Son zamanların en kısa yazısını yazayım mı?
Bir haftadır bi şeyler karalamıyorum ama gündemi maalesef takip etmek zorundayım ve gündemde olmayan konuların da peşinde olmam gerekiyor.
Bu kadar yoğun gündeme sahip başka bir şehir var mıdır, bilmiyorum gerçekten.
Sadece son bir haftaya bakalım.
Malatya Haber’in patlattığı Adil Gevrek’in kulübü nasıl batırdığının fotoğrafını mı çekeyim, yoksa Malatya Turgut Özal Üniversitesi’ni Aysun Bay Anaokulu’na çeviren “yedek üye” eski rektörün Malatya çıkarmasının belgeselini mi çekeyim, bilemedim!
Şehrin bi ton sorunu varken Malatya’yı Narmikan Belediyesi sanan belediye başkanlarını mı yazayım?
4 aylık bir analiz yapayım mı?
Büyükşehir’i Nurhan Demir, Yeşilyurt’u Sabri Akın ve Battalgazi’yi ise Osman Güder yönetiyor!
İlki genel sekreter yardımcısı, ikincisi başkan yardımcısı üçüncüsü ise sabık belediye başkanı.
İlki yüzünden genel sekreterini istifa düzeyine getirmiş Sami Er!
İkincisi yüzünden Yeşilyurt diyarında 4 ayda İlhan Geçit nefreti başlamış.
Üçüncüsü Battalgazi Belediyesi’ni yönetmiyor tabii ki… Ama ha Osman Güder ha Bayram Taşkın!
Aradaki tek fark şimdilik belediye eliyle villa yaptırmaması! 20 metre yakınındaki çöplüğe dönmüş konteyner kenti bile temizletemeyecek kadar aciz bir yönetim!
Al sana 4 aylık özet!
Peki yeni mülki amirimiz!
Uzun uzun bir analiz yapmaya gerek var mı?
Şehirde konteynerde ticaret yapmak zorunda olan binlerce esnaf seslerini AK Partili vekillere bile duyuramazken 1 Eylül’den sonra Maliye bu konteynerlere çökmeye hazırlanırken daha 1 ay önce Malatya’ya atanan Vali Seddar Yavuz, geçmişte görev almış tüm valilerimize mektup yazıp, yapılan hizmetler için teşekkür etmiş!
Malatya’nın yıkıldığından bile haberi yok galiba Vali Yavuz’un! Bu yıkımın 6 Şubat’ta olduğunu zanneden bir valimiz var maalesef!
Kopenhag Valisi olsan bu kadar rahat olamazsın!
O kadar rahatız ki AK Parti’nin daha çok acemi vekili Abdurrahman Babacan, umreye gideceğini duyuruyordu Malatyalılara!
Allah’ım sen sabır ver bu millete!
Mescid-i Haram’ın imamı olsan yine bu yıkılmış şehirde umre yapacağını duyuramazsın!
21 metrekarede kıblesini kaybeden binlerce Malatyalının ruh halini bile anlayamayanları görünce çok üzülüyorum.
Kıblesini uzun zamandır Malatya’ya çevirmeyen İhsan Koca’nın “benim babam senin babanı döver” kıvamındaki Meclis’teki halini ise görmek dahi istemedim.
Keşke sadece bir gün bu Malatya için dayak yeseydi!
***
Önce uzun uzun bu başlıkları yazıp haftayı kapatmayı düşünüyordum.
Her seferinde “dur Mahir” dedim kendime.
Ört ört dedim kendi kendime…
Ört ki bu millet çıldırmasın dedim her seferinde...