26’ncısı yapılan Kayısı Festivali’nin yankıları sürüyor.
1973 yılında binbir zorlukla başlayan Kayısı Festivali, 51 yılda 26’ncısını yapabildi.
Son 20 yılda adına “muhafazakar” denen ama sadece bazı konularda “muhafazakar” hassasiyetlerinin ön plana çıktığı birçok derneğin, kişinin tutumlarını hiçbir zaman samimi bulmadım.
Yıllar önce her yılbaşı öncesi bazı dernekler sokağa çıkar “Yılbaşı kutlamayın” diye slogan atardı. Broşürler hazırlayıp elektrik direklerine yapıştırırladı.
Hatta bi seferinde Diyanet-Sen Malatya şubesi bir aralık ayının son haftasında “yılbaşı kutlamayın” tadında bi açıklama yapmıştı.
Ben de “Diyanet-Sen de varmış!” tadında bi yazı yazmıştım.
Bu yazım üzerine senede bir veya iki kere piyasaya çıkan bu sendika, her vasat yetkili düzeyinde gazeteciliğimi sorgulamıştı.
Ben de “Diyanet-Sen gerçekten varmış” başlığıyla bir yazı daha yazmıştım.
Benim yüzümden yıllar sonra 2 gün üst üstte Diyanet-Sen Malatya Şubesi açıklama yapmıştı diye ironi yapıp bazı sorular sormuştum.
Halen o sorularım cevaplanmadı!
Memlekette bi ton sorun varken 80’li yıllardaki solcuların retorik söylemleri gibi bizim muhafazakarların da bu yüzyılda aynı teraneyi ısıtıp ısıtıp açıklama yapmalarının anlamsız olduğunu vurgulamıştım.
Fetullah Gülen alçağının FETÖ’sü, bu memlekette yıllarca cirit atarken Diyanet’in seyir halini hatırlatmıştım.
Kuran ayetlerini bile değiştiren bu alçak terör örgütü güçlüyken kafasını kuma gömen Diyanet ve kollarının “yılbaşı kutlamayın” söyleminin ne kadar bağnaz olduğunu değil ne kadar aptalca olduğunu yazmaya çalışmıştım.
İşte yıllar önce bu muhafazakar derneklerimizin, sendikalarımızın yaptığı gibi Meşale de Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne bir ültimatom vermiş!
Meşale dediğime bakmayın!
Kaça ayrıldığını şu anda bilmiyorum ama adı şu anda Boğaziçi Derneği.
28 Şubat generallerinin kibirli tutumu gibi “ONAYLAMIYORUZ” demişler.
Peki neyi onaylamıyorlar?
Kayısı Festivali’nin yapılmasını onaylamıyorlarmış!
Yayınlandıkları bildiri şu:
Şükretmenin önemini vurgulayan ayeti paylaşıp olayı Kayısı Festivali’ne getirmişler.
Koronavirüsten girip depremden devam edip Filistin’deki soykırımla es verip Kayısı Festivali adı altında eğlence ve konserlere karşı olduklarını ve onaylamadıklarını söylemişler.
Allah’tan memlekette demokrasi var çünkü statükoya karşı bu bildiri mesela İran’da yayınlansaydı muhtemelen Boğaziçi diye bir dernek haritadan silinecekti!
Şehrin umudu tükenmişken bu tür kültürel faaliyetlerin ne kadar önemli olduğunu falan anlatmayacağım.
İster adına Meşale deyin ister Boğaziçi deyin fark etmez!
Bu derneğe gönül vermiş kim varsa kusura bakmasın ama ben sizleri samimi bulmuyorum!
Uzun zamandır bu şehre bir gram faydanız yok!
Filistin’e de yok, bu şehre de yok!
Faydanız kendinize!
Meşale dediğin dernek bir dönemin Ticaret ve Sanayi Odası gibiydi!
Adamların televizyonu, gazetesi bile vardı!
Şehrin en güçlü vekili bile size ses çıkaramıyordu.
Hacı Uğur Polat’ın beleş Filistin ziyaret turları haricinde o topraklara ne faydanız oldu?
Şehirde on binlerce üniversite mezunu işsiz varken sizin 2 numaranız Yeşilyurt Belediyesi’nde bankamatik memuru değil miydi?
