(Kusura bakmayın bugün hiç hvamda değilim. 8 Aralık 2018 tarihinde seçimden önce aday adayların bol olduğu bir dönemde yazdığım ve halen güncelliğini koruduğunu düşündüğüm yazıyı tekrar paylaşıyorum. Bugün tembelliğim üstümde)
*
Bazen bazı yazıları okuyunca çok üzülüyorum.
Yazarlık veya köşe yazarlığı mesleği adına hicap duyuyorum.
Üzülmekle beraber çok kızıyorum!
Bu tür yazılar yüzünden bu meslek yerlerde…
Yazarlık aslında sorumluluk işidir…
Güven vermen gerekir okuruna…
Hesaplı işlere girince veya sırf tanıdığın diye farklı yazılar yazarsan sadece kendine değil bir “kesime” zarar verirsin.
Bu “aday adaylık” sürecinde o kadar kurgulu yazılar okuyorum ki…
Alenen bir aday adayın piarı yapılıyor ve zannediliyor ki o yazının her cümlesi anlaşılmamış!
Alenen bir aday adayın piarı yapılırken diğer adayların hepsi yerin altında!
Alenen isim vererek bir aday adayın veya bir adayın veya bir başkanın akçeli yazıları yüzünden değerlendirme yapamaz oldum.
Okurlar bu kadar mı aptal yerine konulur inanın anlamadım!
Bu kadar mı belli edilir e be dangalak herifler!
Sizin yüzünüzden bu meslek yerlerde…
İnsanların gazetecilere veya yazarlara güvenini sizler bitirdiniz!
Sizin üç kuruşa anlaştığınız reklamın ta içine edeyim!
Üç kuruşa kalem oynatıyorsunuz ya…
Üç kuruşluk kişiliğinizin anlaşılmadığını düşünüyorsunuz!
O fındık kadar beyninizle okurlarınızın “üç kuruşluk” anlaşma yaptığınızı bilmediklerini düşünüyorsunuz!
Yutturmuşsunuz “başkanınıza veya adayınıza” zannediyorsunuz ki dünya sizin yazılarınız üzerinden dönüyor.
“Adayınıza” yutturduğunuzu okurlarınıza da yutturmaya çalışıyorsunuz ama nafile!
Çağın gerisinde kalmış kalemlerin tutunabilmesi için yazdığı her yazının hatta yazdığı her kelimenin “değeri” biçilmiştir!
Çöplükte olması gerekirken “beyinsiz yöneticiler” tarafından halen başköşelerde ağırlanmasının sebebi bugünkü koşulların farkına varılmadığı gerçeğidir.
Farkına varamıyorlar.
Parayla satın aldığı kalemden medet uman bir yöneticinin bu şehri veya bu ilçeyi yönetebilme becerisine sahip olduğunu düşünmüyorum.
Bu ufacık farkı dahi çözemeyen bir “aday adayın” tez elden siyaseti bırakıp özel işlerine dönmesi gerekir!
Ya da “masa başı okey oynayıcısı” olması lazım!
Yazıktır yazık!
Bu küçücük farkı dahi artık çözemiyorsanız “hizmet” ayakları ile bizi kandırmayın!
Bu kadar “bilgisizlik” özel işleri kurtarabilir ama milletin paralarıyla yönetilen yerleri mahveder!
Bu kadar nettir, net…