Türk Silahlı Kuvvetleri‘nde rütbeler sıralanırken espirili bir yaklaşım olarak Üsteğmen-Yüzbaşı-Binbaşı-Yarbay-Albay-Tuğgeneral-Tümgeneral-Korgeneral-Orgeneral-TEĞMEN denir.
Teğmen evin en küçük haylaz çocuğu gibidir. Çok yaramazdır, beklenmedik sempatik davranışlar gösterir ve çok sevimlidir.
Büyükleri de böyle olmasını arzular! Bu nedenle ona kızar, bağırır, nasihat eder ama asla ceza vermez. Çünkü o dönemi kendileri de yaşamıştır. Aynı haylazlıkları kendileri de yapmışlardır.
Asıl önemli olan nokta; Teğmen ve üstteğmenler, Türk Silahlı Kuvvetleri mekanızmasının işleyen en önemli dişlisidir. Teğmen ve üstteğmeni mekanizmadan çıkarırsan geriye iş yükünü kaldıracak kimse kalmaz. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşına katılan teğmen ve üsteğmenlerin yüzde doksandokuzu şehit olmuştur.
30 Ağustos 2024 tarihinde Kara Harp Okulu‘ndan mezun olan teğmenler, mezuniyet heyecanı içerisinde ülkeye bağlılık yemini ettikleri ve “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz“ diye haykırdıkları için ordudan ihraç etme aşamasına getirildiler.
Yeminin ve Mustafa Kemal’e bağlılığın neresinde bir anormallik var?
Asıl olan konuyu köpürterek bu aşamaya getirenlerin peşine düşülmelidir. Onların kim oldukları ortaya çıkarılmalıdır. Onların tarikat, cemaat, CIA ve MOSSAD bağlantıları araştırılmalıdır.
Teğmen dediğin kimdir? Teğmen denilen çocuklar, mahallemizin, köylerimizin işci, çiftçi ve memur ailelerinin gelir düzeyi asgari ücret olan babaların zeki çocuklarıdır.
Bu olayı köpürtenler, kendi menfaatlerini, kendi hırsızlıklarını, bağlı bulunduğu örgüt menfaatlerini gizlemek ve gözden kaçırmak için feryat ediyor numarası yapanlardır. Bunlar araştırılmalıdır. Bunların peşinde düşülmelidir.
Teğmenler Ordudan ihraç edildiği takdirde aç ve sefil mi kalacaklar? Hayır. Ellerindeki diploma ve bilgi birikimleri ile büyük bir bölümü yurtdışına çıkacaktır. Bir bölümü de mevcut üniversitelerin ilgili bölümüne girerek yine en iyi derece ile hayatlarına yön vereceklerdir.
Okul birincisi bir teğmene kapı açmayacak yurt içi ve yurt dışı üniversite, bir belediye, bir devlet (Türkiye hariç) düşünebiliyor musunuz?
Yazık olacak ülkemize ve ülkemizin kaynaklarına!
Teğmenler, “teğmenleri yargılayalım, atalım, ihraç edelim“ diye suyu bunaltanların değildir.
Teğmenler bizimdir!
Teğmenlerimize dokunmayın.