Mahir Temur

Bu ihale İlhan Geçit'te kalır!

Mahir Temur

6 Şubat tarihinden önce “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığındaki bu şehir; pazarda, kahvede sistemi, yerel yöneticileri eleştirirken sesi gür çıkardı genelde.

Fakat açık alanlarda veya sosyal medyada ya da yerel yöneticilerin ziyaretleri esnasında “halinden memnun” bir şehir gibi davranmalarına en azından ben çok alışkındım.

Bu konuda dünyanın en “sessiz şehri” unvanı alacak düzeydeydi Malatya!

Ama takvim yapraklarının 6 Şubat’ı gösterdiği gün bu şehrin “sessizliğinin” bozulacağını düşünmüştük.

Maalesef yeterli düzeyde demokrasinin araçlarını kullanamadık!

Evimiz gitti ses çıkarmadık.

Çoğumuzun işi gitti yine ses çıkarmadık.

Canlarımızı yitirdik yine sessiz kaldık.

Şükretmek ile vergilerimizle ayakta duran kurumlara, o kurumlardaki yöneticilere ve siyasi aktörlere hesap sormayı ters orantıda baktık.

Deprem Allah tarafından gelmişti. Kaçınılmazdı.

Binalar değil deprem öldürmüştü bizleri.

Şehri, siyasilerin yıllardır uyguladığı yanlış politikalar değil Allah’ın afeti yıkmıştı.

O yüzden hep şükrettik, hesap sormadık!

İşte bu sessiz şükreden Malatya’da hakkını aramak için sisteme direnen, halkın birlik içinde bir güç olduğunu anlayan, demokratik yollarla tüm projelerin rafa kaldırılacağını idrak eden ve sadece şükretmekle bu dünyevi işlerin “birilerinin” elinde oyuncak olacağını gören çok az topluluk gördü bu şehir.

Diğer mahallelerin de örnek alacağı düzeyde “Arkadaş yapamazsınız!” diye haykıran Çırmıhtılıların hikayesini anlatmak istiyorum bugün.

6 Şubat depremlerinde bin 300’ün üzerinde bağımsız yapı ya yıkıldı ya da ağır hasar alıp yıktırıldı.

Malatya’da demografik yapısı ve dokusu tam anlamıyla bozulmayan nadir yerlerimizden bir tanesidir Çırmıhtı.

Kadim bir yerleşim yeri, 60’tan fazla tescilli yapısı da depremden etkilenmiş.

İşte bu kadim yerleşim yerini Akpınar mahallesine döndürmeye çalışıyorlardı.

Eski Şire Pazarı’ndan hallice bir yerleşim yeri yapmak için mücadele veren çok bürokrat, siyasi vardı.

“Sessiz şükreden” toplumdan çok iyi dersler alan yerel yöneticiler(!) burada da top koşturacağını düşünüyorlardı.

Film fırıldağı iyi bilen birkaç yetkili önce bir proje sızdırdı.

“Allah razı olsun, başımızı koyacak sıfır ev yapıyorlar” diye dua edeceklerini bekleyenler yanılmıştı.

Kadim Çırmıhtı’nın yerleşim alanını farklı bir alana taşıyıp, o bölgenin hem demografik yapısını hem kültürel hem de sosyal yapısının içine edilmesine ramak kala millet ayağa kalktı.

Tüm vekillere mesajlar atıldı.

Çoğu bakanlığa bilgi notları gönderildi.

Belediye başkanları açık kaynaklardan ağır eleştirildi.

Açık alanlarda, sosyal medyada ve yerel yöneticilerin olduğu alanlarda hesap sorulmaya başlanmıştı.

Bir tweet atmakla Çırmıhtı’nın sorununu halledeceklerini düşünen siyasetçilere iyi ders verilmişti.

Gücünün farkına varan Çırmıhtılılar 2 bine yakın ailenin imzaladığı metinleri birçok kuruma gönderdi.

Bülent Tüfenkci hepimizin gözünün içine baka baka ER TV’de “Çırmıhtılar istemezse olmaz” dedi.

Sonra Bakan Kurum, ister yerinde dönüşüm projesiyle kredi ve hibe ile evinizi yaptırın ister TOKİ kanalıyla kendi arasanızın üzerinde biz yapalım diye ifade etti.

Zaten Çırmıhtılıların ekseriyeti de kendi arsasına devletin sağladığı imkanlar dahlinde evlerini yapmak istemeleriydi.

Geri adım atılmıştı.

Bizzat Bakan Murat Kurum bu güvenceyi vermişti.

Fakat son bir haftadır yine bazı filimler dönüyor.

Bu filmlerin şu anki başrol oyuncusu Yeşilyurt Belediyesi!

Önce küçük parseli olan vatandaşlar Yeşilyurt Belediyesi’ne çağrılıyor.

Önlerine bir form veriliyor.

Bu formda 3 seçenek var.

“Rezerv alan istiyorum”, “yerinde dönüşüm istiyorum” ve “kırsal konut istiyorum” diye üç seçenek var.

