Gün geçmiyor ki her hangi bir yazımdan sonra birileri veya bir kurum veya bir siyasi parti beni şaşırtsın.
O kadar çok alıştım ki…
Uzun zamandır yazılarımdan sonra gelen tepkilere, saçma-sapan açıklamalara alışkınım.
İki gün önce “İYİ Parti yine karışmış!” diye bir yazı yazdım.
Yazıyı yazdığım gün normalden daha az telefon aldığımı fark edince şaşırmak üzereydim.
Sonuçta iyi okurlarım bilir ki “Malumu ilan ediyorum” her seferinde…
Tamam dedim.
4 yılda 4 il başkanı değiştiren İYİ Parti’nin son il başkanı ve yönetimi galiba “Malumu” yazdığımı bildiği için tepki vermedi dedim.
Tam şaşırmak üzereyken cumartesiyi pazara bağlayan gecenin bitimine yakın yani dün akşam saat 23.08’te İYİ Parti Malatya İl Başkanlığı’ndan “KAMOYUNA DUYRU” başlıklı bir açıklama telefonuma düştü.
Tüm basına “duyuru” yapmışlar!
Kamu’yu dahi ‘KAMO’ yazan, Duyuru’ya ‘DUYRU’ yazan bir siyasi partinin başlıkta iki anlatım bozukluğu yaptığını görünce “Mahir İYİ yoldasın” dedim.
Açıklamanın noktasını dokunmadan aynen paylaşıyorum.
“Son günlerde bazı medya kuruluşlarında, Yönetim Kurulumuzda bir sorun varmış gibi, tamamen algıya yönelik haberler çıkmaktadır.
Siyasi partilerde görev değişiklikleri gayet normal bir durumdur.
Genel Merkezimizin bilgi ve onayı doğrultusunda, Partimizin ihtiyaçlarına yönelik yaptığımız tasarruflar, bundan sonra da devam edecektir. Bunu bir zaafiyet gibi göstermek, iyi niyetli bir yaklaşım değildir.
Yönetim kurulumuzun olağanüstü bir performansla çalışması ve Partimizin oy oranının her geçen gün artmasının, bazı partileri rahatsız ettiği ortadadır. İyi parti olarak, birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışanları biliyoruz.
İyi parti'yi Malatya'da 1. Parti yapma hedefimizi kimse engelleyemeyecektir. Kamoyuna saygıyla duyurulur.
Hakan Yılmaz - İYİ Parti Malatya İl Başkanı”
Açıklamanın neresini yazsam bilemedim!
Bir siyasi parti, bir gazetecinin yazdığı makaleden sonra halkı bilgilendirmek için basına gönderdiği “bültende” kendi siyasi partisinin ismini yanlış yazabilir mi?
Normalde yazamaz ama biz Malatya’da “yazılır” diyelim.
Başta şu cümleye cevap vermem lazım:
“Siyasi partilerde görev değişiklikleri gayet normal bir durumdur”…
İYİ Parti Genel Merkezi tarafından 13 Aralık 2017 yılında Kurucu İl Başkanı olarak Sezai Altaş atanmıştı.
Sadece 5 ay sonra istifa etti.
Partinin Türkiye’de girdiği ilk seçimde Malatya’da sanki 5 milletvekili garantiymiş gibi milletvekilleri adayları sıralamasında sorun yaşanmıştı.
İstifa mı ettirildi yoksa kendi hür iradesiyle mi istifa etti, bilemiyoruz.
Birkaç gün sonra Gökmen Kenan Özdal, İl Yönetim Kurulu tarafından seçildi.
1,5 yıl sonra Özdal da istifa etti.
Sonra Süleyman Sarıbaş il başkanı olarak atandı.
Yaklaşık 2 yıl yine “muhalefet” yapılamadı!
Bu arada sürekli teşkilat “yenileniyordu”, istifalar yaşanıyordu…
Bundan yaklaşık 4 ay önce Hakan Yılmaz il başkanı olunca yine ilçe teşkilatları baştan aşağıya değişmişti.
Esasında Malatya’nın sorunlarına ilk defa İYİ Partili bir il başkanı değiniyordu.
Ülke gündemi yerine önceliğini Malatya’ya veren Yılmaz’ın koltuğunda oturmamasını tebrik etmiştim.
“Siyasi partilerde görev değişikliği gayet normal bir durum” olabilir.
Ama bu kadar kısa bir sürede “görev değiştirme” siyasi partiler için tehlikelidir.
Ayrıca Malatya İYİ Parti’sinde “görev değişikliği” kurumsal hale gelmiş!
Bu cümlemi, İYİ Parti İl Başkanı Hakan Yılmaz’a kendisinin talebi üzerine İYİ Parti İl Başkanlığı’nda görüştüğümüzde de iletmiştim.
Bırakın bir siyasi partiyi bir limited şirketinde dahi bu kadar “değişiklik” o şirketi batırır!
“Fitnenin, dedikodunun, adam kayırmacılığın kol gezdiği ve sürekli İYİ Parti’nin kendi iç işlerinin konuşulduğu bir ortamda başarı gelmez” demiştim bizzat Başkan Yılmaz’ın yüzüne.
Daha birçok şey demiştim.
Ama 2 ay önce “Fikirlerine önem veriyorum” deyip başkanlığınız döneminde çıkan ilk eleştiri yazısı sonrasında “iyi niyetli olmayışımı, birlik ve beraberliğinizi bozmaya çalıştığımı ve İYİ Parti’nin Malatya’da 1. parti olmasına engel olduğumu” ima etmeniz sizi büyük çelişkiye düşürmüştür.
Bi kere bir muhalefet partisi en az iktidar partisi kadar eleştiriye açık olmalıdır.
“Birlik ve beraberliğinizi” bozmaya kimsenin zamanı dahi olamaz çünkü siz o kadar hızlı bu işi hallediyorsunuz ki başka partilere veya gazetecilere gerek yok!
İsterse HÜDA PAR Malatya’da birinci partisi olsun, bana ne!
Millet seçmiştir deyip saygıyla karşılarım.
“İYİ niyetli” olmak için başında “İYİ” geçen bir siyasi partiye üye olmaya gerek yoktur.
İyi olmak insani bir tutumdur, siyasi değil!
Profesyonel hayatta “iyi” ibaresi yerine “liyakat” ibaresi öncelik taşır.
Öncelikle bir metin nasıl yazılır diye birkaç “liyakatli” İYİ insanlarla görüşüp, basına gönderdiğiniz haberleri bi gözden geçirin lütfen!
Bu adımı dahi atarsanız muhtemelen daha “İYİ” olacaktır.
Son sözüm ise biraz daha teknik olacak maalesef.
Bir gazetecinin görüşlerine karşı bir cevap vermek istiyorsanız, o gazetecinin yazdıklarını en azından onaylayacak cümleler kurmayın.
Malatya’da genel hatlarıyla yazdıklarım yalanlanmaz, “Yazdıkların doğru ama niye yazdın?” diye sorulur maalesef!
“İYİ Parti yine karışmış!” yazımının noktası da virgülü de doğru…
Haber kaynaklarım her zaman bende saklıdır ama siyasi partinizle ilgili yazdığım bilgileri AK Parti’den veya MHP’den almadım!
Umarım yazdığım bu son cümleyi İYİ anlamışsınızdır.