Mahir Temur

En azından fotoğraf siyaseti yapın!

Mahir Temur

Malatya Valiliği geçtiğimiz hafta tahmini kuru kayısı rekoltesini açıkladı.

Yapılan yazılı açıklamada, “İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinasyonunda; Turgut Özal Üniversitesi-Ziraat Fakültesi, Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Ziraat Mühendisleri Odası, Ziraat Odaları, Ticaret Borsası, Ticaret ve Sanayi Odasından temsilcilerin katılımı ile oluşturulan komisyon tarafından saha çalışması, bütün İlimiz taranarak her bölge kendi içinde değerlendirilmesi sonucu tamamlanmıştır.” denildi.

Rekolte Komisyonu, 2024 yılında tahmini kuru kayısı miktarının 107 bin 517 ton olduğunu söyledi.

Hayırlı olsun Malatya’ya…

Bu rakama Malatya’da hiç kimse karşı gelmediği için biz de şimdilik doğru kabul edelim.

Fakat yapılan açıklamada dikkatimi çeken birkaç konu var.

Bi kere Tarım ve Orman İl Müdürü yeni biri…

Malatyalı olmadığı gibi kayısı ile ilgili spesifik bir çalışmasının da olduğunu düşünmüyorum.

Kayısının öneminden haberdar olabilir ama yıllardır rekolte konusunun çok tartışıldığını, kayısı meyvesi ile ilgili şehirdeki son 3-5 yıldaki gelişmeleri hatta üreticinin Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’ne bakış açısının çok kötü olduğunu bilmiyordur.

Ama yapılan yazılı açıklama hem Malatya Valiliği’nin hem de Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün “acemi” bir açıklama yaptığını düşündürttü maalesef.

Hem Valimiz ilk defa rekolte komisyonunda yer alıyor hem Tarım İl Müdürü…

Paylaşılan bültenin içerisinde eksiklikler olmakla beraber teknikten uzak siyasi bir dil kullanılmış maalesef.

Bu şekilde bir rekolte açıklaması yapıldığını ben ilk defa görüyorum.

Yapılan açıklamanın hadi dilini boş verelim ama açıklama yapılan tahmini kuru kayısı miktarı değil mi?

Özensiz hazırlanan bu metin, yıl boyunca üreticinin bin zorlukla satışa hazır hale getirdiği kayısı meyvesinin fiyatını belirleyecek olmasından haberdar değiller gibi!

Şu cümlenin özensizliğine bakar mısınız?

“Saha çalışmaları ve gözlemler sonucunda 2024 yılında İlimizde elde edilecek kuru kayısı miktarı 107.517 ton olarak tahmin edilmektedir.”

Tamam da hangi saha çalışması?

Hangi ilçelerde bu çalışmalar yapıldı?

O ilçelerin hangi koordinatlarında bahçelerden numune veya görüntüler çekildi?

Bu saha çalışmaları kaç gün sürdü?

Hangi tür kayısılara bakıldı?

Mesela Malatya’da ekseriyetle “kaba aşı” ve “Hacıhaliloğlu” aşısı vardır.

Bu sene biri diğerinden daha çok verime sahip.

Bu detayların hiçbirisi kamuoyuna açıklanmadı.

Mesela aynı açıklamada “Hacıhaliloğlu kayısı çeşidinde meyve tutumunun yoğun, Kabaaşı çeşidinde ise çok seyrek olduğu gözlemlenmiştir.” deniyor.

Gözlemlemek ne demek Allah aşkına!

Versenize bazı rakamları!

Bazı ilçelerde “kabaaşı” daha fazla mesela!

Bu da benim gözlemim!

Öncelikle İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, ilçe ilçe tahmin edilen ürün miktarı rakamını açıklamalıdır.

Yeşilyurt ve Battalgazi ilçelerine 2 gün, diğer ilçelere birer gün ayrılıyordu eskiden.

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri genellikle 15 günde Malatya’nın toplam kayısı miktarını belirlemeye çalışıyordu.

Bu sene de aynısı olmuştur.

Bu kadar kısa bir sürede rekolte belirlenirken bu arkadaşlar bu sene ne yaptı biliyor musunuz?

Aynen şu cümleyi yazmışlar:

“Tahmini rekolte de bu tarihten hasat dönemine kadar geçen sürede iklim şartları, olası doğal afetler, işçilik ve randıman dikkate alınarak +,- % 10 sapma olasılığı bulunmakta olup, hasat tarihine kadar mevcut durum takip edilmektedir.”

Arkadaş yüzde 10 sapma nedir?

Ya matematikten anlamıyorsunuz ya da istatistik biliminden bihabersiniz!

Kıytırık bir özel şirkette bile yüzde 10 hata payı ile bir veri hazırlansa o ekibin o özel şirkette çalışmasına izin verilir mi?

Kılıfını da bulmuşlar:

“Bu tarihten sonra iklim şartları ve olası doğal afetler” diyorlar!

Siz zaten 15 günde rekolte belirliyorsunuz, bir afet olduğu zaman sahaya inmek zorundasınız!

Bu kadar özensiz bir metin olabilir mi?

12 bin ton hata payı belirleyen bir veri ekibinin sorgulanması gerektiğini söylüyorum!

Bu hata payının piyasa değeri nedir biliyor musunuz?

1.6 milyar TL!

Eski parayla 1.6 katrilyon!

Bu kadar özensiz ve teknikten uzak bir veri hazırlayan ekibin açıkladığı rakama sorgusuz inanamıyorum maalesef!

Geçen yıllara göre üstelik 20-25 bin ton fazla rekolte açıklanmışken!

Ve işin içerisine Baskil, Elbistan ve Gürün’ü koymamışlar!