Fakat seçeneklerin başında kanun maddeleri var.

Bu kanun maddesinde bir suistimal olacağını düşünen çok Çırmıhtılı var.

İlgili maddeleri okudum. Burada bir hinlik yapılıyor mu tam olarak karar veremedim.
 
Fakat, İstanbul’da yaşayan birkaç Çırmıhtılı ailenin kurduğu hatta çoğu Çırmıhtılının da ilk etapta içerisinde olduğu “Çırmıhtı İmar Platformu” diye bir derneğin hinliklerini görünce Yeşilyurt Belediyesi eliyle yine o bölgede bi şeyler yapılacağını düşündüm.

Depremden 6 ay sonra İstanbul’da yaşayan bir aile Çırmıhtı İmar Platformu’nu kuruyor.

Amaç belli…

Önce birçok Çırmıhtılı bu platforma dahil oluyor ama sonrasında bu platformun Çırmıhtı’yı rezerv alanına sokmaya çalıştığını öğrenince çıkıyorlar.

İşte bu Platform şu anda Yeşilyurt Belediyesi ile çok içli dışlıymış.

2 binin üzerinde imza olmasına rağmen belediye eliyle bir imza toplama girişimi ve Yeşilyurt Belediyesi’nden bazı yetkililerin “ikna” gibi anlaşılacak cümleler kurması Çırmıhtıları tekrar kızdırmış.

O yüzden formda yazan 7452 sayılı kanun maddesi Çırmıhtılıları şüphelendirmiş.

Bu yüzden tekrar imza toplamaya başlamışlar.

Üstelik bazı parsellerdeki yapılacak konut sayısını eşit bir şekilde tüm Çırmıhtı’ya yaydıklarında 5 binin üzerinde yeni konutun yapılacağını hesaplamışlar.

Kısacası bin 300 bağımsız yapı yerine 5 bin bağımsız yapının yapılacağından kuşkulanan Çırmıhtılılar diken üstünde.

Fakat anladığım kadarıyla Yeşilyurt Belediyesi bilmediğimiz bi şeyler yapıyor.

Biz bu oyunları farklı mahallerde bu süreçte çok gördük.

O kadar hata yapıldı, o bölgenin halkına sorulmadan kağıt üstünde bi şeyler yapılmaya çalışıldı ama bu saatten sonra yapılan tüm hatalar Yeşilyurt Belediye Başkanı İlhan Geçit’e yazar!

Benden söylemesi…

Bu ihale İlhan Geçit’te kalır!
 
Çırmıhtı’dan elinizi çekin artık.

Çünkü 40 çeşit form da verseniz o bölgenin yerinde dönüşüm yapmak istediğini, parsel bazlı bir işlem yapılmasını istediklerini tüm Malatya biliyor artık!

 

EKREM DAĞ

AK Parti’nin 23’üncü kuruluş yıldönümü ile ilgili yazımı her zamanki gibi Malatya’ya bağlamış, Malatya’nın AK Parti tarihini biraz özetlemiş ve “adamcılık hastalığını” biraz anlatmaya çalışmıştım.

Ve “Liyakatsizlerin şehri” başlıklı yazımda bazı isimleri vurgulamıştım.

Yeşilyurt Belediye eski Başkanı Mehmet Çınar’ın kayınbiraderi Ekrem Dağ’ın da Yeşilyurt Belediyesi’nin kırtasiye işlerini aldığını falan yazmıştım.

Dün bi ortamda AK Parti Malatya İl Başkan Yardımcısı Ekrem Dağ ile karşılaştım.

Konu yazıma geldi.

Kendisi ile ilgili bölümde hataya düştüğümü söyledi.

“Siz Yeşilyurt Belediyesi’nden iş almadınız mı?” diye sorunca…

Sadece 2018 yılında Yeşilyurt Belediyesi’ne fatura kestiğini söyledi.

Hacı Uğur Polat döneminde yapılan bir Millet Kıraathanesi’nin işini aldığını ama faturanın Mehmet Çınar dönemine denk geldiğini söyledi.

“Siz 2018’den sonra hiçbir fatura kesmediniz?” diye tekrar bastırınca…

Hayır dedi.

Hatta beni bırakın benimle ilişkili gözükebilecek hiçbir işim olmadı Yeşilyurt Belediyesi ile….

Cevap hakkı benim için kutsaldır.

Bazen bu tür geri dönüşler alıyorum ve soruyorum; bu cevabınızı yazayım mı, diye…

Ekrem Dağ yazabilirsiniz dedi ve yazmam için söylemediğini de belirtti.

Ekrem Dağ’ın yüzüne de söyledim. Ekrem Dağ ile ilgili konuşulanların hepsi yine “dava” dedikleri arkadaş grubundan çıktığını, belediye içerisinde de birçok AK Partilinin sizin isiminizi bu konuda dillendirdiğini söyledim.


BİR FIKRA

Hafifmeşrep bir kadın bir gün mahallesindeki falcıya fal baktırmaya gider.

