Mahir Temur

Malatya bu yarışın neresinde kardeşim!

Mahir Temur

Dün “Hakan Kahtalı neyi bilmiyor?” başlıklı yazımdan sonra Hakan Kahtalı’nın danışmanından bir cevap ulaştı bana.

Dünkü yazımda kısaca kayısıdaki monilya hastalığından dolayı 10 milyon TL destek paketinin Cumhurbaşkanının halen imzalamadığını ama AK Parti Malatya milletvekili Hakan Kahtalı’nın destek paketi imzalanmadan haber yaptığını yazmıştım.

Kısaca AK Parti milletvekillerinin “müjde yarışına” girdiğine dem vurmuştum.

AK Parti Malatya milletvekili Hakan Kahtalı aynen şu metni gönderdi:

“Malatya’daki kayısının monilya hastalığından kaynaklı zarar görmesi arkadaşlarımızla birlikte bildirilmişti Sayın Cumhurbaşkanımıza. Cumhurbaşkanımız da konuya duyarsız kalmayan çiftçilerimizin zararının giderilmesi için 10 milyon TL desteği gönderilmesi talimatını vermiştir. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Genel Müdürü Yusuf Karaoğlu ile yapmış olduğum görüşmede çiftçilerimizden monilya hastalığından kaynaklı zararlarını karşılamak amacıyla 10 milyon TL desteğin Cumhurbaşkanımız tarafından imzalandığını ve muhasebesel işlemlerin sürdüğünü, en geç Cuma gününe kadar da para Valiliğimizin göndermiş olduğu hesap numarasına yatırılacağını ve ilgili çiftçilerimize bu paranın ödemesi yapılacaktır. Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyoruz.”

*

Bu açıklamada iki detay var.

Birincisi Milletvekili Kahtalı Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Müdürü Yusuf Karaoğlu ile görüşmüş.
Yani bu bilgiyi direkt kaynağından almış.

İkincisi ise “muhasebesel işlemler” söylemi…

Açıklamadan anladığım kadarıyla “muhasebesel işlemler” daha bitmeden imza olayı gerçekleşmemiş.

Sözlü olarak onay alınmış ve teknik konular bitmediği için resmi imza olayı gerçekleşmemiş.

Kahtalı’nın dediğine göre 10 milyon TL monilya desteği bugün yatıyor.

İnşallah yatar.

Her zaman söylüyorum ve yazıyorum.

Malatya’ya kazandırılan bir lira destek dahi anlamlıdır.

Milletvekilleri her ne kadar Cumhurbaşkanlığı sistemi ile beraber biraz daha pasif bir konuma düşmüş olsa da vekiller şehir için önemlidir.

Muhalefet, iktidar önemli değildir.

Kendi kişisel menfaati yerine Malatya menfaatini şiar edinmiş seçilmişlerin şehir ile bütünleşmesi gerektiğine inanıyorum.

Kapalı kapılar ardında muhalefet vekilleri ile iktidar vekillerinin “danışıklı” bir şekilde Malatya paydası altında buluşmaları gerektiğine inanıyorum.

Kişisel kariyer beklentilerini bir kenara bırakıp alınan oyların sorumluluğunda hareket edilmesi gerektiğine inanıyorum.
Bizim gibi sorumlu insanların seçilmiş insanlara bu “sorumluluğu” sürekli hatırlatması gerekir.

Basın her koşulda muhalefete de iktidara da “çok yaşa” derse…

Rekolte açıklamasını seyreden vekillerimiz olur.

Toprak Mahsülleri Ofisi’nin kayısı alımı yapacağı muammasını bizim gibi seyrederler.

Bir kamu görevi niteliğindeki basın sürekli Tüfenkci’ye “sen tarihin en iyi bakanıydın” diye pohpohlarsa maalesef Tüfenkci de “Kayısının sahibi yok” der.

Seçilmişleri fotoğraf karesinde görüp yorumlayan basının önemi açıktır.

Sosyal medyaya görüntü atmak için gezilen mahalleleri abartıp kamuoyuna sunmak gazetecilerin işi değildir.

Bugün Malatya basınının hepsi değil sadece yarısı “Kayısının sahibi yok” lafına iki cümle yazabilseydi yine çok farklı gelişmeler olurdu.

Malatya kazanırdı!

Seçilmişleri sürekli diri tutmak gerekir.

Sürekli hatırlatmak gerekir.

Niye seçildiğini hatırlatmamız gerekir ki…

Müjde açıklarken yarışa giren ama sorun yaşandığında gazetecilerden kaçan vekillerimiz olmasın!

Biz sürekli yazacağız ki Kahtalı görevini yapsın.

Ahmet Çakır pasif durmasın diye yazacağız.

Öznur Çalık elini taşın altına koyarken yazacağız.

Yapılan hizmette kimin payının olduğunu açıklıkla yazılması lazım ki rahat durulmasın.

Mesela bu 10 milyon destek paketi…

Kim katkı sağlamışsa Allah razı olsun.

İlkbahar aylarında aşırı yağıştan dolayı monilya hastalığı baş gösterdikten sonra Tarım İl Müdürlüğü’nün tutumuna bizler ses çıkarmasaydık, odalar konuşmasaydı, Turgut Özal Üniversitesi rapor hazırlamasaydı, muhtarlar tepki göstermeseydi ne olurdu?

Rekolte olayında bazı yöneticiler gibi bizler de “speküle” deseydik ya da “lobi” diye anlamsız konuşmalar yapsaydık bu destek paketi dahi teklif edilir miydi?

Kardeşim demokrasi işte budur.

Cumhurbaşkanlığının haberi olur muydu “güllük gülistanlık Malatya” havasına büründürenler tarafından.

Tarım İl Müdürlüğü’nün monilya konusunda dediği gibi suç “çiftçideyse” niye destek paketi konuşuldu?

Ortada bir sıkıntı yoksa 10 milyon TL niye Malatya’ya geliyor?

Malatya tüm kurumlarıyla bütün olmalıdır.

Seçilmişiyle atanmışıyla tek dert Malatya olmalıdır.

Bi kurum başka bir kurumu sevmez.

Bir kurumun başı diğer kurumun başından nefret eder.

Bu nefret o kurumun kuyusunu kazmaya kadar götürür!

Belediye başkanı, belediye başkanından nefret eder.

Aldığı oy üzerinden “üstünlük” taslar!

Yapacağı hizmeti kafaya takacağına aldığı oyun yüzdesini kafaya takar.

Çok affedersiniz ama amiyane tabirle “sidik yarışı” alır başını gider!

Peki Malatya bu “yarışın” neresinde kardeşim!

Hiçbir yerinde maalesef!

Hiçbir yerinde Malatya yok!

Mahir Temur'u Twitter'da takip et!

Yorumlar 2
umut 11 Temmuz 2020 00:47

ayrıca bülent tüfekci gerçekten malatyanın en büyük siyasetçisimidir. yoksa en büyük hayal kırıklığı mı, bu konu hakkında da fikirlerini gerçekten öğrenmek istiyorum

Bedir 10 Temmuz 2020 16:07

Bu yazınızla olması gerekeni yazmışsınız. Bu şehrin siyasi arenasında Bilgiç ve yüksek ihtiraslı insanlar dolu.Birlik ve beraberlikle bir arada olma şansları yok.Basın,sivil toplum,parti içi muhalefet,eleştiri kültürü cılız bile değil. Bu ayaklar görevini yapmaya başlasa Malatya başka bir mecraya döner. Ama ümidimiz yok..

Yazarın Diğer Yazıları