Biz o tarihlerde bunu yazınca istifa etmişti.
Kul hakkı ile ilgili niye bir ayet paylaşmıyorsunuz?
Memlekette her şey düzeldi de sadece konser mi kaldı arkadaş?
Şehrin en kadim camisi çarşının ortasında kuyumculara kurban edildi.
Meşale olarak ne yaptınız?
Malatya’da namaz kılacak cami kalmamış, umurunuzda mı?
Rezerv alan ayağına milletin malına çökülmeye çalışılırken siz ne yapıyorsunuz?
Mesela Boğaziçi Derneği’nin yeri niye rezerv alan içinde değil?
Sağındaki solundaki adada hafif hasarlı binalar rezerv alan içine girerken sizin binanız niye girmiyor?
Bu milleti aptal yerine koymaya kalkışmayın!
FETÖ’nün çok güçlü olduğu dönemde siz de çok güçlüydünüz.
Allah için söyleyin, ne yaptınız?
Hadi hepsini geçtim, Cübbeli Ahmet gibi, o dönemlerde dinde reform yapmaya çalışan Fetullah alçağına karşı bir tane cümleniz var mı?
Çocuklarınıza bile bir hükmünüz yokken şehrin karar alıcılarına ültimatom verme döneminiz geçti!
Senin çocuğun, torunun Youtube’dan Oğuzhan Koç dinlerken Filistin veya deprem niye aklınıza gelmiyor?
Ben de sizin bildirinizi ONAYLAMIYORUM!
Siz güçlüyken de onaylamıyordum güçsüzken de!
BÜYÜKŞEHİR BASINI
Kayısı Festivali demişken, Malatya Büyükşehir Belediyesi basının festivalde nasıl sınıfta kaldığını da yazayım.
Tamam, Sami Er’den sonra birçok daire, müdürlük değişti.
Hacı Uğur Polat’tan sonra başlayan, Selahattin Gürkan dönemi ile pik yapan kurumsal dairelerin, müdürlüklerin maalesef tam manasıyla içine edilmişti!
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er de bu geleneğe devam ediyor!
Bunu ayrıca birkaç yazıda yazacağım ama bugün şu basını yazayım.
Malatya Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkililer Daire Başkanlığına Deniz Demir atanmıştı.
Birçok yerde görev almış bi isim.
Fakat Malatya basınından bihaber geldi.
Malatya’daki bazı dinamiklerden ise hiç haberi yok.
Kayısı Festivali’nin tanıtımını doğru yapamadılar maalesef.
Üstelik şehrin yerel basınını çok iyi tanımıyor.
Konserlere ve korteje yerel basının büyük çoğunluğu katılmadı.
Sebebi ise davet edilmeyişleri.
Beni de davet etmediler ama ben şehrin festivalini izlemek için hiçbir zaman davet beklemem. Beklemedim de!
Fakat yerel basınımız naziktir :)
Bazıları ister davet, bazıları fotoğraf ister, bazıları ilgi ister.
Bazen çocuk gibidirler.
Bazen bizzat aranıp “Seni aramızda görmekten onur duyarız” cümlesini bekler.
O yüzden Deniz Bey’in bu dinamikleri bilmesi için biraz zaman gerekecek.
Olayın yüzde 70’i “duygusal” olsa da iletişim her zaman sonunda “ilişkiler” yazan bir dairede çok önemlidir.
SAMİ ER’İ TEBRİK EDİYORUM
Geçen hafta cuma akşamı artık Malatya’nın en çok izlenen programı ER MEYDANI’nda Kaysı Festivali’ni çok konuştuğum için burada tekrara girmiyorum.
Son programda Sami Bey’i eleştirmiştim ama burada şu Meşale’nin de bildirisini görünce tebrik etmek istedim.
Şu umudu tükenmiş Malatya’da birkaç gün olsa da bizlere güzel vakit geçirttiği için Sami Er’i gönülden tebrik ediyorum.
Şu yıkılmış Malatya’da Kayısı Festivali’ni yapmasaydı kimse bi şey demezdi ama Sami Er ve ekibi bu festivali yapmayı tercih etti.
Allah razı olsun.