Malatya’da son 2 aydır değişim hızla devam ediyor.
Önce Milli Eğitim Müdürü değişti.
Sonra Valimiz değişti.
Daha sonra Malatya Sağlık İl Müdürü Recep Bentli’nin değişeceği duyumları kulislerde söyleniyordu.
Bentli gitti, Erhan Berk geldi.
Erhan Berk’e gelmeden önce Prof. Recep Bentli ile ilgili son bir yılda yaşanılan hararetli gelişmeler olmuştu.
Mesela bir milletvekilimiz yaklaşık 8 ay önce Recep Bentli’nin Turgut Özal Üniversitesi’ne(MTÜ) geçeceğini söylemişti bana.
Hatta MTÜ’de yeni kurulan tıp fakültesine dekan olacağı kesin gözü ile bakılıyordu.
Ve hatta Rektör Aysun Bay Karabulut’tan sonra Bentli’nin rektör olacağı dahi konuşuluyordu.
MTÜ Rektörü Aysun Bay Karabulut ile çalışmanın zor olduğunu bilmeyen yoktur.
İşte bu temeli sağlam neden yüzünden yola koyulmadan bu dekanlığı kabul etmediği söyleniyordu Bentli’nin.
Tam olarak ne oldu bilemiyoruz.
Ama Tıp Fakültesi Dekanlığını kabul etmeyen veya yaşanılan bir sorundan dolayı bu teklifi ret eden Bentli’nin 8 ay sonra Sağlık İl Müdürlüğü’ne dahi tekrar “uygun” görülmemesini ben artık normal karşılıyorum.
Yanılmıyorsam AK Parti’de Bentli’nin gidişine sadece “şerh koyan” Hakan Kahtalı olmuş.
Dekanlık için teklif götürülen Bentli anca Malatya’da bu şekilde bir sonuçla karşılaşabilir.
Malatya’da yaşanılan sorunların tam olarak ne olduğunu maalesef çok sonra öğreniyoruz.
Ayrıca Bentli’nin yerine getirilen Erhan Berk’in de doğru isim olduğunu duyuyorum.
Malatya Darende Devlet Hastanesi, Yeni Devlet Hastanesi ve Hasan Çalık Devlet Hastanesi’ni kuran isim Erhan Berk’tir.
Ayrıca yeni açılan Battalgazi Devlet Hastanesi’ne de kaç aydır başhekimlik yapıyor.
Malatya’da planlamanın P’si dahi olmadığı için bu doğru ismin dahi zamanlamasını ayarlayamadılar!
Daha dün Battalgazi Devlet Hastanesi’ne başhekim olarak atanan Erhan Berk’i Sağlık İl Müdürü olarak bugün atanıyorsa sorunun her seferinde bizi yönetenlerde olduğunu anlamamız lazım!
Kurumsal bir düşünce yerine her seferinde “durumsal” hareketlerden dolayı Erhan Berk dahi bu yeni atamadan sonra şaşırmıştır!
Erhan Berk’e hayırlı olsun ama bu “değişimin” devam edeceğini tahmin ediyorum.
Öncelikle bizi çok güzel(!) yönetenlerden ricada bulunuyorum.
2 isim daha değişirse bu sefer çok mutlu olacağım.
Birinci isim; Malatya’da hemen hemen herkesin “gitmesini” istediği, Malatya’ya arada-sırada geldiği iddia edildiği, mal varlığıyla ilgili hızlı artışın yaşandığı ile ilgili yerel-ulusal fark etmeksizin haberlere konu olduğu, yaptığı atamalarla gündemden düşmediği ve sürekli “ha gidecek ha gidecek” diye duyumlar aldığım Aysun Bay Karabulut’un MTÜ rektörlüğünü bırakması veya görevden alınması veya önümüzdeki ilk rektörlük seçimlerine katılmaması sonrasında çok mutlu olacağım.
İkinci isim ise Malatya İl Tarım ve Orman Müdürü Tahir Macit…
Kendisini hiç tanımıyorum ama giderse “Olmadı be Tahir Abi” diyeceğim.
Devletin müdürü milletin yanında olur, diyeceğim.
Yolun açık olsun ama Tarım İl Müdürlüğün boyunca iyi “yönetim” sağlayamadın, diyeceğim.
Ve gidişine sevineceğim.
BAŞKAN GÜRKAN’IN OĞLU
Ahmet Turan Gürkan ismini daimi okurlarım bilir.
Yıllar önce bir ilçemizde ziraat mühendisi iken Battalgazi Belediyesi’ne geçtiği zaman okurlarıma duyurmuştum.
O zamanlar Battalgazi Belediye Başkanı Gürkan, “İyi ki oğlumu almışım. Maalesef mühendislerimiz bir proje dahi çizemediler” cevabını vermişti.
Kısacası o dönemler Ahmet Turan Gürkan’ın çok liyakatli olduğunu öğreniyorduk.
Geçen gün Milli Gazete’den öğrendik ki Tarım ve Orman Bakanlığı’nda Başkan Gürkan’ın oğlu Ahmet Turan Gürkan daire başkanı olmuş.
Gazete yaptığı haberde Başkan Gürkan için “Baba gibi baba” tabirini kullanarak, bu atamanın büyük rolünün olduğunu aktarmış.
