Malatya gerçekten garip bir yer.
Vasatistan’ın başkenti gibi!
Geçen hafta Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar’ın eşi Semra Çınar’ın sınavsız memur yapılması haberimiz ülke gündeminde konuşulmaya başlayınca “Bu sefer oldu” demiştim.
Bendenizin haberleri ilk defa ulusal gündeme düşmüyor. Kaynaklı-kaynaksız defalarca ulusal gündemde haberlerimiz veya yazılarımız konuşulmuştur, yazılmıştır.
“Bu sefer oldu” dediğim şey, birileri yaptığım haberden veya yazdığım makaleden sonra “savunmaya” geçmeyecek düşüncesiydi.
Çok şükür dedim, en azından “sözde gazeteciler” sessizliği oynadı bu sefer!
Tamam, bazı tipler hemen Mehmet Çınar’la fotoğraf vermek için Yeşilyurt Belediyesi’nin koridorlarını aşındırdı ama olsun dedim.
En azından “birileri” Mehmet Çınar’ı yaptığımız bu haber üzerinden yağlayıp mesleğin güvenirliğini tekrar diplere çekmedi diye şükretmiştim.
Büyük konuşmamak lazım.
Daha önce bir yazısından dolayı bu köşede açık bir şekilde “adamlığı” öğretmeye çalıştığım ama sonrasında yaptığı mesleğin “gazetecilik” değil “tasarımcı” olduğunu öğrendiğim bir şahıs var.
Adı Murat Karakoç.
İnternet sitesi var. İstanbul’da yaşıyor.
Tasarımcı olduğu için gazeteciliğin en temel kurallarını bile çiğniyor.
Mesela yaptığı bir haberde en önemli bir paragrafı çıkartabilir. İftira attığı her kimse, bir telefonla “Aaa çok özür dilerim. Hemen çıkartıyorum o bölümü” deyip hiçbir şey olmamış gibi kesebilir o bölümü.
Veya bir yöneticiye alenen küfür ettikten birkaç saat sonra o haber kendi sitesinden kalkabilir!
Adam “montajcı” olduğu için kesmeyi-biçmeyi gazetecilik sanabilir ama konumuz bu değil zaten.
Hatta geçen ay Malatya’da bir yıldan fazla 2 kız çocuğuna tecavüz iddiasıyla yargılanan 2 sözde öğretmene arka çıkan kankası Murat Çetin’den sonra İl Milli Eğitim Müdürünü hedef almışlardı.
İnanılır gibi değil!
Başörtülü İl Milli Eğitim Müdürünün yatak odasını resmeden bir karikatür yayınlayan bu zat, bugün 28 Şubat mağduru bahanesiyle memur yapılan Semra Çınar ve Mehmet Çınar’ı savunuyor!
“Faut Avni” mahlas ismiyle tweetler atan FETÖ’cü teröristin haberlerini dahi zamanında yapmış biri.
İşte bu zat bugün Mehmet Çınar’ı savunuyor!
2 kız çocuğuna tecavüz iddiasıyla yargılanan öğretmenleri savunduğu gibi tutarsız bir şekilde Mehmet Çınar’ı da savunuyor.
Ben Mehmet Çınar’ın yerinde olsam “eyvah” derdim.
Bir siyasetçinin bittiğinin fotoğrafıdır bu savunma!
Malatya’da o kadar basın kuruluşuyla reklam anlaşması olmasına rağmen Mehmet Çınar’ı İstanbul’dan Malatya’ya yön vermek isteyen iki internet sitesi savunuyor.
Biri bu yukarıda anlattığım gazetecilikle alakası olmayan Murat Karakoç’un sitesi, diğeri sadece Selahattin Gürkan’ı ve Veli Ağbaba’yı eleştirmek için kurulduğu belli olan malatyasanalhaber.com internet sitesi.
Malatya Sanal Haber’in, “sanal” halini yazacağım, merak etmeyin. Onun sırası birazdan…
Hangi yöne savrulacağı belli olmayan Murat Karakoç, Semra Çınar’ın memuriyetinden sonra kaleme aldığı yazısında bendenize “Trol” demiş.
