Dün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın katıldığı Haber Global’de Candaş Tolga Işık’ın hazırladığı programı izledim.
İnanın çok kıskandım.
Malatya adına imrendim.
Niye imrendiğimi tek tek anlatacağım ve Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin halini ve diğer belediyelerin halini bir kez daha anlatmaya çalışacağım.
Sürekli aldığı oyla övünen ve aslında bu oyun dahi yanlış olduğunu savunan Başkan Gürkan ve bu aralar aldığı oyu tekrar gündeme getiren Osman Güder’e en güzel cevabı Mansur Yavaş verdi.
Aynen bu zihniyetteki başkanlara şu cevabı verdi:
“Biz seçimi kazandığımız zaman zafer kazanmış olmayacağız, demiştim. Çünkü karşımızda düşman yok. Herkesi kucaklayacağız, demiştik. Siyasete girmeden tüm Ankaralıları kucaklayarak adil bir şekilde hizmet yapmaya çalışıyoruz.”
Bunu diyen Başkan, 1994’ten beri Melih Gökçek’in başkan olduğu ve 25 yıllık bir iktidarı deviren bir seçim zaferini, zafer olarak görmüyor.
Sadece ve sadece Recep Tayyip Erdoğan sayesinde aday gösterilenlerin ve Malatya’da Sayın Erdoğan sayesinde oy almışların halen aldığı oyu gündeme getirmesi karşısında üzülüyorsun.
*
Malatya’da 30 bin öğrencinin EBA’ya giremediğini yazdık, çizdik. Radyo programında anlattık. Birkaç eve gidip 2-3 tablet bağışı yapan ve bu 2 tableti iki sayfa bültenle anlatan belediye başkanları karşısında Mansur Yavaş, belediyeciliğin ne olduğunu çok iyi anlattı.
Aynen şunları dedi:
“Ankara’da 918 köye EBA erişimi sağladık. 15 bin öğrenciye eğitimde fırsat tanıyoruz. Bunu görmek belediyeciliktir. Sosyal yardım alan ailelerin 30 bin öğrencisine ayda 10 GB internet verdik. Belediyecilik budur. Yetimin başını okşamayı bilmiyorsanız belediyecilik yapmayın. Biz insana her açıdan dokunan bir belediyeyiz. Benim çocuğum eğitim hakkından mahrum kalmaz dedirtiyorum Ankara’da. Diktiğiniz betonların kimseye faydası yok.”
Tokat gibi cevap değil mi?
Siz bu sözleri söyleyen belediye başkanının Malatya’yı yönetmesini istemez miydiniz?
En azından niye üzüldüğümü anlamışsınızdır.
Birileri yaptığı yolla övünürken ve sürekli farklı rakamlar anlatırken Mansur Yavaş’ın şu cümlesine lütfen iyi bakın:
“Ankara’da herkese bir şekilde dokunmak istiyoruz. Dükkanlar, lokantalar kapatılmış garsonlar aç kalmış. Böyle bir şey yok. Hemen mesaj atıyoruz. Hanginizin yardıma ihtiyacı var. 16 bin kişiye 3 ay müddetle 500 lira artı 150 lira da ekmek parası toplamda 650 lira para gönderdik. Bunlar standart yardım yaptığımızın dışında. Bu adamlar evde kapalı. Cebinde bir lirası yok. Birilerinin bu adamları görmesi lazım. İşte biz bunları görüyoruz. Belediyecilik budur.”
Bırakın garsonları düşünmeyi, kendi çalışanlarının SGK’sını keserek borç ödediğini savunanlar Yavaş’ın bu cümlesini iyi okusun.
Acaba belediyecilik hangisi?
Bizimkilerin yaptığı mı yoksa düşman CHP’nin belediye başkanı mı?
Kendi çalışanının yemek parasından yol parasına, SGK’sından mesaisine kadar kısıtlama yapanların ve reklam, propaganda, açık hava reklamları gibi alanlarda hiçbir kısıtlamaya gitmeyen belediye başkanları Mansur Yavaş’ın şu cümlesine de baksın.
