Bi kere baştan maldiahaber.com’dan Bayram Güder’e yönelttiğim eleştiriyi nefis meselesi yapmayıp ismimizi cismimizi vererek cevap vermesine önce bir teşekkür edeyim.
Bi şeyler karalayan insanların yani entelektüel düzeyde fikir paylaşımı yapan insanların çay ocakları yerine haber sitelerinde cevap vermesini önemserim!
En azından yaptığı işin tanımını idrak etmişlerdir, diye bakarım.
Şöyle yazmış Bayram Güder:
“Bir kere belli ki Mahir kardeşim 2 saati aşkın süren bu canlı yayını izlememiş.
Eğer izleseydi ‘gazeteci’ sıfatıyla yayında baş koltuğa kurulan Lütfü İnan’ın nasıl bu şerefli mesleği kendisi ve başkalarının nefsi için yere çaldığına şahit olurdu.
Bir gazetecinin görevi kamunun menfaati noktasında sorgulayıcı ve denetleyici olma misyonuyla hareket edip, kendisi ve bir başkasının emellerine göre hareket etmemektir.
Maalesef eski danışman - yeni gazeteci Lütfü İnan’ın programdaki sorularının hiç birinde kamu menfaati adına sorulmuş tek bir soru yoktu. Ve yine maalesef ki Lütfü İnan’ın sorduğu soruların tamamına yakınında kendisinin de danışmanı olduğu eski belediye başkanı Hacı Uğur Polat’ın dönemine dair alınan kararlara atıfta bulunma söz konusuydu.
Ve ayrıca sorulan soruların birçoğunun sonuna ‘yanlış yapmışsınız’, ‘doğru yapmışsınız’, ‘iyi yapmamışsınız’ gibi yorumlar eklenerek, gazetecilik etiğine yakışmayan bir tutum sergilenmiştir.
Tamam mı Mahir kardeşim, mevzu anlaşıldı mı?”
***
Bayram Güder mevzu anlaşılmadı çünkü benim derdim Lütfi İnan değil gazeteciliktir!
Benim derdim bir gazetecinin bir belediye başkanını sorularıyla sıkıştırması da değildir!
Benim derdim iki saatlik programda bir gazetecinin sorduğu üç-beş soruyu hunharca eleştirip tek bir cevabı dahi krite etmemektir!
Sorulan sorudan dolayı belediyenin borcu artmaz!
Sorulan sorudan dolayı kuzey çevre yolu ihalesi iptal olmaz!
Sorulan sorudan dolayı mal varlığın artmaz!
Sorulan sorudan dolayı Malatya’nın trafiği artmaz!
Sorulan sorudan dolayı kayısının taban fiyatı düşmez!
Sorulan sorudan dolayı belediyede çalışan insanların maaşları düşmez!
Sorulan sorudan dolayı yeni makam araçları alınmaz!
Sorulan sorudan dolayı Malatya’nın asayiş problemi azalmaz!
Ama sorduğun sorular yüzünden çevre yolu hızlanabilir!
Sorduğun sorular yüzünden Malatya’nın trafiğinde düzelme olabilir!
Sorduğun sorular yüzünden çalışanların özlük hakları geri verilebilir!
Sorduğu sorudan dolayı makam araçları azalabilir!
Sorduğun sorudan dolayı asayiş problemi çözülebilir!
Eğer VUSLAT TV’de Lütfi İnan’ı eleştirmek için masaya oturmuşsan geçmiş yıllarda yaptığı icraatları eleştirebilirsin.
Belediyelerdeki vermiş olduğu kararları eleştirebilirsin!
Ki ben kaç yazı önce alenen eleştirdim.
Eğer VUSLAT TV’yi eleştirmekse niyetin yine “sorulara” takılmaz bir gazeteci!
Mesela o programda alt yazıda “Selahattin Gürkan gazetecilerin sorularını cevaplıyor” diye yazıyordu.
Bayram Abi sorsana VUSLAT TV’ye, Sinan Cavlak gazeteci mi, diye!
Gazete patronu yerine oraya Güler Hazar’ı niye çağırmadınız, Cahit Özçelik’i niye çağırmadınız, diye sorsana…
Sorulan bir soruya 15 dakika cevabı sessizce dinleyen ve araya girmeyen moderatörün moderasyonunu eleştirsene...
Ama herkesin “sen çok yaşa Başkanım” şiarında olduğu bir dönemde bırak da iki soru sorulsun Bayram Güder!
Bir gazeteci “sorulara” takmaz “sorulamayana” takar!
Mevzu bence şimdi anlaşılmıştır!
Eğer anlaşılmamışsa bi çay içmeye beklerim.
Mahir Temur'u Twitter'da takip et
Kayısı Haber