Oldum olası bazı durumlar karşısında çok şaşırıyorum.
Hatta çoğu zaman üzülüyorum.
Memleketimi medeni şehirler ile kıyaslamaya çalışıyorum.
Kültürel faaliyetleri Belediye’ye bağlı Kültür A.Ş’nin mehter takımı ile eşdeğer görenlerin tavrını dün gördük maalesef.
Zafer kazanmış edasıyla Malatya Film Festivali’ni iptal ettirmenin rahatlığıyla dün akşam çok rahat yatmışlardır.
Üzüldüğüm nokta ise sinema sektörüne belki de toptan karşı olanların yani “sinema haramdır” diyenlerin aslında kaçırdığı “haramları” görmemesidir!
Ahlakın sinema salonlarında bozulduğuna inananların aslında “ahlaksızlığın” gözümüzün önünde olduğunu görülmemesi üzüyor beni.
Sosyal medyada gürültü çıkaranların çoğu gerçek “ahlaksızlığa” hep sessiz kaldı!
Bu şehirde neler yaşandı?
Hangi yöneticiler neler neler yaptı?
Hangi gün çıkıp bir tweet attınız!
50 bin işsiz bu şehirde boş boş gezerken kurumlara nasıl yerleştirmeler yapıldı diye kafaya takan bir toplum görüntüsü var mı?
Daha dün Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde oksijen eksilmesi yüzünden kaç kişi hayatını kaybetti?
Bizler buralarda yazarken kaç kişi bir “tweet” attı?
İhmalden dolayı insan hayatı son bulurken dahi sesi çıkmayan “ahlaklı” insanlar film festivalini iptal etmek için mücadele veriyor!
31 Mart’tan sonra Büyükşehir Belediyesi’nde o kadar sıkıntı yaşandı kaçınız bir “gürültü” çıkardı?
Film Festivali’ni iptal ettirdiğiniz Selahattin Gürkan ile AK Partili yerel yöneticiler arasında “lan, haddini bil” seviyesini dahi görmüşken kaç AK Partili seçmen “Daha kendi aranızda anlaşamıyorsunuz. Millete nasıl hizmet edeceksiniz” diye kaç tweet atıldı?
Oruç tutmayanı dövme görüntüsündeyiz ama kendimiz imsak ile iftar arasında kırk tane yalan söyleyebiliyoruz!
Aslında oruç tutmasak da olur yeter ki oruç tutmayanları dövelim!
Mesela Malatya’da yaptığı muhalefeti beğendiğim Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Bilal Yıldırım’ın halini görünce çok üzüldüm.
Savaş kazanmış edalarıyla sabahı beklemeden geceden basına “Teşekkürler” diye bülten atmış!
Film Festivalini iptal ettirenlerin başında kendini gördüğü için sıkılmadan kalkmış “Kamuoyuna teşekkürler” demiş!
Hadi tepki gösterdin diyelim.
Büyükşehir Belediyesi de iptal etti.
“Bakın gördünüz mü ben iptal ettirdim” imalarıyla basına bülten geçmeyi muhalefet zanneden bir il başkanı var karşımızda.
Kimse kusura bakmasın ama bence muhalefet bu değil!
Ayrıca sosyal medya çılgınlığına kapılıp “trollerin” beğeneceği yazılar yazmıyorum burada!
Muhalefet CHP’nin sessiz kalışı da değil!
Onlar da trollerin tepkisinden korkup susuyorlar galiba!
Ben ise üzüldüğüm için yazıyorum.
Tamam, Film Festivali iptal olsun.
Ama film festivalini iptal etmek için uğraştığınız kadar Malatya’da yaşanılan sıkıntıları da kafaya taksanız bi şey demeyeceğim!
Dün Ahmet Çakır döneminde sesi çıkmayanların bugün Gürkan’ı sırf eleştirmek için yapılan yorumları görünce yine üzülüyorum!
Cumhurbaşkanı Erdoğan yakın zamanda “Fikri iktidarımızı tesis edemedik” demedi mi?
"Eğitim ve öğretimde, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum" diye konuşmadı mı Erdoğan.
Soruyorum Film Festivali’ni iptal edenlere;
“Kültürde arzu ettiğiniz ilerleme” film festivalini “alakasız” bahanelerle iptal ettirmek mi?
Selahattin Gürkan uzun yıllar bu iptalle anılacaktır.
Sevmediğiniz Meşale grubunun etkin olduğu dönemlerde dahi iptal edilmeyen film festivali, Başkan Gürkan’a gelen tepkiler yüzünden geri adım attı, diye hatırlanacaksınız.
En azından ben uzun yıllar bu şekilde hatırlayacağım.