sadece bir aktarma merkezleri olarak düşünmemekteyiz. Özellikle burada serbest ticaretin de yapılacağı ticari lojistik merkezler olması noktasında bizim bakanlığımızın da bir çalışması var ve netice itibariyle Malatya'nın ticari lojistik merkez olması yönünde daha avantajlı olacağını gördük. Biz Türkiye'de de belli bölgelerde lojistik ticari merkezlerinin kurulmasından yanayız. Bununla ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını son aşamaya getirdi. Lojistik ticaret merkezleri sağlıklı depolamaların yapıldığı, içinde lisanslı depoların ve soğuk hava depolarının bulunduğu, şehir içerisinde ticaret yapanlara yönelik sağlıklı bir dağıtım kanalı oluşturan merkezlerdir. İnşallah bununla ilgili çalışmalarımızı da kısa zamanda bitireceğiz” diye konuştu.

Gündeme dair de açıklamalarda da bulunan Bakan Tüfenkci, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye’ye yönelik kararını da değerlendirerek, “Avrupa Parlamentosu'nun almış olduğu kararın Türk milletini hiçbir şekilde etkilemediğini görüyoruz. İş adamlarımızın morali gayet iyi. Çünkü insanlar şunu görüyorlar; gerçekten Avrupa Türkiye'ye karşı hem ikircikli bir tutum sergiliyor, hem çifte standart uyguluyor hem de samimiyetten uzak kararlar alıyor. Türkiye'nin terörle mücadele ettiğini herkes biliyor. 15 Temmuz gibi bir hain darbe girişimini Avrupa Birliği'nin hafife alması ve görmezden gelmesi, bunlarla mücadelemize güçlü bir destek vermemesi Türk halkı ve Türk iş adamları nezdinde olumsuz bir kanaate neden oldu. Başbakanımızın da ifade ettiği gibi bu karar yok hükmündedir” dedi.

AP’nin kararının ardından Avrupa ile olan ticari ilişkilerde bir bozulma olmayacağını kaydeden Bakan Tüfenkci, “Bizim ticari anlamda Avrupa'yla güçlü ilişkilerimiz var. Yüz yıllık Avrupa şirketleri ülkemizde üretim yapıyor ve biz bunları yerli üretim olarak kabul ediyoruz ve onların büyümelerine her türlü katkıyı sağlıyoruz. Biz siyasi ilişkilerimizi ve ticari ilişkilerimizi birbirinden ayırarak karşılıklı çıkar ilişkileri doğrultusunda ticari ilişkilerimizi her daim sürdürdük, sürdürmeye de devam edeceğiz. Biz ticari olarak bir engellemeyi ve ambargoyu asla ve asla düşünmedik. Siyasi ilişkiler de normal zemini içerisinde Dışişleri Bakanlığı, Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız tarafından yürütülmektedir. Bunun yanında Avrupa Birliği ile müzakereleri durdurma gibi kararımız yok. Cumhurbaşkanımızın çok net ifade ettiği gibi yıl sonunu görüp ondan sonra kararımızı gözden geçireceğiz. Biz sabırla Avrupa Birliği'nin kapısında bekleyen, bize yapılan haksızlıklara rağmen Avrupa ile ilişkilerimizi ve bağımızı koparmayan bir ülkeyiz. Çünkü biz bir Avrupa ülkesiyiz ama yalnızca Avrupa Birliği'ne de bağlı değiliz. İçinde bulunduğumuz coğrafi konum bizim hem Asya ile hem Ortadoğu ile hem de ön Asya ülkeleriyle yakın ilişkilerde bulunmayı zorunlu hale getiriyor. Biz de bu ülkelerle ilişkilerimizi her daim iyi ve sıcak tutmanın hesabı içerisindeyiz. Biz hinterlandı geniş tutuyoruz ve ticaretimizi de bu geniş bölge içerisinde yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bakan Tüfenkci, Türkiye’nin iç ticaretteki canlılığını koruduğunu dile getirerek, “Dövizdeki dalgalanmalara rağmen sokaktaki vatandaşımızın Türkiye'nin geleceğine dair inancı ve umudu devam ediyor. Çarşımızda ve pazarımızdaki hareketlilik devam ediyor. Konut ve otomobil satışları Ekim ayında müthiş bir patlama yaptı. Bu noktada iç tüketimde daralma anlamında endişelenecek bir durum yok” şeklinde konuştu.