Eskiden bu 3 ilçenin de tahmini rakamları açıklanırdı.

En iyimser rakamla bu 3 ilçenin tahmini rekoltesi de 15 bin tondur.

Eder sana 122 bin ton rekolte.

Önceki yıllardan devir kuru kayısısına da 15-20 bin ton arası tahmin ediliyor.

Ne etti?

2024 yılında satışa sunulacak kuru kayısı miktarı en iyimser tahminle 140 bin ton!

Malatya’nın iç-dış satış miktarı 100 bin ton civarı değil mi?

2024 yılında 40 bin ton kuru kayısı fazlamız var!

Hiç kusura bakmayın ama 40 bin ton fazla olan bir senede kuru kayısının kilosu 100 liranın altına inmişti ama ne hikmetse 130 liralarda.

Aslında Ziraat Odalarından bir açıklama bekledim.

Yapmadılar.

Zaten üreticinin yanında olan tek kuruluş olan Ziraat Odaları da açıklama yapmıyorsa, boşa yazıyoruz maalesef!

İnşallah bu rakam doğrudur!

Ama işi temenniye götürmemizi isteyenlere bir soru sorup yazıyı bitireyim.

Çevre iller dahil toplam 10 milyon kök kayısı ağacı var.

10 milyon adet!

15 günde kaç kök ağacı incelediniz?

TEMEOOOO
Toprak Mahsulleri Ofisi yani bilinen kısa ismiyle TMO nerede?

2020 yılında kayısı alımını ilan eden TMO nerede?

Hatırlayın o yılları!

Tüm vekillerimiz müjde atlatmıştı gene!

Malatyalıları nasıl mutlu etmişllerdi anlatamam!

Ne diyordu o yıllarda Öznur Çalık?

Aynen yazıyorum o meşhur cümleyi:

“Toprak Mahsulleri Ofisimiz kapıda bekliyor. Çiftçimizin endişe ettiği anda, ürünümüz değersiz dediği anda Toprak Mahsulleri Ofisi hemen ürününüzü alacak”

Bülent Tüfenkci, Hakan Kahtalı ve Ahmet Çakır da buna benzer cümleler kuruyordu.

Hani TMO?

“Asrın Felaketi” diye kodlanan 6 Şubat depremlerinden sonra bile TMO reçellik niyetine bile kayısı almamışken bugün niye alsın diyebilirsiniz.

Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün rakamlarına göre çok iyimser bir rakam ortaya çıkardım.

Yaklaşık 40 bin ton fazlamız var.

Bu ürünün fiyat dengesini oluşturmak için devreye girmeyecek miydi TMO?

3-5 ihracatçının tekelinden kurtarmayacak mıydı Malatyalıları?

40 bin ton fazla kayısıda bile adı sanı unutulmuş TMO ile ilgili şu anki vekillerimizden bir ses niye duymuyoruz?

Tarım ve Orman Bakanı ile versenize bir fotoğraf!

En azından fotoğraf siyaseti yapın arkadaş!

@mahirtemur

Yorumlar 4
Cahit 22 Haziran 2024 15:23

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ( HA VAR HA YOK) Hatta olmasa daha iyi...

Yaşar KARAASLAN 21 Haziran 2024 14:19

Yazının tamamına (Ziraat Odaları ile ilgili tanımlaman hariç) imzamı atarım. Mahir Kardeş. Malatya'da Ziraat Odalarının olmadığını düşünenlerdenim (1-2 istisna hariç) Bunun nedeni ise bir değil, birden çok nedeni var. Sadece 2 tanesini yazayım. 1- Son dönemlerde Şehrimizde sulu-susuz yaklaşık 1 milyon metre kare tarım arazisi " Tarım Alanı" vasfından çıkarıldı. (TÜİK verileri) 2- Çiftçilerin, Sulama Birliklerinden şikayetleri her yıl olduğu gibi bu yılda sürüyor. (Özellikle Kartlı sulama konusunda)

Kemal 21 Haziran 2024 13:13

Kayısı borsası başkanımız siyasetine koltuk sevdasına devam etsin, herşeyin 0 yıllık fiyat artışı olduğu memlekette, kayısı geçen yıl 200 TL ediyordu bu yıl için 100 tl gibi görünüyor. Memlekette hangi ürünün fiyatı düştü de kayısı P düşüyor. Yurt dışından kayısı geliyor. Iğdır kayısı mücadelesi daha da artmaya başladı. Kayısı yön veren arkadaşlar koltuk peşinde.

Turan 21 Haziran 2024 12:50

Sayın Mahir bey vatandaşın yanında olan tek kuruluş olan ziraat odaları yazmışsınız ancak vatandaşın yanında olmayan iki yüzlü olan arka planda farklı insanların yüzüne farklı olan tek kuruluş ziraat odasıdır. Yunus kılınç bu seneye kadar rekoltenin altına imza atıp ertesi gün biz bu rakama karşıyız diyordu. Bu mu catandaşın yanında olmak. Ziraat odası başkanı Yunus Kılınç şimdiye kadar çiftçiye hangi konuda yardımcı olmuş. Çıkın açıklayın var mı herhangi bir konu tek bir insana herhangi bir konuda yardım etmiş mi? Elinde bilgi belge olmadan siyasilere muhalefet yapmakla çiftçiye yardımcı olunmaz. İnsanlara derdin ne sıkıntı ne dile getirelim çözmeye çalışalım diye sorulur. Sormuş mu hiç? Mahir bey diyeceğim o ki dürüst habercilik yapın. O kare de kimin veya kimlerim insanlara faydalı işler yaptığını siz iyi biliyorsunuz.

Yazarın Diğer Yazıları