Dünkü yazımda Baskil’de Kayısı Festivali yapıldığını duyurmuştum.
1.Baskil Kayısı Festivali ve Fuarı- 1.Kayısı Çalıştayı’nın görselini de paylaşıp Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli’yi eleştirmiştim.
Baskil Belediyesi’nin resmi internet sitesinde yayımlanan görselde açık bir şekilde MTÜ Rektörü Recep Bentli’nin “Onursal Başkan” olduğu, aynı görselde MTÜ’nün Fırat ve Munzur üniversitesi gibi ambleminin yer aldığı, konuşmacılar içerisinde MTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Orhan Gündüz ve MTÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Hakan Yıldırım’ın olduğu açık bir şekilde yer alıyordu.
Bu bilgiler ışığında dünkü yazımda Recep Hoca’yı ağır eleştirdim.
İşte yazımdan sonra MTÜ Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli beni aradı.
Açıkçası her şey ayanken bu yazımdan sonra aranmayı beklemiyordum.
Recep Hoca önce niye kendisini aramadığını, bu kadar sert ifadeleri hak edecek bir davranışta bulunmadığını söyledi.
Ve ilave etti:
Baskil Belediyesi’nin yaptığı Kayısı Festivali ve Kayısı Çalıştayı’nın “onursal başkanı” olduğunu benim paylaştığım görselden öğrendiğini, Orhan Gündüz hocanın konuşmaya çağrıldığını ve kendisinin de kabul ettiği belirtti.
MTÜ’de her hocanın kendi alanıyla ilgili konuşma özgürlüğü olduğunu ve buna müdahale etmediğini de ekledi.
Kısacası Recep Bentli diyor ki…
Biz Baskil Belediyesi’nin yaptığı Kayısı Festivali’nin ortaklaşa yapmıyoruz. Orhan Gündüz ve Hakan Yıldırım sadece çalıştaya çağrıldı.
Öncelikle Recep Bentli’ye kendim ile ilgili birkaç cümle kurayım.
Eskiden sürekli şimdi ise Recep Hoca gibi bazen yaşadığım şu “Beni niye aramadın?” kalıbını bir kez daha açıklayayım.
Yaptığımız işin sorumluluğu gereği bizlere bir “esnaf” gözüyle bakamazsınız.
Maliye kaydımız olabilir, bir odaya tabi olabiliriz ama bizim işimiz “esnaflık” değildir!
“Bugün çok güzel kırmızı üzüm geldi hocam, mutlaka uğrayın” gibi geliyor bana “beni niye aramadın” cümlesi.
Bazı durumlar açıksa ve bu açık olan şey kamuoyu ile paylaşılmışsa gazeteci yazdığı kişiyi aramak zorunda değildir.
Baskil Belediyesi, yazımdan önceki akşam yukarıda paylaştığım programın görselini paylaşmış.
Daha sonra Malatya’da yaşayan birçok Baskilli bu görseli paylaşmış. Sosyal medyada Baskil sayfaları bu görseli paylaşarak Baskil Kayısı Festivali’ni takipçilerine duyurmuş.
Siz bu kadar süre geçmişken halen “onursal başkan” olduğunuzu benim köşemden öğreniyorsanız bu benim problemim olamaz!
Üstelik, MTÜ’de kimsenin haberi olmadan o görsele Baskil Belediyesi’nin Turgut Özal Üniversitesi’nin amblemini ve sizi “onursal başkan” ilan etmesini düşünmüyorum.
En iyi ihtimalle Orhan Hoca veya Hakan Hoca size söylememiştir!
Eğer bu iyi ihtimal de doğru değilse o zaman MTÜ’de tas kayıptır demektir!
Rektörün haberi olmadan bir üniversitenin amblemi başka bir ilin belediyesinin afişinde yer alıyorsa ve bu rektöre sorulmadan “onursal başkan” sıfatı ekleniyorsa o üniversitede çok büyük sıkıntı var demektir.
Üstelik Baskil Çileği Festivali değil konu…
Konu, tüm şehrin yıllık ihracat rakamının yüzde 80’ini domine eden kayısımız!
Bu yazıyı yazmadan hemen önce yani 1 saat önce yine Başkil Belediyesi’nin internet sayfasına baktım.
Halen aynı görsel duruyor.
Recep Bentli halen “onursal başkan”!
MTÜ’nün amblemi halen duruyor!
