Selahattin Gürkan yaklaşık 2,5 yıldır Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı.
30 aydır bizler neyi tartışıyoruz!
Allah için cevap verin.
Biz Başkan Gürkan’ın icraatlarını en son ne zaman tartıştık!
Hangi projesini uzun uzadıya tartıştık!
Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu veya yapacağı hangi projesini enine-boyuna tartıştık.
Kaçımız fikir üretebildik!
Kaçımız Malatya’nın menfaatine bu “yapılacak” projelerin üzerinde kafa yorduk!
Başkan Gürkan geldiğinden beri konuşuyor!
Sürekli birilerine “ayar” veriyor!
Ya çalışanlarına “ayar” veriyor!
Ya eski dönemle ilgili kendi partidekilerine “ayar” veriyor!
Hızını alamıyor basına “ayar” veriyor!
Yeri geliyor belediyelere “ayar” veriyor!
Yeri geliyor STK’lara “ayar” veriyor!
İlk 2 yıl sürekli “birileri” ya daire başkanı oldu ya genel müdür oldu ya müdür oldu!
Daha kendi ekibini dahi kuramayan Başkan Gürkan Malatya’da ne kadar “ekip” varsa hizaya çekmeye çalışıyor!
Ben hayatımda bu kadar “ezik” gözüken bir Malatya görmemiştim.
STK’ların yüzde 99,9’u bir çift laf dahi edememezken odaların başı sayılacak Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Şevket Keskin’in 3 metre uzağında gözüne baka baka “STK’lar kendine çekidüzen verecek” sözüne sessiz kalınıyorsa…
Tüm bürokrasinin amiri Vali Aydın Baruş’a maske mesafesindeyken “Bürokrasi de kendisine çekidüzen verecek” denilirken sessiz kalınıyorsa…
Kameralar, kayıt cihazları eşliğinde “Jetonlu basın da kendisine çekidüzen” verecek denilirken Allah’ın bir kulu o salonu terk etmiyorsa ve akşam her ay Büyükşehir Belediyesi’nden bi ton para aldıkları bilinen yerel kanallar bu “çekidüzen” haberini sıradan bir haber gibi veriyorsa…
Bu şehir bitmiş demektir!
Bu yazıyı yazarken dahi utanıyorum!
Aynı meslekte “ezikler topluluğu” içinde görülmekten dahi sıkılırken el arabasını alıp gidip limon satmak istiyorum aslında…
Vallahi de billahi de bi şeyler karalamaktan o kadar çok utanır hale geldim ki…
Sürekli bu mesleği bırakmayı düşünüyorum.
“Jetonlu basın” yok mu?
Bunun mücadelesini yıllardır veriyorum.
Bugün bir ayağım çukura düşse diğer ayağımı kimlerin çukura atacağını iyi biliyorum.
“Jetonlu basın” ile mücadele Başkan Gürkan gibi verilmez!
Yılda bir bu tür genellemeli söylemler ile değil “icraat” ile verilir mücadele…
Namuslu gazetecilerin olduğunu bildiğim ve tanıdığım için gurur duyduğum arkadaşlarımın olduğu bu meslekte “paralı kalemler” ile aynı kategoriye sokulması ne kadar doğru?
Üç kuruş kazanmak için elinde fotoğraf makinesiyle muhabirlik yapan emekçi arkadaşların, bildiklerini yazmak için mücadele veren gazeteciler ile tek amacı bu mesleğin güzelliklerinden faydalanarak “kara kalemlik yapan” ve kendini bi halt sanan zevatlar ile aynı kategoriye sokulması zoruma gidiyor arkadaş!
Zoruma gittiği için yazıyorum!
*
30 ay oldu…
Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart…
Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart…
Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül…
Her aya tek tek bakalım…
Hangi aylarda Başkan Gürkan Malatya’yı germiş…
Hangi aylarda yaptığı konuşmalar yüzünden Malatya’nın gündemi değişmiş.
Hangi aylarda Malatya’nın sorunları tartışılmış.
Hangi aylarda…
Siz tutmuyorsanız yarın çeteleyi yazayım mı?
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Gürkan lütfen artık belediye başkanlığı yapsın!
Yeri geliyor muhtarların başı zannediyor kendini…
Yeri geliyor STK’ların başı zannediyor…
Yeri geliyor tüm belediyelerin mülki amiri zannediyor!
Yeri geliyor kendisini vali yerine koyuyor!
Yeri geliyor gazeteciler cemiyet başkanı oluyor!
Peki bunların yerine kendini koyarken mevcut sorunlar düzeliyor mu?
Malatya’da “tek adamlık” yapma girişimi veya öyle bir algı yaratmanın bu memlekete faydası olmadığı gibi Gürkan’ın siyasetine de faydası yoktur.
Yarın ne diyeceğini ekibi dahi bilmezken bu kadar üstünkörü konuşan bir siyasetçi önce kendi görev ve sorumluluklarına bakmalıdır.
Ben bunu bilirim bunu söylerim…
Başkan Gürkan’ın bu tavrı ne Malatya’ya ne Büyükşehir Belediyesi’ne ne de direkt kendisine bir faydası yoktur.
Yeter artık Başkan’ım, yeter!
Malatya’yı artık germeyin lütfen!