AK Parti İl Başkanı İhsan Koca dün gazeteciler ile bir araya geldi.
Eleştirilere ilk ağızdan cevap verdi.
Dün yaşanılan bu toplantıyı biraz analiz etmek istiyorum.
Bi kere kendinden emin bir hali vardı.
Dışarıya verdiği algı “ben görevimin başındayım” algısıydı.
“Tamam, bazı isimler konuşuluyor ama merak etmeyin ben daha buradayım” havası vardı.
“Tamam, eleştiriyorsunuz ama durum bildiğiniz gibi değil” havası bence toplantı sonunda hâkimdi.
Biz ne diyorduk daha doğrusu ben “İhsan Koca’yı gören var mı?” yazımda ne demiştim.
Bundan 10 gün önce yazdığım yazıda kısaca…
AK Parti’nin iletişim ile ilgili sıkıntısı yoktur çünkü propagandayı ve basın ile olan ilişkisini diğer partilerden çok iyi yapardı. Bu ilişkilere önem verirdi. AK Parti İl Başkanlığı aynı CHP İl Başkanlığı gibi olmuş! Genel hatlarıyla seyrediyorlar!
Ve o yazımın sonunda bunun hayra alamet olmadığını yazmıştım.
“Seyreden” görüntüsü veren İhsan Koca önce VUSLAT TV’ye çıktı sonra Malatya Gazeteciler Cemiyeti’ne gitti ve en sonunda dün Malatya basını ile bir araya geldi.
Fena mı oldu?
Tabii ki fena olmadı tam tersine AK Parti’yi Malatya’da temsil eden İl Başkanı ilk ağızdan sorulara cevap verdi.
Verilen cevapları değerlendireceğim ama o salonda Başkan İhsan Koca’nın bu tutumunu beğendim.
Had bildiren, trenden atan, gergin bir İl Başkanı yoktu dün o salonda.
Bence İhsan Koca’nın bu hali daha iyi çünkü bu hal normal olan…
GELELİM CEVAPLARA
İhsan Koca ile ilgili aslında sıcak 3 konu vardı.
“Ulaşılamayan il başkanı” konusu…
Numan Kurtulmuş’un Malatya’da olduğu gün yaşanılan “muhtar” vakası…
Ve “adaylık” durumu…
İhsan Koca, açıkça günde 250 telefon geliyor bana, hepsine bakmam imkânsız. Ya sadece telefonlara bakacağım ya da diğer işlerimize bakacağız, mealinde bir cevap verdi bu “ulaşılamıyor” sorusuna.
Diyor ki, mahalle temsilcileri var, ilçe başkanları var. Önce onlara gidilsin sonra gerekirse bana ulaşılsın.
Burada bir “silsile” var çünkü mahalle teşkilatlarımızın ve ilçe teşkilatlarımızın daha aktif olması için bu silsileye uyulması gerekir.
“Kurumsal” diye düşündüğümüz AK Parti Malatya teşkilatının aslında “kurumsal” olmadığını gösteren bir cevaptır bu.
Ben soruyorum, Malatya merkezde AK Parti ilçe başkanlarını kaç kişi tanıyor?
Kışla caddesine çıkalım ve diyelim ki AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı veya Battalgazi İlçe Başkanı kim, diye soralım karşımıza çıkan ilk 100 kişiye.
Kaç kişi isimlerini pat diye söyler?
Dünkü toplantı Yeşilyurt Belediyesi’ne bağlı Gedik Sosyal Tesisleri’nde yapıldı.
Orada çalışan bir garsonla sohbet ettim. Kimler geliyor, haftada kaç siyasi toplantı yapılıyor, diye sorular sorunca “Bu Başkan neyin başkanı abi” diye soru sorunca gülümsedim.
AK Parti İl Başkanı İhsan Koca, deyince “İhsan Koca bu mu” dedi.
İlk defa görüyor!
Biz unutkan bir milletiz ve unutulmamak için sürekli “akıllarda” olmak gerekir.
Siyaset budur aslında!
AK Parti Yeşilyurt veya Battalgazi İlçe Başkanlılarından en son ne zaman bir haber, bir etkinlik veya bir cümle basına yansıdı?
Vatandaş sizin ilçe başkanını tanımıyor, mahalle temsilcisini nereden tanıyacak?
Siyasette “emir-komuta” zinciri olamaz!
Hele hele il başkanlığı gibi şehri temsil eden bir kurumun başındaki insanın “250 telefon geliyor” cümlesinin arkasına sığınamaz!
Peki vekillere kaç telefon geliyordur?
Bu işler gerçekten “gönül işi” ise bin 250 telefon da gelse katlanmak gerekir.
Bu gerekliliği aslında o koltukta oturduğu için beyan etmiş birinin kendisi yerine adresi mahalle temsilcilerine yönlendirmenin siyasi dili çok açıktır:
“Beni fazla rahatsız etmeyin” demektir.
Ayrıca diyelim ki vatandaş “oğlumu-yeğenimi-dıdımın dıdısını şuraya koy” haricinde bir mahalle temsilcisine gidip yaşadığı bir sıkıntıyı anlattı, diyelim.
Belediye meclis üyeleri size ulaşamıyormuş, mahalle temsilcisi nasıl ulaşacak, sorusu gelmez mi?
O mahalle temsilcisi “ben ulaşamıyorum bence sen direkt il binasına git” demesi beklenmez mi?
Siyaset, işleri başkasına havale etme sanatı değildir!
Bi öneride bulunup bu konuyu kapatalım.
AK Parti merkez ilçelerinin başkanlıklarını aktif hale getirmek istiyorsanız, Battalgazi ve Yeşilyurt ilçe başkanlıklarını il binasından çıkartın.
Bu hareket dahi başlı başına bir “aktiflik” göstergesi olacaktır.
NOT: Yarın “muhtar” vakasını ve “adaylık” konusunu yazacağım, ömrümüz yeterse...
