Malatya’da et kokmaya başlamış.
Bu bozulmaya karşı atılan tuz da kokunca çaren kalmıyor.
Malatya’daki bu “kokuşmuşluğun” karşısında hiçbir şey üretemiyorsun!
Üretmemen için her seferinde “birileri” seni engellemeye çalışır.
O yüzden diyorum, tuz kokmuşsa çare bulman çok zordur.
Birkaç hafta önce Malatya İl Milli Eğitim Müdürü Battal Kanbay ile ilgili farklı kanallardan farklı dedikodular duyuyordum.
Bu duyumlardan sonra “eti kokutmaya çalışanların” karşısında “tuzun” olduğunu düşünüyordum.
Çünkü Malatya Eğitimi, Kanbay’dan önce yerlerdeydi.
Ali Tatlı’ya 6 yıl boyunca sabreden Malatya’nın “tuzcuları” Kanbay’a sahip çıkar diye düşünüyordum.
Bir taş üstüne taş dahi koyamayan Ali Tatlı’ya “tuzcular” çok sahiplenmişti.
Battal Kanbay ise Malatya’da o kadar liyakatsiz sözde “bürokrat” varken yani “sıradan” müdürlük yapmak daha kolayken zoru tercih etmişti.
Malatya’da her başarı mutlaka cezalandırılmalıdır!
Eğitime bir gram faydası olmayan sözde STK’ların “liyakatli” yöneticileri sevmediğini çok iyi biliyordum.
Adına Malatya Eğitim Platformu dedikleri oluşumun bu pandemi döneminde ne işe yaradığını hepimiz gördük!
Eğitim Bir Sen bu haliyle ne öğretmenlere faydası var ne de öğrencilere ne de eğitime…
Yüzlerce öğretmen onlarca yönetici arkadaşım var.
İşimiz gereği tanımadıklarımızı da zaman içinde tanıyan bir durumumuz var.
İlim Yayma Cemiyeti’nin Malatya’ya bir somut faydası yoktur!
Bugün çocuklarımıza “ilim yayılsaydı” ortaokulların önünde sentetik uyuşturucu haplar satılabilir miydi?
Sadece son 10 yılda Malatya’da uyuşturucu kullananların artışına bakın yeter!
“İlim” yayamayanların “bilim” yaymak isteyenlere engel olmasına şaşırmam ama…
Bu engellere ses çıkarmayanları tarih önünde mutlaka yargılayacağız.
Bu devran bir gün bitecek!
Her olaydan sonra veya her kafa karıştırıcı hadiseden sonra Meşale ismini yine duyar olduk.
Malatya’da toplasan 500 kişi etmeyecek bir derneğin üyeleri veya gönüllüleri halen Malatya’yı yönetiyorsa yazıklar olsun bize!
Battal Kanbay’a çekilen operasyonun arkasında Meşale var mı, bilmiyorum.
Ama şunu iyi biliyorum.
Malatya’da Adıyamanlıları Yaşatma Derneği’nin yasalarda hükmü ne ise Meşale’nin de o olmalıdır.
Eğer bir sivil toplum hareketine yasaların da üstünde bir “imtiyaz” verilirse sonuçların vahim olacağını yakın tarihte yaşadık.
Yakın tarih bize öğretti ki…
Hiçbir zümreye farklı imtiyazlar tanıma!
Güç dediğin olgu geçicidir ve hiçbir zaman devlete “paralel” güç odaklarının ne hale dönüştüğünü unutma!
Zamanında belediye başkanı seçtirten “güç” yarın seni sırf üyesi olduğun için kodese attırabilir!
Hukukun üstünlüğünü ve adaletin olmazsa olmaz olduğunu unutma!
Bu lafları Malatya’nın “tuzcularına” diyorum!
Bir çift lafım da Öznur Çalık’a…
Battal Kanbay’ı çoğu bürokratta olduğu gibi Öznur Çalık getirdi, diye biliyoruz.
Daha önce Bakanlıkta daire başkanlığı yaptığını, genç dinamik bir müdür olduğunu ve Malatyalı olduğu için sorunlara çabuk el atacağını düşünüyorduk Kanbay’ın.
Ki öyle de oldu…
Malatya’da Bingöl milliyetçiliği, Adıyaman milliyetçiliği yapmak suç değil ama Malatya’da Malatya milliyetçiliği yapmak bazı çevreler tarafından garip karşılanır!
Çünkü Malatyalı bürokratlar bir elin parmağı kadar dahi değil!
Benim için önemli olan doğduğu şehir değil kabiliyetidir!
Liyakattir benim için önemli olan.
Hem liyakatli hem bakanlıkta tecrübesi var hem de yabancıların yaşadığı “uyum” sorununu yaşamayacak bir Malatyalı İl Milli Eğitim Müdürü gelmiş.
İster Çalık getirsin ister Tüfenkci…
Bu atamaya kim karşı gelebilir!
Sadece Battal Kanbay’ın bu Covid-19 dönemindeki tablet uğraşını ele alsak dahi bir önceki dönemden başarılı olduğunu anlarız!
Köy köy dolaşıp tablet dağıttığını, yardımseverleri işin içine katarak Malatya’nın uzaktan eğitim problemini nasıl kafaya taktığını hepimiz şahidiz.
Bir önceki İl Mili Eğitim Müdürü görevden alındığı zaman “Çok şükür gitti!” diye haber yapmış bir gazeteci olarak Battal Kanbay’ın halen “asalet” alamadığını ve 10 aydır vekâleten o koltukta olduğunu öğrenince çok üzüldüm.
Öznur Çalık’a sözüm bu işte…
Her şeyi duyuyorum.
Farklı kaynaklardan farklı farklı “hikayeler” işitiyorum.
Pütürgeli Battal Kanbay’a “asalet” vermemenin anlamını Çalık’a sormak istiyorum.
Bu çekilen operasyonda “sessiz” kaldığını duyuyorum.
Darende Lisesi’nin yeri ile alakalı Darende Belediye Başkanı’ndan yana tavır aldığını duyuyorum.
Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı bir yerin AVM olması için mücadele verenlerin yanında durduğunu duyuyorum.
Diğerlerini geçtim…
Eğer Öznur Çalık bunu yapıyorsa çok yazık!
10 aydır ne yaptığını hepimizden daha iyi bilen ve üstüne getirdiği bürokratın “liyakatli” olmasına sevineceğine ve destek vereceğine “sessiz” kalıp bu operasyona göz yumuyorsa vay halimize!
Eğer Battal Kanbay görevinden alınırsa bunun sebebi Öznur Çalık olacaktır!
Bunu iyi bilesiniz…
Ne Meşale, ne İlim Yayma Cemiyeti ne Eğitim Platformu!
Kimse kimseyi kandırmasın!
Eğer Battal Hoca giderse bunun tek müsebbibi Öznur Çalık’tır!
Malatya’ya 70’in üzerinde yeni okul yapılıyor.
Öznur Çalık da dahil tüm vekiller sırasıyla bu müjdeyi birkaç kez haberleştirdi!
Son 10 ayda eğitimle ilgili konuşmalarınızın toplamı Ali Tatlı’nın 6 yıllık süresi boyunca konuştuklarınızdan katbekat fazla değil mi?
Niye Battal Kanbay’ı birilerine kurban veriyorsunuz?
Hadi diyelim işin içinde siz yoksunuz!
Versenize Battal Hoca’nın asaletini…
Bu söylentilerin hepsinin “dedikodu” olduğunu ispatlasanıza!
Merakla bekliyorum.
Bunlar dedikodu mu yoksa gerçek mi?