29 Ekim günü, Cumhuriyeti’mizin 99. yılında bir yazı yazdım.
Ömrü savaş meydanlarında geçmiş rahmetli Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile derdi olanların tutumunu biz Malatya’da yaşayarak öğrendik!
En bariz örneği ise İnönü ismini bilerek ve isteyerek Malatya’dan silmeye çalışan bir belediye yönetiminden sonra Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin şu anki Başkanı Selahattin Gürkan’ın Cumhuriyetin değerlerine nasıl sahip çıktığı ile ilgili bir yazıydı.
Bir gün önceden başlayan etkinlikler 29 Ekim’de devam etmişti.
Uzun yıllardır bu kadar nizami bir tören görmemiştim.
Akşam ise Malatya Valiliğinin Cumhuriyet Resepsiyonu vardı.
Burada Malatya Valisi Hulusi Şahin’in de büyük etkisi var tabii ki…
Hakkını yemeyelim, gerçekten Malatya’da bir Valimiz var.
İşte bu yazımın ikinci bölümünde Gürkan’ın tersine Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar’ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı haftasında düzenledikleri “Çocuk Kitapları Festivali” isimli etkinliğe Atatürk’e hakaretten ceza almış tescilli Atatürk düşmanı Mustafa Armağan’ın davet edildiğini yazdım.
Hacı Uğur Polat’tan sonra Yeşilyurt Belediyesi’nin başkanlık koltuğuna oturan Mehmet Çınar’a “Aynı Hacı Uğur Polat gibi” dedim.
Sadece bir örnek verdim.
Mustafa Armağan’ın, Atatürk’ün manevi kızı ile ilgili çirkin sözlerini hatırlattım.
MHP’nin tepkisiz kaldığına dem vurdum.
MHP Malatya milletvekili Mehmet Fendoğlu hemen aradı ve haberinin olmadığını söyledi.
MHP İl Başkanı Mesut Samanlı mesaj attı. Haberlerinin olmadığını ve teşkilatlarının bu programa katılmayacağını yazdı.
CHP Malatya milletvekili Veli Ağbaba sosyal medyadan hemen tepkisini gösterdi.
Sayısız duyarlı vatansever sosyal medyadan mesajlar attı.
Özelden sayısız mesaj aldım.
Fakat her zamanki gibi troller, kriptolar işin içine girdi.
Selahattin Gürkan düşmanları “Sen nasıl İyi ki Gürkan var” dersin dediler.
Mehmet Çınar’dan nemalananlar Mustafa Armağan’ı övmeye başladılar hemen.
Dertleri farklı; ne Malatya ne Cumhuriyet ne de yaşanılan olay!
Bi kere bazı dangalakların anlamadığı çok temel bir kavram var gazetecilikte.
Bizim meslekte kişiler önemli değildir.
Yani Mustafa Armağan’ı Gürkan davet etseydi yine aynı şekilde yazı yazardım.
Ama her yazımda açık açık olaya muhatap kim varsa isimleri yazdığım için “kişilerle” uğraştığımı düşünen bir tayfa var maalesef!
Aslında açık açık Mehmet Çınar’ı, tescilli Atatürk düşmanı Mustafa Armağan’ın davetini 4 gün önceden eleştirirken Yeşilyurt Belediyesi’ne büyük iyilik yapıyorum.
Muhtemelen Mustafa Armağan’ın kitaplarını, programlarını veya sosyal medyadan attığı tweetleri görmeyen Çınar’a uyarıda bulunuyorum.
Senin üzerinden Malatya’yı germeye çalışan bir ekibin var diyorum.
Ama bunu derken Mehmet Çınar’ın halen anlamadığını tahmin ediyorum.
Bir çocuk kitabı dahi yokken “Çocuk Kitap Fuarına” Mustafa Armağan’ı davet eden Çınar daha iyi anlasın diye biraz özgeçmiş yazmak istiyorum.
Bu çağırdığınız adam ta 1995 yılında FETÖ’nün Zaman gazetesinde yazmaya başlamış.
Üstelik Zaman gazetesine kayyum atandıktan sonra dahi yazılarına devam etmiş.
17-25 Aralık’ı milat kabul eden Mehmet Çınar’ın siyasi partisi AK Parti, bu tarihlerden sonra Bank Asya’ya para yatırandan tutun da FETÖ’nün derneğine o tarihten sonra üye olanlar hakkında binlerce soruşturma açmadı mı?
Bu FETÖ’cüler mesleklerinden atılmadı mı?
Yargılanmadı mı?
Bu Mustafa Armağan’ı bırak 17-25 Aralık’ı…
2 yıl daha yazmış ve üstelik Zaman gazetesine kayyum atandığı zaman AK Parti’yi eleştirmiş!
Yıllarca FETÖ’nün TV kanallarında program yapmış.
FETÖ’ün elebaşı Fethullah Gülen'in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nda yayın bölümü yöneticiliği yapmış.