Gürkan, başkanı olduğu belediyeye oğlunu aldırdığı zaman çok eleştirmiştim.
Ama bu liyakatin umursanmadığı ve referansın olmazsa olmaz olduğu günümüz Türkiye’sinde Malatyalı bir belediye başkanının oğlunun Bakanlıkta üst düzey bir yönetici konumuna getirilmesine sevindim.
O koltuğa ve onun gibi yüzlerce koltuğa gelecek her isim “torpilli” olacağı için tarım açısından önemli bir yerde olan Malatya’nın Bakanlıkta bir hemşerimizin olmasına niye sevinmeyelim ki…
Türkiye’de yaşıyoruz ve Malatya’da hepimiz aynı havayı soluyoruz.
Bugün bir belediyeye temizlikçi dahi alındığı zaman gösterilen refleksin düzeyini anlatmaya gerek var mı?
Bakış açım bu!
Ahmet Turan Gürkan, inşallah Malatya’ya pozitif ayrımcılık yapıp gelemeyecek hizmetleri dahi şehrimize kazandırması için mücadele verir.
Ben sevindim açıkçası…
Neredeyse Malatya’da Malatyalı bürokratın kalmadığı bir zamanda Ankara’da Tarım Bakanlığında bir hemşerimizin daire başkanı olmasına niye sevinmeyelim ki!
GRİ PASAPORT
Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek amacı ile Malatya’da bir dernekle beraber Yeşilyurt Belediyesi’nin Almanya’ya gönderdiği 45 kişiden 43’ü geri dönmemişti.
Bu olay yaklaşık 21 ay önce yaşanmıştı.
Geçen gün Bingöl’deki eski belediye başkanı ile dönemin Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı tutuklanmıştı.
Yine Yeşilyurt Belediyesi’nde halen çalışan iki kişi ise ifadeleri alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı bildirilmişti.
Şu gün çoğu belediye başkanımız “ekibin” ne kadar önemli olduğu bence iyi idrak etmiştir.
Bu dava muhtemelen Türkiye’deki birçok belediyenin de başını ağrıtacak.
Ama şehirde denizi geçip derede boğulma vakası yaşanan çarpıcı örneklerden bir tanesidir bu gri pasaport olayı.
İnşallah çoğu yöneticimize ve başkanlarımıza iyi ders olmuştur.
TURGUT ÖZAL TIP MERKEZİ
Bu aralar yine yakınlarımın sağlık sorunlarıyla ilgilendiğim için kaç gündür yazamıyordum.
Dün Turgut Özal Tıp Merkezi’nde (TÖTM) başhekimliğe yeni atanan Doç.Dr.Adil Başkıran ile tanıştım.
Hem “hayırlı olsun” ziyareti olmuş oldu hem yeni gelişmelerden haberdar olmuş oldum.
Bugün sadece Adil Hoca’nın Tıp Merkezi’nde yeni kurduğu AR-GE merkezini yazmak istiyorum.
Başhekimlik katında kurulan bu “Araştırma – Geliştirme Merkezi’ni” görünce çok sevindim.
Ülkemizin enerji konusunda dışa bağımlı olduğu ve her geçen gün her hanenin enerji maliyetinin arttığı bir ortamda TÖTM’de AR-GE grubunun ilk icraatı enerji ile ilgili olmuş.
TÖTM’de tüm lambalar, ışıklar LED olacakmış.
Dönüşüm yakın zamanda gerçekleşiyormuş.
Sadece bu hamle ile yaklaşık ayda 2 milyon yılda 24 milyon tasarruf sağlanacakmış.
İşte budur arkadaş.
Günümüz Türkiye’sini iyi anlayan, hastanesine ve ülkesine katma değer katan bir hamle olmuş.
Tebrik ediyorum.
BARİ MALATYA’DA OLAYDI!
4-5 gün yazmayınca konular birikti haliyle…
Yeni Malatyaspor Kulübü geçen gün yaptığı seçimli kongresinde tarihe geçti ya…
Hani şu “Kara Murat” lafının geçtiği, avukatların bu işi halledeceği ile ilgili saçma-sapan konuşmalar yaşandı ya…
Sonrasında ismini dahi şu anda bilmediğim ve Google’a bakmaya dahi üşendiğim bir başkan seçildi ya…
Tamam, yönetimi yine Adil Gevrek yapmış.
Bari yeni “atadığın” başkan o salonda değil de en azından Malatya sınırları içerisinde olsaydı!
Önemli değil ama…
İnşallah birkaç hafta içinde Malatya’ya gelir Malatya’da olmayan başkan!
Şimdilik bu kadar yazayım.
KARA MURAT
Çocukluğumuzun kahramanı, evlerimizin vazgeçilmez aktörü bugün vefat etmiş.
Cüneyt Arkın 85 yaşında hayatını kaybetti.
Ne anılarımız, ne kavgalarımız vardı.
Tarık Akan’cılar, Cüneyt Arkın’cılar, Kadir İnanır’cılar…
Çocukluğumuzda bi ara “Cüneyt Arkın Bruce Lee’yi de döver arkadaş” diye iddiaya giriyorduk.
Ben biraz daha Tarık Akan’cıydım ama Cüneyt Arkın’ı da çok çok severdim.
Kim sevmezdi ki…
Allah gani gani rahmet eylesin. Mekanı cennet olur inşallah.
