Sandık gününe 13 gün kalmasına rağmen Malatya AK Parti’sinde ne bir proje ne de söylemlerde bir değişiklik görüyorsun.
Uzun zamandır görmediğimiz bir seçim süreci yaşıyoruz.
Bundan bir ay önce ne söyleniyorsa şimdi de aynısı söyleniyor.
Galiba seçime kadar bu söylem devam edecek.
Mesela Bülent Tüfenkci…
Bugün gönderilen bültenden anladığımız kadarıyla Millet İttifakı’nı eleştiriyor.
Şunu diyor:
“Cumhur İttifakı’nı oluşturduğumuz iki parti var, bizim ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi. Peki, diğer partiler niye ortaklarını söyleyemiyorlar? Bal gibi ittifak kuruyorlar ama aday sorduğun zaman ’yok biz ittifak kurmadık’ diyorlar. Perde arkasında CHP’si bir yerde aday göstermiyor, İYİ Parti’yi destekliyorlar. Bir yerde hepsi birlikte Saadet Partisi’ni destekliyor. Ondan sonrada utançlarından gizli kapaklı ittifak kuruyorlar. Madem bu ittifak milletin faydasına o zaman göğsünü gererek ’benim ortağım bu’ desene. Sen ortağından utanıyorsun, söyleyemiyorsun”
Okuduğunu anlayan herkes Tüfenkci’nin bu söyleminden sonra tebessüm eder.
Diyor ki biz MHP ile ortaklık yaptık ama onlar ortaklarını gizliyor.
Malatya’dan gidelim.
Şu anda CHP ile İYİ Parti Millet İttifakı adı altında ortak değiller mi?
Ayrıca Saadet Partisi 13 ilçede aday göstermiş. İttifak’ta değiller.
AK Parti Kuluncak’ta aday göstermedi MHP’li adaya destek vermiyor mu?
11 ilçede MHP aday çıkarmadı, AK Parti’ye destek vermiyor mu?
Sizin ki “ortak” da bu taraf ortak değil mi?
“CHP’si bir yerde aday göstermiyor, İYİ Parti’yi destekliyorlar” söylemi komik değil mi?
Bu kadar açık bir şekilde insanlar kandırılır mı?
Mesela Hakan Kahtalı…
Dün yine bültenlerde vardı. Belki de seçim süreci boyunca en az 40 kere şu cümleyi kurmuştur:
"Şu anda ülkemizin içerisinde bulunduğu duruma ve coğrafyaya baktığımızda gerçekten önemli bir konumda bulunuyoruz. Ülkemiz bazı aşamaları geçerken önüne çıkan sorunları, sıkıntıları da beraberinde getiriyor ama bu sorun ve sıkıntıları da aşarak yoluna devam edecek. Hem hedeflerimize ulaşacağız hem de ülkemizin geleceği için ülke içi ve dışındaki tehditleri ortadan kaldırmak için terörle mücadelemiz devam edecek."
Sadece Hakan Kahtalı değil bu yukarıdaki cümleye benzer her AK Partili milletvekilin “sloganı” haline gelmiş bu tür konuşmalar.
“Terör” ve “Beka” başlıkları AK Parti’nin sloganı olmuş.
Bu sloganın Malatya’da karşılığı var mı bilmiyorum ama kendi belediye başkan adaylarına çok da faydalı olduklarını zannetmiyorum.
GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ
Mesela “Gönül Belediyeciliği” ile “beka” nın ne ilgisi olabilir?
Gönül Belediyeciliği tanımı üzerinde biraz kafa yordum.
Benim anladığım “gönül belediyeciliği” şudur:
Bir belediyenin gönülden yönetilmesi demek;
O belediyenin birinci şartı “şeffaf” olmaktır.
Bir belediye “şeffaf” olunca diğer tüm işler “gönülden” olduğu anlaşılabilir!
Çünkü şeffaf olmayınca akıllarda soru işareti kalır?
Sizce Malatya’da kaç belediye şeffaf?
Belediye bağlı şirketlerin bırakın şeffaflığı, bu köşelerde sorduğumuz halde cevap alamıyoruz.
Mesela “gönül belediyeciliği” şiarında olan bir adayın seçim kampanyasının şeffaf olması lazım.
Daha o koltuğa oturmadan “şeffaf” değilsen o koltuğa oturduğun zaman nasıl şeffaf olacaksın?
Mesela her tarafta daha önce yazdığım gibi afişler, billboardlar, raketler var.
Diğer partilerin tek bir resmi yok belediye bağlı açık hava reklam alanlarında.
Ben bir vatandaş olarak öğrenmek istiyorum;
Adayların bu açık hava reklam alanlarının masrafları kime fatura ediliyor?
Bunu açık bir şekilde açıklayan adaylar “gönül belediyeciliği” diyebilir ama maalesef seçim masraflarını dahi gizleyen, üstüne üstlük muhalefet adayları sormasına rağmen açıklama yapmayan adaylar şeffaf değildir.
“Gönül belediyeciliği” sadece şeffaf olmak değildir tabii ki ama ilk şart budur. İlk şart yerine getirilmediği zaman diğer şartları yazmana gerek yoktur.
VATANDAŞA BOŞUNA KIZIYORSUNUZ!
Geçen gün iki yerel kanalımız canlı yayındayken AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selahattin Gürkan ile AK Parti İl Başkanı İhsan Koca, seçim ofisi açılışında birkaç vatandaşın protestosundan sonra tartışmıştı. Ve İhsan Koca vatandaşlara “defol git, serseri” gibi ağır cümleler kullanmıştı.
Zaten haberi sadece biz yani kayısıhaber.com yapmıştı.
Bu haberimiz yine ulusal basına taşınmış, günlerce gündemden düşmemişti.
AK Parti Malatya milletvekili Bülent Tüfenkci Kale Belediye Başkanlığını ziyaret etmişti geçen hafta.
AK Parti Kale Belediye Başkanı Cemal Akdemir kendisinin Facebook hesabından bu ziyaret ile ilgili aynen şunları yazmıştı:
“Bütün şaibelerden uzak Malatyamızın seçilmiş tek Milletvekili eski Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Bülent Tüfenkci beyefendi Kale Belediyemizi ziyaret etti. Kendisine teşekkür ediyoruz”
Birkaç vatandaşın söylemine “defol git, serseri” diyen İhsan Koca bence adresi vatandaşta değil kendi partisine bağlı başkanlara çevirsin.
“Şaibe” ne demek?
Bu tür konuşmaları direkt partinizin belediye başkanı yapıyorsa vatandaşların protestolarına kızmayın.
Eğer kızmanız gereken birileri varsa o da partinizin üst düzey yöneticileridir.
Başkanınız “şaibe” derse vatandaş da “çalmadınız mı” diye sorar!
Boşuna farklı ses çıkaran vatandaşlara kızmayın, kendi içinizdeki yöneticilere kızın!