FETÖ’nün hazırladığı Diyalog Avrasya dergisinin iki yıl genel yayın yönetmenliğini yapmış.
Abant Toplantılarını muhtemelen hatırlarsınız.
FETÖ’nün düzenlediği bu toplantıların baş konuğuydu Mustafa Armağan. Çoğuna katılmış!
Bu adam Fethullah Gülen’i öven kitap yazmış ta 1999 yılında, var mı ötesi!
Bırakın çok eski geçmişi…
Hükümet’e 17-25 Aralık Operasyonu ile alaşağı etmek isteyen FETÖ’ye o tarihlerde destek vermiş bir insanı Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar “Çocuk Kitapları Festivaline” davet ediyor!
Hayatı savaş meydanlarında, dağlarda geçmiş, mirasını bu devletin kurumlarına bağışlamış, o tarihte dünyada faşizm, krallık veya benzeri monarşi devletleri hüküm sürerken “hanedanlık” yerine demokrasi demiş bir kurucu lidere hakaret eden, “manevi kızıyla ilişki yaşıyor” imasında bulunan bir sözde tarihçiyi Malatya’ya davet etmeniz yanlıştır dedim, anlamadınız!
Şimdi FETÖ diyorum.
Bu adamın hayatının büyük bölümü FETÖ’nün organlarında geçmiş.
FETÖ’nün kanallarında fink atmış, kitaplar yazmış ve üstüne FETÖ konusunda AK Parti’nin yanlış yaptığını dahi söylemiş.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na her fırsatta 15 Temmuz’da neredeydiniz diye soruyorsunuz ya…
Bu Mustafa Armağan acaba 15 Temmuz’da neredeydi, diye sorsanıza?
Bu hain darbe girişimi ile ilgili bir ifadesi var mı acaba?
Onu da siz araştırın ama Malatya’yı bu adamla anılmaktan kurtarın.
Malatya’yı germenize hakkınız yok!
GÜRKAN DÜŞMANLARI
Sayısız kez yazmışımdır.
Bugün Gürkan’ın tutumunu çok beğenirim yarın yaptığı bir hamleyi yanlış bulabilirim.
Ne Gürkan’ın yancıları gibi sürekli Başkan Gürkan’ı göklere çıkarırım ne de bir düşman gibi Gürkan’ın her hareketini yanlış bulurum.
Siz bi şekilde Selahattin Gürkan’ın düşmanı olabilirsiniz.
Kişisel menfaatinizden dolayı da düşman olmuş olabilirsiniz başka hassasiyetleriniz yüzünden de!
Bana ne!
Ama beni “Sizi rahatlatan gazeteci” olarak görmeyin.
Kaç kez yazdım.
Hiçbir belediye başkanı benim düşmanım veya dostum değildir.
İlişkilerim sınırlıdır.
Genelde “gazetecilik” haricinde aradığım bir belediye başkanı veya milletvekili yoktur.
Malatya’da Mehmet Çınar’ın yaptığı icraatları hatta son “Çocuk Kitap Fuarı” dahil güzel hizmetler yaptığına inanan, diğer belediyelerden farklı olarak gözle görülür hizmet yapmak için uğraştığını bilen bir gazeteciyim.
Ama o beğendiğim Mehmet Çınar, yukarıda yazdığım nedenlerden dolayı Mustafa Armağan gibi birini davet ediyorsa eleştiririm.
Hatta ağır eleştiririm.
Bu kadar!
Bugün Hacı Uğur Polat’ın İnönü Stadyumunu havai fişeklerle yıktığını nasıl unutmuyorsam yıllar sonra Mehmet Çınar’ın da bu davetini unutmayacağım kesindir!
VALİ HULUSİ ŞAHİN’İN EKİBİ
Uzatmadan direkt yazayım.
Vali Hulusi Şahin’in ekibinde bence sorun var.
Bazı konularda “bilgilendirilmediğini” düşünüyorum.
Mesela Mustafa Armağan’ın davet edildiğini bilseydi muhtemelen Yeşilyurt Belediyesi’nin açılışını yaptığı fuara gitmezdi.
Ama muhtemelen bilgilendirilmedi.
Haberleri dahi yoktur basın ekibinin.
Vali Hulusi Şahin bazı dengeleri bu kısa sürede dahi değiştirdi.
Ama bazı konularda sorun devam ediyor bence.
Mesela bizim alan…
Cumhuriyet Resepsiyonu yapıldı 29 Ekim akşamı…
Gazeteci bir arkadaşım akşam resepsiyona gelecek misin, diye sorunca mail kutuma baktım.
Davet edilmemiştim.
Bazı gazeteciler aranmış davet edilmiş. Hangi kıstaslara göre davet edildiler veya edilmediler bilmiyorum.
Şehrimizde Malatya Valiliğimizin Cumhuriyet Resepsiyonuna davet edilmesek de giderim arkadaş, dedim.
