Malatya aslında enteresan bir şehirdir.
Şehrin direkt kendisi “bulunmaz” olunca kurumları da STK’ları da “bulunmaz” oluyor.
22 yıllık iktidardaki bir il teşkilatın da olsa, daha yeni kurulmuş bir siyasi partinin teşkilatıda olsa fark etmiyor!
Eşi benzeri olmayan çalımlar, kimsenin aklına gelmeyecek fauller, VAR’a takılma kaygısı güdülmeyen ofsaytlar ve kimsenin kazanmadığı maçlar izliyoruz yıllardır.
Düşünün biraz…
Sahada 11 oyuncu 90 dakika mücadele verirken, yedek kulübesindeki oyuncuların koşu mesafesinin sahada oynayanlardan daha fazla olması gibi bir durum.
Kenardakilerin verdikleri efor içerdekilerinden daha fazla!
Siyasi partilerin iç dünyası ile ilgili durumları genel hatlarıyla çok önemsemem.
Sonuç itibariyle bir siyasi parti, kendi dinamikleri içerisinde kolunu da kırsa, yenini de parçalasa, iskarpinini de yırtsa fark etmez.
En kötü ihtimalle kendi partilerine zarar verirler.
Yıllarca Veli Ağbaba, Enver Kiraz’ı destekledi.
Yıllar boyunca eleştirdim.
Sonra kendisinin yanına milletvekili adayı yapmıştı Kiraz’ı.
Yine eleştirmiştik.
İYİ Parti gibi yeni bir parti galiba 6 kez değiştirdi il başkanını.
Her yıl bir il başkanı!
Sayısız kez yazmışımdır.
AK Parti kurulduğundan beri galiba 8 kez değiştirdi il başkanını.
Ortalama 30 ayda bir il başkanı değişmiş Malatya’da.
Fakat ilk yıllar haricinde AK Parti’de de hep bir karışıklık olmuştur bu tür dönemlerde.
Eskiden bazı durumlar görülmez, yen içinde kalırdı ama şu anda “muharebe” aleni bir düzlemde ilerliyor.
Belediye başkanlarının da safı belli, vekillerin de…
Eskilerin de yenilerin de yer edinmek isteyenlerin de safları belli.
Safları sıklaştırmak yerine bu aziz mübarek günlerde farklı safların oluşturulması AK Partililerin sevabını 27 kat arttırmıyordur belki ama 27 kat egosu olanların “muharebesini” adeta canlı izliyoruz.
AK Parti’nin eski refleksleri olsaydı muhtemelen 2 tarafın da dediği olmazdı ama iktidarın partisinde refleks mefleks kalmadığı için ne olacağını kestiren sayısı çok az.
Depremle yerle bir olmuş ve her metrekaresinde sorunlar artezyen suyu gibi fışkırırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Malatya ziyaretinin iptal oluşunu bile kendi lehlerine çekenleri gördü bu şehir!
“İl başkanı değişeceği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programı iptal edildi” gibi abes cümleler kuruldu.
Yine olaya sadece “kendi tarafımızdan” baktık!
Yine “Malatya” tarafından bakamadık!
Vekilleri, belediye başkanları, il başkanı veya ilçe başkanları….
Nihayetinde Cumhurbaşkanı Erdoğan yine Malatya’ya gelmedi arkadaş!
Sadece bir tweet gördüm, o da koltuğunu elinden almak üzere yeni ekibin mücadele verdiğini bilen Namık Gören.
Malatya’da bu program iptalinde bile AK Parti “birlik” olamadı.
Tüm vekillerin, tüm belediye başkanların, tüm teşkilatın, gençlik ve kadın teşkilatının birlik olduğu bir sosyal medya kampanyasını bile düşünemediler çünkü “iptal” bi tarafın “hoşuna” gitti, bi tarafın “zoruna” gitti!
Şehre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gelmeyişine sevinenler oldu!
Bu dağılmış görüntüyle Cumhurbaşkanı Erdoğan Malatya’ya bir ay sonra gelse ne olur?
Kim hangi sorunu hangi cümlelerle kurmaya çalışır?
Fırsat bu fırsat deyip harekete geçilmesi lazım bence.
Muhtemelen aralık ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan Malatya’ya gelecek.
Zaten randevu alamıyorsunuz aylardır.
Şehre ulaşamadığınız Cumhurbaşkanı Erdoğan geliyor.
İl başkanı, vekilleri ve belediye başkanları ile birlik olup Malatya adına en azından bir “genel başkan yardımcılığı” isteyin.
Zamanında Ahmet Çakır ve Hakan Kahtalı’nın yaptığı gibi hiçbir isim belirtmeden, deprem yaşamış bu şehirde, Ankara’da hemen ulaşılacak ve pozitif ayrımcılık yapacak bir Malatyalının MYK’da olması gerektiğini söylemeniz lazım.
Korkmayın!
Koltuğunuzdan da Erdoğan’ın tepkisinden de korkmayın!
Şehrin pozitif ayrımcılığa ihtiyacı olduğunu, fahri hemşericilikle bir yere kadar olabileceğini idrak etmemiz lazım.
AK Parti’nin Malatya’daki muharebe savaşlarından dolayı şu anda Ankara’da bir tane üst düzey yetkilimiz yok maalesef!
İster il başkanını değiştirin ister komple teşkilatı yenileyin fark etmez ve genel hatlarıyla umurumda olmaz.
Ama bu şehrin Ankara’da bir koltuğa ihtiyacı olduğunu idrak etmeniz için kaç muharebe savaşı geçirmeniz gerekecek?