Kahve falına bakan falcıya kadın sorar:

“Benim hakkımda mahalleli ne diyor?”

Falcı sert bi mizaçla fincana bakarak cevap verir:

“Valla falda da mahallede de sizin o..pu olduğunuz söyleniyor”

X: @mahirtemur

Yorumlar 7
Helal Olsun Sana 30 Ağustos 2024 11:56

Kaleminize sağlık Mahir bey çok güzel özetlemişsiniz küçük parsel sahiplerinin çaresizliğini kullanarak buraları ranta çevirmeye çalışıyorlar halbuki muhtarlar çözümü defalarca söyledi kendilerine rezerve gerek yok küçük parselleri birleştirip Toki eliyle yapılınca zaten konut sayısı fazlasıyla yetiyor yoluda genişliyor meydanıda ama işlerine gelmiyor çünkü kendilerine birsey kalmıyor yazık gunah değilmi konteynerde kalan vatandaşımıza uyanık olmaları lazım bu oyuna gelmesinler hersey ortada parseli küçükte olsa birçok çözüm yolu var neden illa rezerv diye diretiyor bunlar düşünmek lazım

Yazıklar olsun sana 30 Ağustos 2024 00:13

Seni gerçekten garibandan yana bilirdim. Şimdi Çırmıktı da bir çok insanın evleri küçük arsa üzerinde bir çok insan için rezervden başka çözüm yolu yok. Molla Kasım mahallesi muhtarı Musa ve orada bazıları büyük arsa sahibi olan zenginler rezerv alan istemiyor. En çok işi muhtar karıştırıyor. Herkese yanlış bilgi verip '''arsanizi Yakincaliya Malatya'daki zenginlere peşkeş çekecekler, ev yapıp onları size komşu edecekler" diyor. Diğer yandan muhtarlığı kullanıp ne kadar deprem sonrası ev yapan yada arsası büyük olan varsa her toplantıya çağırıyor. TV kanallarına mesaj attırıp algı yaptırıyor. Neymiş 3 dönüm arsası varmış. Başına calinsin diğerleri ne olacak, gidip ikizceye yerleşsin,, diyen biri. Bizim ek paramız ve belediyenin istediği 300 bin Yok. Gelin Yeşilyurt u gezin evi yıkılanlarla konuşun, rezerv alanı öğrenince hepsi rezerv istiyor. Konteyner de kalan bizlere yok şu yok bu anlayamayız.

Malatyam445511 29 Ağustos 2024 11:07

ne güzel yazmış anlatmışsınız cesur açık net korkusuz kaleminize yüreğinize sağlık memlekette bozulmadan doğal kalan 3 karış toprağımız var zaten ranta heba etmesin betona gömmesinler yazıktır haksahibine mahallesine yakın uygun arazide konut yapmak çokmu zor hepsi çıkar menfaat peşine düşmüş bazı vatandaşlarımızda bunlara inanıyor o dahada kötü

Deprem Magduru 27 Ağustos 2024 21:22

Öncelikle siyaset arenasında tarafsız olduğunuz için teşekkür ederim sizden ricam geride hemen hemen hiçbirşey kalmayan mahallemiz Kırçuval Mahallesi ile alaklı yazı dizisi yapabilseniz sezimizi duyurmanız zemin etüdleri yapılan alanda halen bir çivi çakılmamış olması bütün komşularımı ve bizi gelecek kaygısına sürüklemektedir.Daha nekadar bu duruma dayanabiliriz bilmiyorum.Yavaş yavaş binalar farklı semtlerde yükselirken mahallemiz virane şekilde yetim kalmış bir çocuk gibi beklemektedir.Hepimiz zor durumdayız.Önumüz kış depremin 2. yılına girmek üzereyiz fakat bu durum hepimizi kara kara düşündürmekte vede inşa konusunda neler olduğunu bilmemekteyiz.Hayırlı akşamlar

Şener 27 Ağustos 2024 14:13

Vatandaşı dinleyin kafanıza ve keyfinize göre hareket etmeyin. Deprem olmasa idi. Yeşilyurt belediyesi ne yapacaktı. Milletin evini başına yıkıp rezev alan mı ilan edecekti. Bu keyfi uygulamayı yapmaya zorlayanlar rabbime havale ediyorum. Umarım bizi dinlemeyenler i rabbim ahirette ve bu dünyada dinlemesin.

ali şahin 27 Ağustos 2024 14:04

????????sondakı yazı cok anlamlı aslında hepsı ne oldugunu bılıyor

kündübekli 27 Ağustos 2024 13:51

Mahir bey sesimiz olduğunuz için mücadelemize destek verdğniz için teşekkür ederiz. Bizler yaklaşık 2000 islak imza topladık ve buna rağmen belediye bakan Murat KURUM'u ve bizleri hiçe sayıyor. Demokrasiye saygı duymuyorlar bildiklerini okuyorlar bizleri hiçe sayanı artık bizlerde belediyenin anketlerine katılmayacağız haftaya toplanıp ankaraya gideceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları