Günümüz siyasetini anlayamayan ve çağın farkında olmayan çok siyasetçi var Türkiye’de.
Ve Malatya’da…
Ağızdan çıkan lafın dakikalar içinde “gündem” olduğu bir çağda yaşıyoruz artık.
Ve siyasiler şunu bilmeli ki “basın birimi” veya “halkla ilişkiler” dediğimiz olgu çok değişti.
Bu kavramları halen 20 yıl öncesinin kavramı gibi yaklaşanların siyasi hayatı çok kısa sürecektir.
Dün öğlen saatlerinde deprem olduktan sonra Malatya’da gündem deprem değil Selahattin Gürkan’dı.
Belki açık olan sosyal medya mecralarında pek görmediniz ama WhatsApp’tan iki video gün boyunca elden ele atıldı.
Çünkü “her şeyi bildiğini” zanneden Malatya Büyükşehir Belediye Başkanımız ulusal basına canlı bağlanıp beyanat vermişti.
Birçok ulusal televizyona bağlanmıştı ama Haber Global televizyonu Başkan Gürkan’ın yorumunu İTÜ Jeofizik Müh. Öğretim Üyesi Prof. Ahmet Ercan’a sordu.
Başkan Gürkan’ın tüm televizyonlara verdiği “Bu bir artçı değil kendi başına bir deprem” yorumunu Prof. Ercan’a sordu Senem Toluay Ilgaz.
Deprem bilimci Prof. Ahmet Ercan ise “O jeofizik mühendisliği yaptığına göre ben de belediye başkanı olabilirim” dedi.
İki yıldır burada sayfalar dolusu yazdıklarımızı bir cümle ile cevaplamış Ahmet Ercan.
Devamında ise Prof. Ercan daha net konuşmuş:
“Bence herkes kendi işini yapmalı… Malatya Belediye Başkanı’nın söylediklerinde yanlışlar var. Mesela 6,7 şiddetinde dedi. Artık şiddeti öğrensin bir belediye başkanı. Elazığ-Malatya depremi 6,7 şiddetinde olmadı. 6,7 büyüklüğünde oldu. İkisinin arasında fark var. 6,7 büyüklüğünde olan Elazığ-Malatya depreminin şiddeti yani yıkım gücü 9’du. Bugünkü 4,7 büyüklüğündeki depremin şiddeti 3’tü…”
Bu video elden ele dolaşırken ikinci video ise Başkan Gürkan’ın cnn.com’da Ali Karadeniz’in Sizin İşler programında söylediği cümlesiydi.
Başkan Gürkan ulusal bir mecrada bundan kaç ay önce “Her şey her şeye bağlıdır. Her şeyden anlamayan bir şeyden anlamaz.” demişti.
Dün geç saatlere kadar bu iki video paylaşılıyordu.
Telefonumda kayıtlı olmayan numaralardan dahi bu iki video geldi WhatsApp’ıma…
Bundan tam 45 gün önce Başkan Gürkan’ın “Her şeyi biliyorum” temalı konuşmasını bu köşede yazmış ve eleştirmiştim.
O yazımda önerilerde bulunmuştum.
Her yazdığımıza düşmanca yaklaşanlar yine anlamak istememişti.
Fakat birileri gibi Başkan ile baş başa konuşmayı “gazetecilik başarısı” görenler gibi bizi de ısrarla anlamak istemiyorlardı.
Açık açık şunları yazmıştım:
“Malatya Büyükşehir Belediyesi basınına ve danışmanlara şu açık önerimi belirtmek istiyorum.
Günümüz dünyasında siyasetçilerin metin yazarları vardır.
Her aklına geleni söyleyen siyasetçi yerine daha önceden düşünülüp tartışılmış metinler hazırlanıp Başkan Gürkan’ın katılacağı programlardan önce kelime kelime, Başkan Gürkan’ın üslubu ile yazılıp verilmelidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dahi bunu uyguluyor.
Dün 3 bin kilometre yeni yol yaptık diyen Başkan Gürkan’a cevap Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından servis edilen ‘2 bin 353 km. yol yapıldı’ cümlesiyle ters düştüğünü hatta Başkan Gürkan’ı yalanladığını fark edemezsiniz!
Çünkü Başkan Gürkan’ın ne konuşacağını bizim gibi kelimeler ağızdan çıkınca öğreniyorsunuz!
Mesela cnn.com’da Malatyalı Ali Karadeniz’in ‘Sizin İşler’ programına katıldı Gürkan.
‘Her şeyi bilmeyen bir şey bilemez. Her şeyi bilmek lazım’ tarzında bir cümlesi olmuştu.
İletişimde temel kuraldır;
Her şeyi bildiğini zanneden hiçbir şey bilemez!”
***
Başkan Gürkan’ın ekibi ulusal televizyona çıkılmadan önce birkaç cümle karalasa ve başlıklar halinde ne tür bir konuşma yapılacağını Başkan Gürkan ile tartışsa bu tür bir gaf çıkar mıydı?
En başta kurduğum cümleye dönmek istiyorum.
Bu çağın kurallarına göre hareket etmek lazım.
Her aklına geleni söyleyen bir siyasetçi figürü bu çağda daha çok gündem olur.
Ekip ise bu gafları önleyebilecek metotları düşüneceğine bu gafları yazanları “düşmanlaştırırsa” daha çok yazı yazarız maalesef.
Çünkü bizim işimiz yazmak “yazamamak” değil!
BİR FOTOĞRAF BİN HATA
Yeri gelmişken bi öneride daha bulunalım.
Dün Selahattin Gürkan’ın resmi hesabından şu fotoğraf paylaşıldı.
Bir zamanlar Osmanlı Padişahlarının karşılandığı gibi bir karşılama olmuş.
Tek eksik, bedenlerini geri döndürmeden geri geri gitmemeleri olmuş galiba!
Bu kare çekilmiş olabilir ama bu fotoğraf karesini resmi hesaplardan paylaşmanın anlamını çözmeye çalıştım birkaç dakika.
Aslında 30 saniyede anladım ama 3 dakika daha düşünmek istedim.
Sizde biraz düşünün diye paylaşıyorum!
DERGİ
Son yazımda Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin çıkardığı dergiden bahsetmiştim.
Hatta kapağı beğendiğimi, seçilen kapak fotoğrafının güzel olduğunu söylemiştim.
Kapak şuydu:
Yazımdan sonra dikkatli okuyucularım uyardı.
Bu kapağın Haziran 2019 yılında Malatya Life dergisinin kapağı olduğunu yazdılar.
Hatta kapağı da attılar.
Malatya Life’ın Haziran 2019’da çıktığı kapak şu:
Daha dikkatli okuyucularım ise bu çekilen fotonun aslında Başkan Gürkan’ın Battalgazi Belediye Başkanı olduğu dönemde çekildiğini yazdılar.
Yazının başında dedik ya…
1980 yılında değiliz maalesef!
İki soru:
BİR: Yaklaşık 15 ay önce Malatya’da çıkmış bir dergi ile bugün aynı kapağı kullanmanızın fikir hırsızlığı olduğunu düşünüyor musunuz?
İKİ: Yaklaşık 20 ayda çekilmiş bi ton fotoğrafınız varken Battalgazi dönemine ait bir fotoğrafın kullanılmasındaki amacınız nedir?
