Malatya’da maalesef riskli görülen bazı konulara kimse girmez.
Yorum yapmaz.
Aklından geçeni seslendirmez.
Çünkü toplumsal baskıdan korktuğu için yafta yemekten çekinir.
Günümüz dünyasında etiketlerin havada uçuştuğu, önüne gelenin birilerini yaftaladığı bir süreçte yaşadığımız için toplum adına konuşan veya yazan sayısı uzun zamandır çok çok az.
Malatya’nın aleni sıkıntılarını bile konuşmaktan aciz bu şehrin riskli konularda yorum yapmasını beklemiyoruz zaten.
Dün Şeker Camii’nin tekrar yerinde yapılacağını Malatya Valiliği duyuruyordu.
Vali Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Yeşilyurt Belediye Başkanı İlhan Geçit, kimsenin halen tanımadığı İl Müftüsü Ramazan Dolu ve hayırsever Salih Karademir, cami yapım protokolü imzalıyordu.
MAGİNDER yeni kurulmasına rağmen adından söz ettiren bir dernek oldu aslında.
Bu kadar sessiz STK’mız varken MAGİNDER Başkanı Salih Karademir’in şehrin sorunlarını dillendirmesi, aktif olması şehir açısından önemli ama burada eleştirmek istiyorum.
Yıkılmış bu şehrin bugünkü sorunu cami eksikliği değildir.
Şehride kaç okulumuz yıkıldı?
Sivrice depremini saymıyorum, 6 Şubat’tan sonra Malatya’da tam olarak 855 derslik ya yıkıldı ya ağır hasar aldı ya da orta hasar aldı.
Birçok okulumuzun sınıf sayısı 40’ların üzerinde.
Şu anda tıka basa eğitim yapılmaya çalışılıyor.
İkizce bölgesine binlerce insanı gönderdik, 20 ayda o bölgeye okul yaptırmayı düşünmedik, Söğütlü Cami’nin yerini tartıştık aylarca.
20 ay geçmiş o bölgede daha yeni okulun temeli kazılıyor.
Şehrin ortasında İnönü Caddesi’nde Hafize Özal Kız Meslek Lisesi’ni bilir misiniz?
Tescilli olduğu için kaynak eksikliğinden aylardır kapalı.
Restorasyon maliyetlerini yazmaya gerek var mı?
Gazi İlkokulu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy sayesinde ayağa kalkabiliyor.
Gazi İlkokulu kütüphane olmasın diye bağıranlar, cami değil okul niye yaptırtmıyorsunuz diye bağırmadığı için bugün bu haldeyiz!
Türkiye’de aylardır ne konuşuluyor?
Okuların temizlik problemi konuşulmuyor mu?
Bir tane hayırsever de çıksın, şu kadar okulun temizlik malzemesini ben karşılayacağım desin!
Bir tane hayırsever!
Kafamızda, dünyamızda bu şekilde bir yardım mekanizması yok arkadaş!
Okulları b.k götürürken cami yaptırmak isteyenlere sesleniyorum.
Vallahi de billahi de bugün okulların temizilik maliyetini karşılamanın sevabı ile cami yaptırtmanın sevabı bir değil!
Allah akıl vermiş hepimize…
Şehirde 120 bin konteyner var.
Daha yeni öğrendim mesela…
Şentepe mezarlığının yanındaki 35 konteynerin halini dinledim. Bu yıl üçüncü kışa girerken halen konteynerine bir branda çekememiş hemşehrilerimiz varken 40 tane cami de yapsan ne çıkar?
Dün akşam ER TV ana haberde izledim. Bir yaşlı teyzemizin durumunu.
Şehrin her noktasında dramlar yaşanırken ve her Malatyalının bir hikayesi oluşmuş ise bizim en azından çocuklarımıza değer vermemiz gerektiğini söylüyorum.
Şehrin valisi, belediye başkanları ve tüm siyasileri el birliğiyle bu şehrin eğitimini ayağa kaldırmak için seferber olmalıdır.
En azından okullarımızın fiziki şartlarını normale döndürene kadar mücadele vermelidir.
Malatya’nın bugünkü sorunu cami eksikliği değil okul eksikliğidir.
Salih Karademir’e birileri dua edebilir bu hayrı için ama ben etmeyeceğim!