“Troll” veya “Trol” diye ifade edilen kavramın birkaç anlamı var. Ama bilinen anlamıyla sosyal medyada sahte hesaplar açıp (fake hesap) insanlara hakaret eden, iftira atan ve kitleleri etkilemek için “isimsiz”, “profil fotoğrafsız” asılsız iddiaları gerçekmiş gibi gösterenlere “troll” deniyor.
Bu trollerin çoğu da güçten beslenir. Bu iktidarın da bir ekibi olabilir muhalefetin de!
Hatta terör örgütlerinin de…
Mesela FETÖ’cülerin sosyal medyada bi ton trolü vardır.
Zamanında “Fuat Avni” trolünün paylaşımlarını haberleştiren “montajcı” şahsıma “trol” demiş!
Adam bırak vasatlığı, genelde “tutarsız” olduğu için bizi de kendisi gibi sanıyor.
Şu an çok kullanamasam da Malatya’da sosyal medyayı ilk kullananlardanım. 16-17 yıldır Facebook hesabım var. 13 yıldır kullandığım Twitter (X) hesabım ile beraber 10 yıldır kullandığım bir tane İnstagram hesabım var.
Kayısı Haber’in sosyal medya hesapları hariç kullandığım bir tane ismimin açık olmadığı bir hesabımı ortaya çıkarsınlar hemen kalemimi kırarım. Çünkü yok!
Ben hayatımda mahlas isimle dahi hiçbir yerde köşe yazmadım.
Malatya’nın en açık ve en şeffaf gazetecisine “trol” demek en hafif tabirle cahilliktir!
Fikirlerime katılmayabilirsiniz ama hiçbir dönemde, dönemin hiçbir gücünü arkama alıp gazetecilik mesleğini “avukatlık” mesleğine çevirmedim.
Yeri geldi çakallarla muhatap oldum yeri geldi sırtlanlarla yüz yüze geldim ama hiçbir dönemde kalemimi bir güce teslim etmedim.
İşte bu FETÖ’cü fake isimle (Fuat Avni) açtığı Twitter hesabını devletin sözde gizli bilgilerini ifşa eden trolün paylaşımlarını haberleştiren “montajcı” önce aynaya baksın!
BİR NOT: Sahibi olduğu internet sitesinin Künye’sinde adres bölümünde “Cezmi Kartay Cad. Malatya” yazıyor. Okuru kandırmanın ahlaki hiçbir düzeyi olmayanlar İstanbul’da yaşayıp internet sitesinin adresini Malatya yazabilir!
Aslında gazeteci büyüğümüz Burhan Karaduman bunun foyasını ortaya çıkardıktan sonra değil Malatya ile ilgili bir cümle kurmayı, bir daha Malatya’yı haritadan gördüğü zaman utanmalıydı ama nerede o yüz!
İşte bu arkadaş, Mehmet Çınar’ı öveceğim diye bana “trol” derken bir cümle kurmuş.
“28 Şubat Mağdurları Derneği’nden bir yöneticinin M.T isimli trolü arayıp, ‘Semra Hanım’ın başkan ile bir ilgisi yok. Hükümetimiz tarafından verilen bir iade-i itibardır. Neden Başkan Çınar’ı hedef gösteriyorsunuz” demiş…
Ben de demişim ki…
“Ben biliyorum abla olayı ama benim amacım başka”…
Sonra da şu yorumu yapmış montajcı:
“Trollerin amacı hasımlık, para koparmak”
Bu zat “28 Şubat Mağdurları Derneği’nden bir yönetici” demiş.
Semra Çınar’ın sınavsız memur yapılması haberini paylaştıktan yaklaşık 1 saat sonra 28 Şubat Mağdurları Platformu Başkanı olduğunu söylediği bir kadın aradı beni.
Adının da Mine İpek olduğunu söyledi.
Yaklaşık 20 dakika konuştuk telefonda.
Bu yalancı sözde gazetecinin dediği gibi bir cümlem olmadı. Olamaz da! Eğer Mine İpek olarak kendisini tanıttığı hanımefendi bu olmayan konuşmamı yukarıdaki iftiracı sözde gazeteciye bu şekilde iletmişse, mahkemede görüşeceğiz.