Sonra Malatya Gazeteciler ve Televizyoncular Cemiyeti’nin davet edildiğini öğrendim.
Yönetim kurulu üyesi olduğum için davetli olmuş olduk.
Bu “genel davet” dahi olmasaydı giderdim.
Bu konularda hassas olduğunu tahmin ettiğim Vali Bey’e duyurulur.
CUMHURİYET RESEPSİYONU
29 Ekim akşamı saat 19.00’da başlayacağı için akşam eve gidip takım elbisemi giydim.
Araştırmacı-Yazar Nezir Kızılkaya ile birlikte yarım saat önceden resepsiyonun düzenleneceği otele geçtik.
Lobide bir kalabalık vardı ve resepsiyonun düzenleneceği salona kimse alınmıyordu.
Vali Bey ve eşinin gelmesi için bekleniyordu, ki ev sahibi olarak şık bir hareket geldi bana.
Zaten başlama saatinden önce geldiler.
O sırada lobide sıkışık bir haldeyken önce Remzi Hayta ile karşılaştık.
“Seni arayacaktım” dedi.
Son yazımı çok beğenmiş. Gürkan’ı övdüğüm yazıdan bahsediyordu.
Sonra Ali Aladağ abimiz geldi.
Sonradan Akçadağlı(!) olduğumu bildiğini ve benimle bi şekilde akraba olduğumu iddia etti gülerek.
Bir Akçadağlı eniştesi olarak gülümsedim tabii.
Vahap Güner’i de gördüm. Göz göze gelmemek için kendini çok kastı ama önemli değil.
İbrahim Göçmen abimizle ayaküstü biraz “sosyalizm” konuştuk :)
Sayın Valimiz ve eşi salona geçince bizler de geçtik.
Nezir Abi ile arkalarda bir masaya geçtik ve masamızın entelektüel seviyesi bir anda arttı.
Kültür Yaşam Derneği Başkanı Atilla Kantarcı, kıymetli meslek büyüğümüz Orhan Çekin ve Radyocular Dernek Başkanı Sinan Cavlak da eklenince gruba muhabbet çok keyifli oldu.
Zaten ikramlar ile dalga geçmeye yeni başlamıştım.
Belki bir “Ejder Meyveli Smoothie” yoktu menüde ama hayatımızda gördüğümüz en minik lahmacun vardı.
Lahmacunun minyatürünü yapmışlardı ve salondaki çoğu “gazetecinin” yüzü asılmıştı!
Yarım çorbayla 2 ekmeği midesine indiren bir şehirde yaşıyoruz sonuçta. “Ekmeği fazla dürüm” tarzı bu şehirden ülkeye yayıldı!
Şaka bir yana ama müzikler çok iyiydi.
Akademik ders niteliğinde bir gece yaşatıldı bizlere…
Düşünün…
Kemanda profesör, flütte doktor öğretim üyesi, piyanoda doçent…
Görseli burada paylaşıyorum.
Harika bir gece oldu.
Masamızda muhabbet ederken 2. Organize Sanayi Bölge Müdürü Vahap Erdem yanıma geldi.
Başkan Gürkan’ın beni sorduğunu ve müsaitsem yanına gidelim, dedi.
Hay hay dedim.
Kısa da olsa Başkan Gürkan’la muhabbet ettim.
Son yazımdan dolayı teşekkür ediyordu bana…
Tam o sırada Malatya İl Milli Eğitim Müdürü Hatice Özdemir Başkan Gürkan’ın yanına geldi.
Her ne kadar selamlaşmasak da aynı karede bir fotoğrafımız oldu çünkü Gürkan’ın ekibi o arada fotoğraf çekmişti.
Başkan Gürkan ile selamlaşmak için sırada bekleyenleri gördüm o sırada…
Mesela Akif Baştürk oradaydı.
Baştürk’ten önce Başkan Gürkan ile muhabbet etmem şaşırttı beni :)
Bi ara Mehmet Çınar'ı da gördüm. Göz göze gelemedik ama kısa durdu sanırım.
Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder’i görmedim.
Zaten başında “Cumhuriyet” geçen bir geceye katıldığını hatırlamıyorum.
Osman Güder’in belediye başkanı olduktan sonra her hangi bir mili bayramımıza katıldığını ben görmedim.
Neyse…
Gecenin sonunda Vali Bey ile fotoğraf çektirme yarışına giren kalabalıktan fırsat bulup teşekkür ettim.
“Katıldığınız için teşekkür ederim” dedi Vali Bey.
Asıl ben teşekkür ederim Sayın Valim, dedim.
28 Ekim’den başlayıp bu akşama kadar çok güzel bir program yaşattınız bizlere, dedim.
Buradan tekrar edeyim.
Hem Sayın Valimiz Hulusi Şahin’e hem de Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’a canı gönülden teşekkür ederim.