6 Şubat depremlerinden önce sürekli “ilklerin şehri” olduğumuzu hatırlatan bir belediye başkanımız vardı.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan!
Bazen, Malatya tarihine geçiyorduk, bazen ülke tarihinde yerimizi alıyorduk!
Sürekli rekor kırarken dünya şehirleriyle yarışıyorduk bazen.
6 Şubat sabahı yerle bir olduğumuz gün sürekli tarih yazan belediyenin bir ekmeğe dahi muhtaç olduğunu görünce ağlamaklı olmuştum.
İzandan yoksun siyasilerimiz ve yöneticilerimiz 6 Şubat’tan sonra da deprem olmamış gibi davranmıştı ama konumuz bu değil.
Geçen gün önden “rekor geliyor” nidalarıyla haber verilen Yeşilevler’in dinamitle patlatılması gerçekleşmişti.
Münir Erkal döneminde yapımına başlatılan, 1995 yıllarında tünel kalıpla 11 bloklu Malatya’nın ilk çok yüksek katlı sitesi olarak bilinen Yeşilevler’in 9 bloğu aynı anda patlatılarak yıkıldı.
Dünyada ilk kez 15 katlı 9 blok tek seferde patlayıcı ile yıkıldı!
Tüm haber kanalları yayınlarını kesip bu patlamayı vermişti.
ER TV, Vuslat TV gibi yerel kanallarımız ile beraber ne kadar ajans varsa hazır kıta Yeşiltepe’de yerini almıştı.
Dünyada ilk kez!
Çoğu medeni ülkeyi, bizim gibi gelişmekte olan bir ülkede çok az gelişmiş bir şehir gibi zannettiğimiz için “dinamitli patlamayı” övünerek anlatırken ne kadar geride olduğumuzu faş etmemiz umurumuzda olmayabilir!
Har hangi bir medeni şehirde depremden dolayı bu kadar yıkım gerçekleşemeyeceği gibi bir şehrin yüzde 40’ına tekabül eden yapı stoku da zarar görmez!
105 bin bağımsız bölüm toplamda yıkılacak Malatya’da!
Her evde sadece 4 kişi yaşasa…
400 bin insanın evi ya yıkıldı ya ağır hasarlı!
Dünyada böyle başka bir şehir var mıdır?
Dünyanın hiçbir gelişmiş veya gelişmekte olan şehrinde böyle bir tablo olmadığı için bizim sadece övünecek tek tarafımız kaldı.
Üstelik 7 ayda sadece 6 bin bina yıkmışız!
Peki ne ile övüneceğiz?
Dinamitle aynı anda 15 katlı 9 bloğu yıkarak!
Yerel basınımız farkında değil ama biz bu 9 bloğu aynı anda yıkmadan önce sayısız kez dünya rekorları kırdık!
800 bin nüfuslu bir şehirde 400 bin insanın yaşadığı evler, iş yerleri yıkılırken bir belediye başkanımızın hanımı istisnai kadrodan memur yapılarak dünya tarihine geçmedi mi?
Yönettiği Yeşilyurt ilçesinin yüzde 70’i ağır hasar almıştı üstelik!
Sadece Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, 6 Şubat’tan sonra en az 5 kez dünya tarihine geçmedi mi?
İnşaat Mühendisi Mehmet Çınar’ın Yeşilyurt Belediyesi adına 3-5 yıl önce yaptırdığı evler yıkılırken bu arkadaş utanmadan “Yeşilyurt’un refahı için mücadele veriyoruz” diyordu!
Millet İŞKUR kapılarında kuyrukta beklerken gelinini Battalgazi Belediyesi’nde kadroya alan Osman Güder de en az 1 dünya rekoru kırmadı mı?
Size bir rekor daha yaşandığını yazayım mı?
Deprem yaşamış bir şehirde hiçbir belediye başkanı kendini sorumlu tutmazken, insanlar halen çadırda, konteynerde yaşarken, çocuklarını nasıl konteynerde okutacağım diye kara kara düşünürken 3 belediye başkanımız nasıl bir rekor kırdı?
Kale Belediye Başkanı Murat Koca, üstelik belediye imkânlarını kullanarak villa yaptırmıştı. Kayısı Haber’den öğrenmiştiniz bu haberi.
Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder de Orduzu Pınarbaşı’nda villa yaptırtıyormuş.
Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar ise, Yeşilyurt Belediyesi’nin 5 yıl önce Gedik’te yaptırdığı ama bir türlü bitiremediği “Villa Kent”te kendi villasında hummalı bir çalışmaya başlamış!
Kısacası, 105 bin bağımsız bina Malatya’da yıkılırken, en az 300 bin insan şehirden göç etmek zorunda kalmışken ve 10 binlerce insan 25 metrekarelik konteyner kentlerde yaşarken aynı partiden 3 belediye başkanının aynı zaman diliminde villa yaptırması bırakın dünya tarihini, bence kainat tarihine geçmiştir!
Ben basınımızın yerinde olsam Yeşilevler yerine Kale’ye, Yeşilyurt Gedik’e ve Battalgazi Pınarbaşı mevkiinde canlı yayınlar yapardım!
Şehirde hizmetler kaplumbağa hızıyla ilerlerken bu villalarda çalışma hızı niye bu kadar yüksek diye merak ederdim!
Başkasının adına utanmayı bırakmıştım aylar önce ama her seferinde yine utanıyorum bunlar adına!
Hatta kahroluyorum!