FETÖ’cü trollerin sözcülüğünü yapan zatı zaten mahkemeye vereceğim. Eğer Mine Hanım böyle bir konuşmayı Murat Karakoç’a aktarmadığını tarafıma ulaştırırsa mahkemelik bir işimiz olamaz! Yazılı açıklama da olabilir.
Özel yapılan ikili görüşmeyi deşifre etme niyetinde değildim ama bendenize övgüler dizen ve yazılarımı takdirle okuduğunu belirten Mine Hanım’ın böyle yanlış bir ifadeyi aktaracağını düşünmüyorum. Kendisini tanımam hatta ilk defa telefonda görüşmüştüm. Bakacağız…
Kimin “trol” kimin gazeteci olduğunu mahkemede göstereceğim Murat Karakoç’a!
Öyle atıp tutmakla, iddia ediyorum ayaklarıyla yalan yanlış ifadeler kullanmakla gazetecilik yapılmaz!
Gazetecilik siyasileri arayıp “haberlerinizi kullanıyoruz şu kadar para ver” demekle de olmaz!
Gazeteci, doğrunun peşinde koşar kardeşim!
Bu doğrunun peşinde koşarken sizin gibi çapsızlar yüzünden bedeller öder!
Yeşilyurt Belediyesi’nin Gri Pasaport kahramanı olan sabık basın müdüründen aldığın suflelerle gazeteci olduğunu zannediyorsun!
Ama hesap vereceksin!
Mehmet Çınar da hesap verecek!
Bu mahkemede görüşeceğim zat ile beraber Mehmet Çınar ve eşi Semra Çınar’ı da mahkemeye veriyorum.
Gazeteciliğin G’sinden anlamayan Murat Karakoç’un benimle ilgili aynı yazıda Mehmet Çınar’a ait olduğu iddia edilen bir cümle var.
Çınar demiş ki…
“Üç-Beş Trolün ne yazıp yazmadığının bizim için zerre değeri yoktur” demiş.
Bu sözdeki “3-5 trolün” kim olduğunu mahkemede soracağım. Sizi kast etmedi diye Yeşilyurt Belediyesi’nden bir yazılı açıklama gelirse sorun ortadan kalkar.
Başkan Mehmet Çınar’ın eşi Semra Çınar’ı ise kamu zararı olduğunu düşündüğüm için mahkemeye veriyorum.
Bir gün dahi işe gitmeden nasıl memurluk yapılır diye soracağız.
Valilik soruşturma izni verirse belki faydamız dokunur, en azından sınavsız memur olan hanımefendi Malatya Valiliğinde mesai yapmış olur.
BİR NOT DAHA: Malatya'da hiçbir STK konuşamadığı için veya kamu yararını düşününen hiçbir dernek harekete geçemdiği için duyarlı bir vatandaş olarak ben tek başıma harekete geçiyorum.
Ayrıca malatyasanalhaber.com internet haber sitesinin haberini görünce ne yalan söyleyeyim, üzüldüm.
Düştükleri durum adına üzüldüm!
E mübarek adamlar, hepimiz birbirimizi tanıyoruz. Kimin neye hizmet ettiğini, sizin kime hizmet edip kimlerden “birileri” adına nefret ettiğinizi bilmiyor muyuz?
Benim üzerimden Veli Ağbaba’ya çatacağınıza keşke Orduzu bölgesindeki işsizleri ele alsaydınız.
Çevreyolu altının makus tarihini yazıp, işsizler ordusunu habere ekleseydiniz!
Ülkede son rakamlara göre her 10 kişiden biri işsizken, bir belediye başkanın eşi sınavsız memur yapılıyor.
Siz de kalkıp o belediye başkanının avukatlığını yapıp, genelde yazılarını beğendiğiniz ve kendi mecranızda ara ara kullandığınız beni eleştirebiliyorsanız yazıklar olsun size!
Bu olay Selahattin Gürkan tarafından yapılsaydı bugün malatyasanalhaber.com’da Mahir Temur imzalı en az 2 haber-yazı yayınlanırdı!
Yazdım bi kenara!
GELELİM 28 ŞUBAT MAĞDURLARI OLAYINA
Bi kere saygıya değer okurlarım şu gerçeği bilmelidir;
Yeşilyurt Belediyesi’nden, Aksaray Valiliğinden, Malatya Valiliğinden veya Hükümet kanadından her hangi bir kurum, yaptığımız haber ile ilgili bir yalanlama yapmadı.
