Bu attığım başlıktan dolayı tansiyonu yükselen çok kişi vardır.
Kardiyolog olmadığım için çoğu yetkilinin veya milletvekilinin veya belediye başkanının veya gazetecilerin tansiyon problemi beni çok ilgilendirmiyor.
Beni ilgilendiren şehrin tansiyonu!
Şehrin menfaati kimsenin umurunda değil çünkü küçük hesaplar yüzünden bu memleket heba ediliyor!
Koskoca Büyükşehir Belediyesi bir cemaatin belki birkaç gazetecinin veya bir iki sözde PİAR’cının elinde oyuncak olmuş durumda!
2 merkez ilçemiz var.
Bu iki belediyemizin her biri 30 ilden daha yoğun nüfusa sahip ama vizyonları Sincik Belediyesi kadar bile değil!
Vekillerimiz mesela…
Bakanlık yaptığı dönemde bile bu şehre faydası olmayan Bülent Tüfenkci’nin tekrar aday gösterilmemesi gerekiyordu.
Bu dönem “Malatya’nın ağabeyi” olması gerekirken ortalarda pek gözükmüyor.
Tükenmişlik sendromuna yakalanan İhsan Koca’nın bırakın tekrar vekil olmasını Aşağı Banazı’nın mahalle temsilcisi bile olmaması gerekirdi!
Ama oldu maalesef!
Belki çok kızacak bana ama İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak da bana göre vekil olmamalıydı.
En azından bu dönem!
Bürokrasiyi bilen ve tanıyan, Ankara’da en azından bir ilişki ağı olan ve en önemlisi vekilliğin bu süreçte çok önemli bir görev olduğunu idrak etmiş biri lazımdı bize.
Fakat katettiği yol şu anki AK Parti milletvekillerinden daha başarılı…
Ama bu yolda bi şeyler öğrenirken olan Malatya’ya oluyordu!
Abdurrahman Babacan ise bana göre tam hayal kırıklığı…
Düne kadar kimsenin tanımadığı Babacan, bir kitabevinden bu şehri yöneteciğini zannetti!
Malatya’yı sadece “akraba ağıyla” bilen Abdurrahman Bey, bi kere işin başında çok acemiydi.
Ama en azından Ankara’da bir gücü var diye düşünüyorduk.
Çünkü dışarıya verdiği algı buydu.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ile İlhan Geçit ve Bayram Taşkın’ı yönlendiriyor, bürokratlara fırça atıyor, şehrin 50 yıllık üniversitesinde rektör belirleyebiliyor, Battalgazi Hastanesi’ne başhekim belirleyebiliyor veya Sağlık İl Müdürü’nü değiştirebiliyor!
Hatta 23 yıllık partisinin teşkilatını bile hallaç pamuğuna döndürebiliyor 2 yıllık vekilimiz!
Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Malatya’ya gelişi ile öğreniyorduk ki Abdurrahman Babacan’ın gücü-mücü yokmuş!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında bir cümle dahi kuramayanların şehirde aslan kesilip Ankara’da bir “hiç” olduklarının ispatı sadece bu da değil!
Bazı koltukları belirlemedeki verilen eforun Malatya için verilmediğini gördüğüm için bu kadar net yazıyorum.
Açıkçası üzülüyorum çünkü bu saydıklarımın güçlü olması Malatya’nın güçlü olması demek olduğunu çok iyi bilenlerdenim.
O yüzden bu başlığı attım!
Malatya’nın güçlü bir belediye başkanına, çok güçlü ilişkileri olan milletvekillerine, partisindeki her yetkilinin ağzından çıkacağı bir cümleye baktığı bir il başkanına ihtiyacı var!
Dün gece nefret ettikleri Öznur Çalık, neredeyse bir yıldır Malatya için Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bir randevu dahi alamayan bu ekibe inat Külliye’ye atandı.
Çalık, Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu üyeliğine getirildi.
Peki bu yeni ekip sevinmiş midir yoksa karalar mı bağlamıştır?
Al sana lobi işte!
Mesele Malatya ise, takıntılı gazeteciler gibi Çalık’tan niye nefret ediyorsunuz?
Ulaşamadığınız kapıları sonuna kadar açabilecek gücü bir görevi olmadan bile açabilen Öznur Çalık artık Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde.
Gazetecilerlerle bir araya geldiği son açıklamasında AK Parti’nin Malatya İl Başkanı Ali Bakan Ankara’da Malatya’nın lobisinin olmadığını söylüyordu!
Suyun kaldırma kuvvetini daha yeni fark eden acemi il başkanı Öznur Çalık’ı tebrik eden bir tweet dahi halen atmadı!
Sami Er, Abdurrahman Babacan ve İnanç Ölmeztoprak…
Mesele Malatya ise niye bir sosyal medya paylaşımını bile çok görüyorsunuz?
Çünkü mesele Malatya değil!
Bu arada Öznur Çalık’ı tebrik ediyorum.
Doğrusuyla-yanlışıyla Malatya’daki şu anki tüm siyasetçilerden, belediye başkanlarından bu memlekete daha faydası olduğu için yeni görevinin hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Bu yeni görevin kümülatif olarak Malatya’ya katkısı tartışılmaz!
Hepsini topla, bir Öznur Çalık etmez!
Kızsalar da etmez, bağırsalar da etmez, yok görseler de etmez!