“Haberim olmadan Dünya Kayısı Başkenti’nde bir Malatyalı rektörü Baskil Kayısı Festivali Onursal Başkanı ilan etmeniz çok yanlış. Lütfen paylaştığınız görseli değiştirin” demiş midir Recep Hoca?
Görsel değişmediğine göre dememiştir.
Demek ki yazımdan önce aramama gerek yokmuş!
Uzun yıllar sonra Baskil Belediyesi arşivinde bu festivalin kurucularından Prof. Recep Bentli vardı yazacak.
Sadece bugün farkında değiller!
BASKİLLİLER KIZMASIN LÜTFEN
Dünkü yazımı farklı taraflara çeken, bilinçli veya bilinçsiz çok mesaj atılınca bir açıklama daha yapmam gerekiyor.
Baskilli kardeşlerimizle bir derdimiz olamaz!
Yazımın mikro milliyetçilikle de alakası yoktu.
Ama Baskil Belediyesi’nin Kayısı Festivali yapmasını doğru bulmuyorum.
Bunun adı işgüzarlıktır.
Baskil’de üretilen kayısı nereye getiriliyor?
Malatya’ya…
Baskil’de bir kayısı pazarı var mı?
Yok!
Bırakın ülkeyi, dünyada kayısı dendi mi Malatya biliniyorsa bunun birçok sebebi var.
Bi gün Malatya’da dirayetli bir yönetim çıkar ve der ki, madem festivalini yapıyorsunuz kendiniz satın…
Ve AB Coğrafi İşaret Belgeli Malatya kayısısının dışında kalan coğrafyalarda üretilen kayısıları şehre sokmuyoruz derse…
Veya Malatya sınırı ile dışındaki illerde üretilen kayısılarda bir fiyat farkı getirilirse ne olur?
Bundan kim kazançlı çıkar?
Gaziantep’te yapılan baklava sırf bu Coğrafi İşaret Belgesi var diye diğer illerden 2-3 kat fazla paraya satılmıyor mu?
Malatya kayısısının “Malatya’sına” bilerek veya bilmeyerek verilen zarar sizi en çok etkiler!
O zaman Elbistan Belediyesi de yapsın bi kayısı festivali!
Türkiye’de Avrupa Birliği tarafından şehrin adıyla tescillenmiş üçüncü ürün kayısı iken bir ilçe belediye başkanı yaptığı şeyin farkında olmalıdır.
Dünyada ister adına “mülkiyet hakkı” deyin ister “marka tescili” deyin ister “uluslararası tescil” deyin fark etmez.
Kayısı, bu şehirde sahipsiz olduğu için (bu ibareyi yıllar önce Malatyalı bakanımız bakanken söylemişti) bu konulara gelemiyoruz bile.
Malatya’da Vali Ulvi Saran döneminde yapılan ilk film festivalimizin adı neydi?
Altın Kayısı Film Festivali!
İlkinden sonra anladık ki biz bu “Altın Kayısıyı” Ermenistan’a kaptırmışız!
Daha sonraki yılarda bu ismi kullanamamıştık!
Dünya dediğimiz “sistem” bu şekilde işliyor.
Kayısı da dünyada şehri ile özdeşleşmiş bir dünya markasıdır!
Baskil Belediyesi’nin bu “kayısı festivali” yapmasına bile karşıyken şehirdeki bir üniversitemizin buna katkı sağlamasına o yüzden çok sinirlendim.
Bir üniversitede bir hocanın Baskil’de konuşma yapması, kayısı çalıştayına katılmasına tabii ki ses çıkartmamız abes olur.
Ama amblemiyle, rektörüyle afişte ilan edilmesine kimse ses çıkartmasa da ben bildiğimi, düşündüğümü yazarım.
Keşke Recep Hoca ismini, görseli gördükten sonra çıkartsaydı.
BELEDİYELERİMİZ UTANSIN!
Malatya’da her biri bir “holding” büyüklüğünde toplamda 10 bin çalışan istihdam eden 3 belediyemiz var şehirde.
Ve üstelik tüm masrafların Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından karşılanan bir Kayısı Festivali geçirdik.
Bırakın kayısı ile ilgili bir çalıştay yapmayı, kayısı yarışması dahil hiçbir etkinliğe MTÜ’yü davet etmemişler.
Ziraat Fakültesi’ni bile!
Günde 5 yazı da yazsam tüm sorunlarımıza yetişemem hissine kapılıyor çoğu zaman.