Memlekette raydan çıktığımızı sadece iktidar partilerine bakarak göremeyiz.
Yıllardır yazarım, söylerim.
Bu memleketin en büyük problemi “iktidarı isteyen” bir muhalefetin ya da ana muhalefetin olmayışıdır.
İktidara alternatif olacağını dahi düşünmeden yıllardır ana muhalefetin tadını çıkartan ve bu unvandan çıkmak istemeyen bir CHP vardı karşımızda.
Şu gün dahi yapılan anketlere bakın, iktidarın oyu sürekli düşerken CHP yerinde sayıyor.
Yeni kurulan partiler oylarını artırırken daha 4 yıl önce kurulan İYİ Parti önümüzdeki seçim veya bir sonraki seçimde CHP’den fazla oy alma ihtimali ortadayken ana muhalefet yerinde sayıyor!
Seçmenleri bırak, seçilenler dahi kendi partilerinin iktidar olmasını sanki istemiyor gibi!
Malatya’ya bakın mesela…
Kaybedenler Kulübü Yaşatma Derneği gibi Malatya CHP’si…
Dünyanın en kibar ve beyefendi insanıdır CHP İl Başkanı Enver Kiraz.
Ama maalesef Malatya CHP’sini küstürenler topluluğuna dönüştürdü.
Malatya’da kaç seçim kaybetti, hatırlamıyorum.
CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı, Malatya milletvekili ve “cesur yürek” diye kürsülere çağrılan Veli Ağbaba ile ilgili sayısız yazı yazdım bu köşede.
“Bağırarak” siyaset yapan Ağbaba’nın dün çıkan haberler karşısında konuşmasını bekledim.
Aydın’ın Didim ilçesinde Veli Ağbaba’nın aile şirketi SGK’ya ait 5 bin 800 metrekarelik arsayı almak istiyormuş.
CHP’li Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, Veli Ağbaba’nın ağabeyi Hür Ağbaba’nın ortağı olduğu Trio Girişim Mühendislik İnşaat isimli şirket için girişimde bulunduğu ve ihaleye girecek firmaları arayıp bu ihaleye Didim Belediyesi’nin gireceğini belirtmiş.
İhale günü gelince Didim Belediyesi ortalıkta yokmuş.
Hür Ağbaba’nın ortağı olduğu şirket ile başka bir şirket ihaleye katılmış.
Yaklaşık 150 milyon lira değer biçilen bu arsaya 18 milyon teklif eden Ağbaba’nın şirketi ihaleyi almış.
İhaleye katılan diğer firma hiçbir artırım yapmadan ihaleden çekilmiş.
Kısacası, CHP’li Belediye Başkanı’nın katkılarıyla 150 milyonluk bir kamu arsası CHP’li Ağbaba’nın aile şirketine 18 milyona ihale edilmiş!
Bu iddialar 2 gün önce Aydın ve Didim gazetelerinde, internet sitelerinde yayınlandı.
Dün ise hem BUSABAH gazetesinde hem de Malatya Sanal Haber internet sitesinde yayınlandı.
Sürekli “bağırarak” siyaset yapan Veli Ağbaba’nın açıklama yapmasını bekledim.
“Bu çirkin iftiraları atan namussuzdur, şerefsizdir” demesini bekledim.
21 B ihale yöntemini “hırsızlıkla” eş değer gören CHP’li tüm vekillerin Ağbaba’nın yanında oturup basın açıklaması yapmasını bekledim.
“Yıllardır 21 B ihale yönteminin memlekete zarar verdiğini haykırdık. Biz yıllardır CHP olarak buna hırsızlık-yolsuzluk dedik. Siz deli misiniz, benim veya ağabeyimin 21 B yöntemiyle bir kamu arazisini üstelik değerinden 130 milyon daha düşük parayla alma ihtimalim yoktur. Bu şerefsizliktir” demelerini bekledim.
Ama olmadı.
Sükût ikrardan gelir.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın bir an önce açıklama yapması lazım.
Hatta CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın da açıklama yapması lazım.
Daha muhalefetteyken CHP’li belediye kullanılarak kamu malı zarara uğratılıyorsa, açık bir şekilde iddialar ortadayken CHP’nin kurmayı sus-pus olmuşsa bir an önce gereği yapılmalıdır.
Öncelikle o ihale iptal edilmelidir.
Daha sonra Veli Ağbaba bu milletten özür dileyip iktidarın temsilcilerinin tabiri ile “affını” istemelidir.
Yıllardır muhalefette debelenip duran bir siyasi partinin üst düzey temsilcisi, hemşerimiz olsa da gereği yapılmalıdır.
Şunu da belirtmek istiyorum.
Bu haberi ilk okuduğumda inanmadım.
Her ne kadar eleştirsem de Veli Ağbaba’ya yakıştıramadım.
Bu kadarı olmaz demiştim.
Demek ki oluyormuş!