Mesut Parlak

Sonunda geldi!

Mesut Parlak

• Dünyada Koronavirüs (COVID-19) bulaşan kişi sayısı 114809 kişi.

•Bu insanlar dünyanın 115 farklı ülke ve bölgesinde yaşıyor.

•Virüs nedeniyle ölen kişi sayısı 4031, iyileşen sayısı 64081, ağır ve kritik vaka sayısı  5711.

• En çok görülen vaka sayısı Çin'de 80754, İtalya'da 9172, GüneyKore'de 7513 ve İran'da 7161

• Ölümler de buna paralel olarak Çin'de 3136, İtalya'da 463, İran'da 237, Güney Kore'de 54  kişi

• Yani Çin'de değilseniz ve yakın bir tarihte de Çin'i ziyaret etmediyseniz, endişenizi yüzde 94 oranında azaltabilirsiniz.

• Eğer COVID-19 size bulaştıysa, yine de paniğe gerek yok çünkü hastalık; yüzde 81 hafif, yüzde 14 orta, sadece yüzde 5 kritik formda seyrediyor

• Atipik zatürrede ölüm oranı  yüzde 10, COVID-19 ölüm oranı yüzde 3.4; elli yaş altı COVID-19'da ölüm oranı ise yüzde 0,2.

• 10 Şubat 2020 tarihi virüsün zirve yaptığı günlerden biriydi – nitekim Çin'de COVID-19'dan 108 kişi öldü.

• Ama aynı gün;26283 kişi kanserden 24641 kişi kalp hastalıklarından 4300 kişi ise diyabetten öldü.

• Her gün;Sivrisinekler 2740 İnsanlar 1300 Yılanlar ise 137 kişinin ölümüne sebebiyet veriyor.

Bunlar Dünya Sağlık Örgütü'nün bir süre önce çok şeffaf olarak yaptığı çalışmaların sonuçları. Özellikle de bu virüsün Çin'de ortaya çıkmasından dolayı oradan gelen ciddi veriler var. Çin'in aldığı ciddi radikal önlemler sayesinde (sokağa çıkmama, hastanın görüldüğü yerde karantinaya alınması, lokal hazırlanan hastaneler yapılması) hastalık oranı çok düştü.

Bu konunun uzmanlarının dediklerine gelecek olursak eğer;

• Gereksiz panik yapmayın, ucuz medya provokasyonlarına kanmayın.

• Dünyanın sonu gelmiş gibi medikal malzeme, ilaç, gıda maddesi stoklamayın.

• Kişisel hijyeninize dikkat edin, iyi gıdalar ve vitamin-minerallerle bağışıklık sisteminizi güçlü tutun ve hayatınızı yaşayın…

Gelelim Ülkemize; Sağlık Bakanı'nı kutluyorum. Hastalığın ortaya çıkışındaki tüm detayları açıklamak için sık sık ekranlarda kamuoyunu bilgilendiriyor. Bu gerçekten çok önemli. Çünkü kısmen de olsa kamuoyu rahatlatıyor.

Sağlık Bakanı'nın gösterdiği bu tutumda elbette sahip olduğu özel hastanelerdeki yönetim deneyimlerinin de büyük katkısı olduğu gerçek. Lütfen, tüm dünyayı ve özellikle ülkemizi de yakından ilgilendirmeye başlayan bu virüs tehlikesi döneminde siyaset yapmayın. Mesela ”Koronavirüs ile başarılı mücadelemizi Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi'ne borçluyuz” demeyin. Şu an siyasetin sırası değil. Halkı sadece bilinçlendirmelisiniz.

Çünkü siz bunu söylediğiniz zaman biri çıkıp da  “İdlib'de 34 şehidimiz olduğunda 48 saatlik yönetim suskunluğunu neye borçluyuz?” diye sorabilir. O zaman şu an yaşanmaması gereken spekülasyonlar ortaya çıkabilir.

Sayın Bakan, virüsün hangi kentte görüldüğünün açıklanmasını  panik olur düşüncesi ile mi yapmadınız? Ancak panik bir gerekçe olmamalıydı. Sayın Bakan, bilimsel kurullarınızda bunlar tüm detayları ile değerlendiriliyor. Yerinizde olsam, özellikle Mega kentlerde ya çok büyük olmayan bir kamu hastanesini sırf bu virüsle mücadeleye tahsis ederim ya da bir özel hastane kiralayarak bu hastaları orada kabul ederim. Siz özel hastaneleri bizlerden daha iyi bilirsiniz. Hastaların kalacağı odalar tek yataklı ve banyolu olmalı. Kamu hastanelerinde bu olanaklar yok. Diğer yandan, mevcut bir kamu hastanesinin sadece bir bölümünün bu konuyla ilgili ayrılması olayın vahametini artırır. Ne türlü önlem alırsanız alın, virüsün yayılımını önleyemeyiz.

Sağlıkta çalışan hizmetlilerin de bu konularda son derece deneyimli ve bu virüse karşı eğitimli olmaları gerekir. Çin'in bu konulardaki yayınlanan yayınlarından öğrendiğimize göre çalışan hizmetlilerde virüsün yayılımı yüzde 61.

Değerli Okurlar; Sağlık Bakanlığı'nın büyük emeklerle hazırladığı korunma yöntemlerine uymak son derece önemlidir. Bu hastalıkta paniğe gerek yok. Ama önemsememenin de manası yok. Önemli olan önerileri dikkate almak. Zaten günümüzde zatürreden birçok hasta ölmekte. Özellikle de bu kış yaşanan griplerin de bir türlü geçmek bilmediği halkımız tarafından da ifade ediliyor. Hele de yaşadığımız yüzyılda iklimler ve doğa bu kadar değişirken bundan sonra çıkacak her hastalık bizleri şaşırtacaktır. Şu dönem yapacağımız ise bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak, kalabalık ortamlara girmeden, hijyenimize dikkat ederek birazcık inzivaya çekilmektir. Şimdiden geçmiş olsun.

SON SÖZ: HER İŞİN BAŞI SAĞLIK.

Kaynak: Sözcü

Yazarın Diğer Yazıları