Bundan 13 gün önce deprem bölgesi Malatya’da hazır beton fiyatlarının fahiş bir şekilde arttığını ve diğer deprem bölgesi komşu illerden çok yüksek fiyata satıldığını yazmıştım.
Açık açık bazı rakamları paylaşıp diğer komşu illerdeki hazır beton firmaları ile bir kıyas yapmıştım.
Ve o yazımda Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu ve Malatya Valiliğini göreve çağırmıştım.
Yazımdan 7 gün sonra Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TRT Haber’de çimento ve hazır beton sektöründe fahiş fiyat artışlarını gördüklerini söyledi.
Bakan Bolat, “Üzülerek ifade ediyorum deprem bölgesinde 5 büyük vilayette çok fahiş miktarda fiyatları yükseltme çabaları var. Rekabet edip fiyatları düşüreceklerine birlikte karar alıp fiyat yükseltme çabalarını görüyoruz. Onları uyarıyoruz, kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Fiyatları düşürteceğiz." dedi.
Asrın Felaketi’ni “asrın kazancına” dönüştürmek isteyenlere devletimiz her zaman dur demelidir ve bu söylemde kalmamalıdır.
Bakan Bolat, 5 ilde çok fahiş miktarda fiyatların yükseltildiğini ve üstüne birlikte karar alıp yükseltme çabaları olduğunu söylüyor.
Ben hazır beton alıcısı gibi tek tek bazı firmaları aramıştım.
Kahramanmaraş, Adıyaman, Elazığ ve Malatya’daki hazır beton firmalarını arayıp bir metreküp hazır beton fiyatlarını sormuştum.
Yazımda da açık açık bazı rakamlar verdim.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a buradan açık ihbarda bulunuyorum.
Malatya’daki firmalar şu anda tüm deprem bölgesi illerden daha fazla fiyata hazır beton satıyor!
Bakan Bey’in ifadesi ile fahiş fiyatın fahişini uyguluyorlar!
Üstelik Bakan Ömer Bolat’ın kaçırdığı bir nokta var.
Malatya’da bu fahiş fiyatın fahişini uygulayan firmalardan bir tanesi tanıdık bir ismin.
AK Parti’den seçilen ve genelde adı skandallarla anılan Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar’ın sahibi olduğu Çınarlar Beton!
Lütfen depremi fırsata çeviren kim varsa gereğini yapın!
Bu belediye başkanı olsa da!
BATTALGAZİ BELEDİYESİ: ZATEN İSTİFA ETMİŞTİ
Dünkü yazımda AK Parti Malatya İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Pelitoğlu’nun görevinden istifa edip Gençlik ve Spor Bakanlığına müşavir olduğu haberi paylaşıp bir soru sormuştum.
Danışman olan Pelitoğlu, Battalgazi Meclis Üyeliği ve komisyonlardaki görevinden istifa etti mi, diye sorunca Battalgazi Belediyesi’nden “zaten etmişti” anlamına gelen bir mesaj geldi.
14 Mayıs seçimlerinde AK Parti’den milletvekili aday adayı olduğu süreçte istifa etmiş.
Bu detayı bilmeme rağmen dünkü yazımda sorma gereği duymuştum.
Çünkü bu gözler, memuriyetinden istifa etmeyip aday adayı olanları dahi gördüğü için hiçbir şey olmamış gibi seçimden sonra görevine gitmiş olabilir diye düşündüm Pelitoğlu’nun.
Yanlış düşünmüşüm!
Battalgazi diyarından gelen cevap şu şekilde:
“31 Mart 2019 Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonucunda Battalgazi İlçesi Adalet ve Kalkınma Partisinden Battalgazi Belediye Meclisi Üyeliğine seçilen Özlem PELİTOĞLU,14 Mayıs 2023 tarihinde birlikte yapılan Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde milletvekili aday adayı olmak için meclis üyeliğinden istifa etmiştir.”
MAHMUT BOYRAZ VE KAHRAMAN KAVUK
Dün AK Parti’nin yeni MKYK’sını yazarken şu cümleyi kullandım:
Bülent Tüfenkci’ye aynı zaman diliminde hem bakanlık verin hem MYK üyeliği verin hem Büyükşehir Belediye Başkanlığı hem de il başkanlığı verin yine yok demez!
“Şu il başkanlığını da Kahraman Kavuk’a verin” demez!
“Hem bakanlık hem belediye başkanlığı çok zamanımı alıyor, belediyeyi de Mahmut Boyraz’a verin” demez kardeşim demez!
*
*
Bu yazımdan sonra Mahmut Boyraz ve Kahraman Kavuk’u desteklediğim tarzında telefonlar alınca gülümsedim.
Ben hiçbir partinin adayını, aday adayını veya hiçbir il başkanını yaptığım meslek etik kuralları çerçevesinde açık bir şekilde destekleyemem!
Mahmut Boyraz’ı da Kahraman Kavuk’u da tanırım.
Yukarıdaki cümlemde bahsettiğim konu bambaşkadır.
Mahmut Boyraz yerine Hakkı Pekel de diyebilirdim.
Partide yıllarca görev almış insanların sadece belli bir mevkie kadar yükselebileceği ile ilgili kaç kez yazmışımdır bu AK Parti’deki kısır döngüyü.
Sadece belli insanların paslaştığı partide çoğu emek harcayanların sadece il başkan yardımcılığı görevine kadar “kabul gördüğü” bir ortamda mevcut iki baskın insanın hallerinden bahsettim.
Olayın “liyakat” tarafına bakmadan bir durum analizi yaptım sadece.
Analiz sırasında çok düz yazdığım için aklıma gelen ilk 2 ismi yazdım.