Geçen hafta Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder ile yaptığım röportajı analiz edememiştim.
Dün hem sosyal medyada hem de Battalgazi Belediyesi tarafından gönderilen haber metninde Şehit Fevzi Mahallesi’ndeki 110 dönümlük alanın “riskli bölge” ilan edilmesini görünce açıkçası çok sevindim.
Röportaj analizinden önce şu “riskli bölge”yi bi değerlendirelim.
Sivrice depreminden sonra 6306 sayılı kanunu en az üç kez okumuştum.
Bu kanun toplam 22 Maddeden oluşuyor ve her detay yazılı kanunda.
“Riskli bölge” kavramı dün hem vekillerimiz hem de Battalgazi Belediyesi tarafından paylaşılınca ve biraz detay verilmeyince anlaşılmadığını düşünüyorum.
Zemin yapısı veya üzerinde yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan alana Riskli Bölge deniyor.
Öğrendiğimiz kadarıyla 110 dönümlük alan Riskli Bölge ilan edilmiş.
Belki de ilk defa çevreyolu altı diye tabir edilen bölgede kentsel dönüşüm başlayacaktır.
Riskli Bölge ilan edildikten sonra 60 gün içinde yıkım başlıyor.
Bu alandaki riskli yapıların sahiplerine 18 aya kadar kira desteği veriliyor.
Yapılan harcamaları bakanlık üstleniyor.
Kısacası bu alanda yapılacak konutların ve çevre düzenlemesinin gecikmesi ihtimali çok düşük.
Yıllardır her siyasetçinin çevreyolu altında attığı nutukların toplamından daha kalibreli bir hizmettir bu girişim.
110 dönümlük alan çevreyolu altı gibi geniş bir alan için az bulunabilir.
Ama şunu bilin ki bir yere yeni bir yapılaşma yapıldığı zaman gerisi kendiliğinden gelir.
O bölgenin dönüşüme uğraması için birilerinin fitili yakması gerekiyordu.
Son yıllarda gördüğüm ve heyecanlandığım en yararlı hizmet diye bakıyorum.
Başta Osman Güder olmak üzere Battalgazi Belediyesi’ne ve emeğe geçen herkesten Allah razı olsun.
Malatya’mıza hayırlı olsun.
*
OSMAN GÜDER
Geçen hafta Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder ile bir söyleşi yapmıştım.
Bi kere şunu belirtmek istiyorum.
Mehmet Çınar gibi Osman Güder’le de ilk defa röportaj yapıyordum.
Ama şu analizi rahatlıkla yapabilirim.
Selahattin Gürkan daha bürokrat gibi…
Mehmet Çınar, aileden gelen zenginliğin verdiği handikapla halktan biraz uzak duruşu var.
Osman Güder ise bizden biri gibi…
Samimi söylüyorum, çok samimi buldum.
Bir siyasetçide zor rastlanan bir haslettir.
Bu 15 ayda hangi yeni başkan kendisini daha çok geliştirdi derseniz ben yine Osman Güder cevabını veririm.
Hitabetinden konuşmasına varıncaya kadar bir gelişim söz konusu…
Fakat en önemli eksiği bir “ikinci adamının” olmaması…
Yine üç belediyeden örneklerle gidelim.
Hacı Uğur Polat’ın ikinci adamı Mehmet Çınar’dı. Polat ise liderdi. Çınar başkan oldu sonra. Genç dinamik ve işi bildiklerini düşündüren bir değil iki adamı var Yeşilyurt Belediyesi’nde.
Selahattin Gürkan’ın başkanlık dönemlerin hiçbir zaman “ikinci adam” olmadı.
Gürkan hem birinci adamdı hem ikinci adam hem de üçüncü adamdı.
Fakat Osman Güder gibi birine Hacı Uğur Polat’ın Mehmet Çınar’ı gibi biri lazım.
Bazen “ikinci adamların” akılları birincileri lider kılar.
Lider akıllıdır ama kendisinden akıllı yardımcıların oluşu lider olana güç katar.
Akıllı olmak liderlik vasıflarından sadece bir tanesidir.
Ama sadece akıllı olmak bir insanı lider yapmaz.
O yüzden her zaman akıllı adamlarla çalışmak gerekir.
*
KİM DAHA ÇOK BORÇ YAPTI?
Seçimden önce Yeşilyurt ve Battalgazi belediyelerimizden hangisi daha çok borçla halefine başkanlığı bıraktı?
Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat mı?
Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan mı?
Normal şartlar altında herkes Hacı Uğur Polat derdi galiba!
Para harcamayı seven, borçtan ziyade hizmeti düşünen ve PR işini çok seven ve aynı zamanda çok para harcayan Hacı Uğur Polat, Büyükşehir Belediyesi’ne gelir gelmez borcu kafaya takan Gürkan’dan daha fazla borç bırakmıştır diye düşünürüz!
İki başkana röportajımda sordum.
Mehmet Çınar, 90 milyon borçla Belediye’yi devraldım dedi.
Osman Güder ise 112,5 milyon borçla devraldık dedi.
Borç konusunda Malatya’da Hacı Uğur Polat’ı geçecek bir başkan düşünemiyordum!
Meğer Selahattin Gürkan 22,5 milyon daha fazla borç yapmış!