AK Parti kurulduğundan beri “dava hareketi” olduğunu söyler.
Öne sürdükleri düşünceleri icraata dönüştürmek için yola çıkılan bir siyasi parti olduğunu savunurken AK Parti’nin yerel aktörleri ise “Biz dava partisiyiz. İster milletvekili ister belediye başkanı ister partide çaycı olalım. Fark etmez” diyorlardı.
20 yılın sonunda ortada bir dava kaldı mı bilmiyorum ama “Türkiye Yüzyılı” mottosuyla 14 Mayıs seçimlerine hazırlanan AK Parti’nin yerel temsilcilerinin “davasını” sorgulamak istedim bugün.
Bu yazının ilham kaynağı AK Parti Malatya 6’ncı sıra milletvekili adayı Ramazan Özcan’dır.
Bu aralar aramız biraz limoni olsa da basına gönderdiği son bültende “Siyaseti adaylık sıralamasına göre değil, sorumluluğumuza göre yapıyoruz” demişti.
Güzel cümle!
20 yıldan sonra Malatya’nın bir milletvekili adayı bu cümleyi kurmak zorunda hissediyorsa kendini, gerisini siz düşünün!
Dava önemli, 125 aday adayı içerisinde 6’ncı sırada da olsan bunu belirtmen lazım.
Cem Yılmaz’ın ismini hatırlamadığım bir gösterisindeki Hindistan ile ilgili bölümü aklıma geldi.
Hindistan’da binin üzerinde Tanrı’nın olduğunu ve öldükten sonra tekrar dünyaya geleceğine inanıldığını abartılı bir şekilde anlatan Yılmaz, yoksul Hindistanlıları kandırmak için “Oğlum bi dahakine kral olarak dünyaya geleceksin” repliği vardır.
Ramazan Özcan’ın “siyaset adaylık sıralamasına göre değil” cümlesini okuyunca bu replik aklıma geldi.
Yıllardır, Çalık, Tüfenkci, Koca gibi siyasetçiler “bi dahakine siz vekil olacaksınız” diye 20 yıldır AK Parti’de il başkan yardımcılığından öte bir yol kat edemeyenleri bu şekilde kandırmış olabilir mi?
Bilemiyorum!
Ama 20 yıldır “işçisin sen işçi kal” diyen ekip artık kandıramıyor galiba!
Daha dün aday adaylık başvuruları zamanında 4 il başkan yardımcısı, bir merkez ilçe başkanı milletvekili olmak için müracaat etmemiş miydi?
Şu anda neredeler?
Hani dava?
Bu arkadaşlar AK Partili milletvekili adayları için niye çalışmıyor?
Niye ortada yoklar?
Hadi onları geçtim, Hakan Kahtalı ile Ahmet Çakır nerede?
Bi ay daha dayanamadınız mı?
Siz de mi listelere tepkilisiniz?
2015 Haziran seçimlerinde Bülent Tüfenkci’yi AK Parti 5’inci sırada aday göstermişti.
Gazetecilere dahi yakınıyordu o dönem Tüfenkci.
Hatta “bakan” olduğu açıklandığı gün Ahmet Çakır ve Hakan Kahtalı kendisini arayıp Doğanşehir’deki şehit cenazesine davet ediyordu. O gün yaşanılan gelişmeleri AK Parti’de çoğu yönetici bilir.
Davaya sahip çıkmak o kadar kolay değildir.
Mesela Hacı Uğur Polat…
Ahmet Çakır’la tanıştıktan sonra ışık hızıyla yükselen Polat, aday gösterilmediği ilk gün tepki vermeye başlamıştı. O kadar çok sinirlenmişti ki kendisine her koşulda referans olan vekillere dahi burun bükmüştü.
İşte burada yine aramızın limoni olduğu Öznur Çalık’a dikkat kesilmem lazım.
Öznur Çalık her gün ama her gün bi yerlerde AK Parti’ye rey istiyor.
Her gün bir ilçede sanki 1’inci sıra milletvekili adayıymış gibi hareket ediyor.
“Bi dahakine belediye başkanısın” düşüncesi olabilir ama bi şekilde 20 yıldır üst kademelerde yer alan Çalık, durmuyor.
Hatta çoğu mevcut milletvekili adayından dahi daha fazla çalışıyor!
Öznur Çalık’ın farkı bu işte!
Yıkamadıkları Öznur Çalık ismi değil, yaptıkları, azmi ve çok çalışması…
Bugün çoğu AK Partili seçmenin “Tüfenkci olacağına keşke Çalık olsaydı” cümlesi o yüzden önemlidir.
Ama “bi dahakine kralsın oğlum” repliği AK Parti’nin Malatya vilayetinde çok geçerli değil artık!
PAYLAŞAMAZ DEMİŞTİM!
Basının bir bölümüne verilen konteyner kentte Net Haber’in konteynerinde “toto” oynuyorduk.
Net Haber’in İmtiyaz Sahibi Ahmet Keskin, Malatya Söz’ün İmtiyaz Sahibi Duran Özkan, Malatya Haber’in yazarları Nezir Kızılkaya ve Bülent Korkmaz ile o küçücük konteynerin küçük odasında safları sıklaştırmıştık.
Ben, 14 Mayıs seçimlerinin 3 farklı teorisini anlatırken içeriye Ramazan Özcan daldı.
Hoş-beş ettikten hemen sonra “Hiçbir teoride milletvekili seçilemiyorsun” dedim.
Gülüştük tabii…
Sonra Ramazan Özcan bir fotoğraf çektirmek istedi.
“Abi boş ver fotoğrafı” dedim.
“Yok yok çekinelim” dedi.
Çektik.
Daha sonra akşam saatlerinde Ramazan Özcan sosyal medyada “Şehrimizin değerli medya temsilcileri ve çalışanları ile şehrimize, ülkemize dair istişarelerde bulunduk” diye bir paylaşım yapıp bizimle çektiği fotoğrafın haricindeki diğer basın mensupları arkadaşlarla çektiği fotoğrafları paylaştı.
Zaten “paylaşamaz” demiştim :)
İşte bu yüzden Ramazan Özcan’ın paylaşamadığı o fotoğrafı ben paylaşıyorum.