Geçen hafta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kültür Yolu Festivali’nin rotasını 2025 yılında Malatya’dan geçireceklerini duyuruyordu.
2025 yılı için belirlenen 16 ilin haricinde Malatya’yı da dahil ettiklerini söylüyordu Fahri Malatyalı Mehmet Nuri Ersoy.
Yıkılmış Malatya’da Malatyalı birçok yerel aktör bir mahalle muhtarının övgülerini aldığı birkaç cümleyi bile sosyal medyadan bağıra bağıra paylaşırken, Malatya topraklarında doğmamış ama en az bir Malatyalı kadar bu şehri sahiplenen Bakan Ersoy, sessiz sedasız yine yapıyordu yapacağını.
AK Parti’nin 4 vekili var, 1 il başkanı, 13 ilçe başkanı ve büyükşehir dahil 8 belediye başkanı var.
Bazıları bir tweet dahi atmadı!
CHP’nin 1 vekili, 1 il başkanı, 13 ilçe başkanı ve 5 belediye başkanı var.
Hepsi sanki kafasını kuma gömmüş gibi!
Elazığ’da kaç gündür ne tartışılıyor biliyor musunuz?
Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan kadim şehir Elazığ’ın pas geçilip Malatya’nın dahil edilmesini eleştiriyor yerel basın.
Elazığ’ın üvey evlat oluşuna dem vuruluyor.
Yine bir diğer komşumuz Sivas’ta aynı eleştiriler yapılıyor.
Bugün Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı festivaline Elazığ dahil edilip Malatya dahil edilmeseydi Veli Ağbaba, “Malatya üvey evlat mı?” diye eleştirmeyecek miydi?
AK Parti’si, CHP’si fark etmiyor.
Üstelik bu festivalin şehirlerine gelmesi için mücadele veren onlarca vekil ve belediye başkanı varken bu şehrin yerel aktörleri 20 metrekarelik parkı yeniledikleri için 40 farklı basın kuruluşuna bülten atarken, sadece Bakan Ersoy’a bir teşekkür bültenini bile çok gördüler!
Malatya’da “Twitter vekili” diye dalga konusu olan Abdurrahman Babacan bile 1 veya 2 gün sonra bir tweet atma zahmetinde bulunmuştu!
Peki Malatya’da çok normal bir durummuş gibi algılatılmaya çalışılan Kültür Yolu Festivali’nin şehirlere ne katkısı var?
Bunu bile bizim anlatmamız bu şehrin sahipsizliğinin bu topraklardaki yöneticilerden başladığını gösterir.
Acaba İl Kültür ve Turizm Müdürü Yener Oba’nın dertleri arasında mıdır?
Deprem yaşamış bir şehrin 2 yıldan sonra uluslararası bir festivalin 9 gün boyunca bu şehirde onlarca etkinlik yapacak olmasının tam olarak ne ifade etttiğini anlatacak, önce gazetecilere sonra bu gazeteciler vasıtasıyla kamuoyuna lanse ettirecek bir il müdürü arıyorum aslında!
Bir şehrin tarihini, kültürünü ve kadim diye övündüğümüz birçok yerleşim yerimizi kısa ve orta vadede etkileyecek bir festivale bakış açısının bir tweet ile sağlanmasının imkansız olduğunu, bu şehrin her yetkilisinin bugünden Kültür ve Turizm Bakanlığına sunulacak bir raporu dert edinmesi gerektiğini düşünüyorum.
28 Eylül’de İstanbul Kültür Yolu Festivali başladı. Burayı kaçırmış olabiliriz ama 12-20 Ekim arasında rota Diyarbakır olacak.
Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı acaba hayatında kaç kez bu tür bir festival görür?
Diyarbakır için bir ekip oluşturulmalıdır.
Bizim kadim ilçelerimiz var.
Arapgir Belediyesi CHP’li diye dışlanamaz. AK Parti’si, CHP’si, MHP’si birlik olup bir Kültür Komisyonu kurup en azından bizden önce gerçekleştirecek birkaç ilin festivaline katılımcı olabilirler.
Ve ayrıca belki de ilk defa depremle yerle bir olmuş Malatya’da, giden Malatyalıları dahi bu şehre tekrar getirebilmek için kimse kılını kıpırdatmazken komşu illerden, birçok büyükşehirden Malatya’ya bir kültür akınının olacağı umudu var.
Bu yazıyı yazmadan önce Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ile görüştüm.
Bazı bilgiler almaya çalıştım.
Sadece bir medya takip verisi aktarmak istiyorum.
Bu festivalin gerçekleştiği bir ilimizde sadece 2 günde 213 televizyon, 293 gazete ve 1690 ayrı internet haber sitesinde Kültür Yolu Festivali başlığı altında o şehrin haberi yapılmış.
Mesela merkezdeki 3 belediyemiz bir araya gelse 2 günde Malatya’nın reklamını bu şekilde parayla yapabilirler mi?
Sergi, gastronomi, onlarca etkinlik, söyleşi, tiyatro, konser gibi 9 günde yüzlerce organizasyonun olacağı 7’den 70’e her yaş grubunu da içine katan uluslararası bir festivalin önemini anlamamız için yazıyorum bu yazıyı.
Bir çok tur şirketinin yönünü bu Kültür Yolu Festivali’ne çevirdiği bir ortamda sadece çevre illerden değil birçok şehirden insanın festivalin yapıldığı şehre akın ettiği, hem ekonomik hem de kültürel bir transferin gerçekleştiği bu organizasyonun bir fırsat olduğunu düşünüyorum.
Üstelik Dünya Kalıcı Miras Listesinde Arslantepe diye bilinen kadim bir yerleşim alanımız var.
Belki bir National Geographic belgesel ekibinin Göbekli Tepe’yi meşhur etmesi gibi bir durum olmayacak ama buna en yakın organizasyon diyebileceğimiz, birçok ülkeden sanatçıların geleceği bir etkinlik başka olumlu durumlara vesile olabilir.
O yüzden başta Malatya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte tüm Malatya bu rotanın Malatya’dan geçmesinin önemini iyi idrak edip hemen harekete geçmelidir.
Bir kez daha Malatyalı Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a her seferinde Malatya’yı unutmadığı için sonsuz teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım iyi ki varsınız.