Yalanlama yapılmadığı gibi 28 Şubat mağdurlarına tanınan bir haktan dolayı Semra Çınar memur yapıldı da denmedi!
Sadece Yeşilyurt Belediyesi’nden birkaç “sufleci” sayesinde bu tür yazılar çıktı.
Malatya’da 6 kadının, 28 Şubat ikliminden dolayı sadece başörtüsü taktığı için elinden alınan hakları geri verildi deniyor.
Ben “Belediye Başkanının eşine memurluk kıyağı” haberini araştırırken bu bilgiye de ulaşmıştım.
Bu bilginin doğruluk payı yüksek olsa da Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın ifadesiyle “cambaza bak cambaza” yapmayın kardeşim!
Karşınızda aptal yok!
Malatya’da o kadar 28 Şubat mağduru varken bula bula Malatya’nın sayılı zenginleri arasında yer alan Çınar ailesinin gelinini mi buldunuz sadece memur yapmak için?
Üstelik “işe bir gün dahi gitmeyecek” bir mağdur nasıl oluyor onu da anlamadım!
O kadar masumlar ki tüm 28 Şubat mağdurları Başkan Çınar’ın yakınında…
Yazmamıştım, şimdi yazayım!
Mehmet Çınar’ın danışmanı Cihat Akbulut’un eşi de Semra Çınar gibi sınavsız memur yapılmış!
Adamın hem eşi hem de danışmanının eşi memur yapılıyor!
Bari bir kadın mağdur da Battalgazi Belediyesi’nden bir danışmanın eşine ayırsaydınız!
Lütfen aklımızla dalga geçmeyin!
Bazen düşünüyorum da biz bunları şehir olarak nasıl seçtik!
Allah hepimize akıl-fikir versin. Çünkü bu gidişle bunların yaptıklarından dolayı hepimiz çıldıracağız yakında!
*
Düşünsenize…
Mehmet Çınar’ın nereden nereye gittiğini!
Dün yaptığı hizmetlerle fark yaratan ve Büyükşehir Belediyesi’ne kesin aday olur düşüncesi oluşturan Çınar, bugün tacizcileri savunan, FETÖ’cü trollerin paylaşımlarını haberleştiren sözde gazetecilerin savunmasına kalmış!
Vay babam vay!
NOT 1: 1997 yılında Malatya’da yürüyüşlere katılmış biri olarak söylüyorum ki, kimse bana 28 Şubat edebiyatı çekmesin. Sadece başörtüsü taktığı için ikna odalarına çekilen, peruk taksan ne olur ki diye telkinde bulunulan bir iklimde ben de okuyordum. 28 Şubat döneminde gerçekten mağdur olanları hem gördüm hem de iyi biliyorum. Üstelik o günlerde bu gözler 40 yıllık sakalını kesenleri de gördü.
NOT 2: Olmayan yıllık iznimin bir bölümünü kullanmak için şehir dışına çıkmıştım. Burada da rahat bırakmadılar beni. Birkaç gün yokum, gelince daha çok konuşacağız.
* “FETÖ’cüler, tacizciler ve Mehmet Çınar!” başlıklı yazı yayımlandıktan kısa bir süre sonra 28 Şubat Kadın Platformu Başkanı Mine İpek, Mahir Temur’u telefonla arayıp; Murat Kararkoç isimli gazeteciyi tanımadığını, kendisi ile şu ana kadar hiçbir görüşme yapmadığını, yazdıklarının yalan olduğunu hatta Kayısı Haber sayesinde o Murat Karakoç isimli gazeteciden haberdar olduğunu söyledi.
*Mine İpek, Mahir Temur ile telefondaki görüşmesini sadece Yeşilyurt Belediyesi Basın Yayın Müdürü Mehmet Türkoğlu’na aktardığını ama Murat Karakoç’un yazdığı gibi anlatmadığını da belirtti. Bu işlere alet olmaktan rahatsız olduğunu da aktaran İpek, Mahir Temur’la telefon görüşmesinin nasıl bu şekilde yazıldığını da anlamadığını vurguladı.