Mansur Yavaş aynen şunları söyledi:
“Biz reklam da yapmıyoruz, açılışlara devasa paralar da harcamıyoruz. Biz yaptığımız altgeçitleri, ki onları proje sayıp gündeme bile getirmiyoruz. Her yaptığımız projenin karşısına, ‘Bu yaptığımız kavşak neye mal olmuştur’ diyoruz. Sizin cebinizden bu kadar para çıktı, bilin diyoruz. İnternet sitemizden bütün harcamalarımızı şeffaf bi şekilde yayınlıyoruz”
Bu cümleler karşısında siz de kıskanmaz mısınız?
1,5 yıldır hiçbir ulusal kanala röportaj vermeyen Mansur Yavaş’ı gördükçe Başkan Gürkan’ı düşündüm.
Aynı Hacı Uğur Polat gibi ulusal medyaya çıkmayı bir marifet sanıyor!
Daha geçen gün gördüm mesela…
Ulusal yayın yapan Business News dergisinin kapağındaydı Başkan Gürkan…
Bir ulusal dergide 6 sayfalık röportaj vermiş!
Acaba ne kadar bütçe gerekti?
Muhtemelen basın ekibi de dâhil Malatya’da çok az insan okumuştur!
Ben okudum.
Yine rekorlar kırmışız!
“Yaptığımız işler Malatya tarihinin toplam yatırımının çok fazlasını geçiyor” demiş Başkan Gürkan.
Yeni Şire Pazarı’nın ihalesini yapmayla 1924’ten beri Cumhuriyet’in vilayeti olan Malatya’ya yapılan toplam yatırımı bırakın eş görmeyi, daha fazla olduğunu söylüyor!
Allah’tan Yeni Şire Pazarı daha tamamlanmamış!
Düşünün, seçimden önce tek projesi sosyal entegrasyon olan bir belediye başkanının Akçadağ’da hazır olan yola mıcır dökmeyi Şeker Fabrikası ile, Sümerbank ile, sıfırdan yapılan yollar ile, demiryolu ağı ile, bütün yapılan kurumlarımız ile, yapılan İnönü Üniversitesi ile eş görmüyor, daha fazla yatırım yaptığını söylüyor!
Kusura bakmayın ama bu kadar da bol keseden cümleler kurulmaz!
Hem 20 yıldır iktidar olan kendi partinize haksızlık etmiş oluyorsunuz hem de Cumhuriyetin kurucularına büyük haksızlık etmiş oluyorsunuz!
Ulusal dergide meydanı boş bulan Büyükşehir Belediye Başkanımız, “Cumhuriyet tarihinin rekoru Malatya’da kırıldı. 1717 km kırsal kesimde asfalt yapıldı. Açık arayla buna yüzde 50 ile yaklaşan hiçbir il yoktur” diye yine farklı bir rakam veriyor.
1.200 km, 1800 km, 2.200 km, 2 bin kilometreye yakın…
Ve şimdi 1717 km…
Sadece şu soruya cevap verin:
Malatya’da kaç çocuğumuza tablet verdiniz Başkanım?
*
Son olarak dergiden bir örnekle yazıyı üzülerek, imrenerek ve kıskanarak bitireyim.
Başkan Gürkan, “Geçen sene Film Festivalini gerçekleştirdik. Hem kitap fuarını hem tarım fuarını gerçekleştirdik” demiş.
“Cinsiyetsizlik” skandalını unutmuş galiba Başkanımız…
Tek kuruş para harcamadan yapılacak film festivalini iptal ettiğini hatırlatacak Malatya Büyükşehir Belediyesi’nde kimse yok mu?
Geçen yıl ne tarım fuarı ne de kitap fuarı yapılmadı.
Daha dün yapılmamış olan fuarları yapılmış diyen Başkan Gürkan galiba rekorlar ile ilgili de tam olarak bilgilendirilmemiş!
Bir Malatyalı olarak Başkan Grükan’ın bu söylemleri karşısında en hafif tabirle “Ayıp ediyorsun Başkan’ım” demek istiyorum.
Gerçekten ayıp ediyorsunuz!