(Alman Menfaatleri, Türk Menfaatleri)
Enver Paşa, Padişahın damadı, Osmanlı Harbiye Nazırı (Savaş Bakanı) ve Başkomutan
vekilidir.
Liman von Sanders, Birinci Dünya Savaşı esnasında Çanakkale’nin savunulması için kurulan Osmanlı 5.Ordusunun başına komutan olarak atanmış bir Alman generalidir.
Yarbay Mustafa Kemal, Çanakkale’nin savunulmasında görevlendirilen (başlangıçta) 6
tümenden birisi olan 19.Tümenin komutanıdır. Savaşın Anafartalar bölgesine yayılması ile
birlikte Anafartalar Grup Komutanı olarak atanan ve bilahare sayısı 19’a çıkan tümenlerden
9’una (Ordu düzeyinde bir birliğe) emir komuta eden bir albaydır. Bir başka ifade ile 10
Ağustos 1915 tarihinden sonra Albay Mustafa Kemal, Liman Paşa’dan sonra cephenin ikinci
adamıdır.
Bu yazıda Liman von Sanders Paşa ile Yarbay Mustafa Kemal arasındaki gerginliğe
değinilecektir.
Muharebeler, sorumluluk sahibi insanlar için en gergin ortamlardır.
Askerlikte iki kural geçerlidir. Birinci madde komutan her zaman haklıdır. İkinci madde
komutan haksız olduğunda birinci madde uygulanır.
8,5 aylık muharebeler esnasında görüldüğü gibi Alman Genarali Liman von Sanders kendi
hatasını telafi ederken, itiraz edenleri hep görevden almıştır.
Muharebeler esnasında en yüksek makamların zaman zaman cepheyi ziyaret ederek
askerlere moral vermesi ve durumu yerinde görmesi bir kuraldır. Bu vesileyle 28 Mayıs 1915 günü öğleden sonra Başkomutan Vekili Enver Paşa, yanında Kurmay Binbaşı İsmet (İnönü) Bey ile Kemalyeri’ndeki 19.Tümen komuta yerine gelir ve Yarbay Mustafa Kemal’i bugüne kadar göstermiş olduğu kahramanlıktan dolayı takdir eder.
Bu görüşmeyi Fahrettin (Altay) (3.Kolordu Kurmay Başkanı) anılarında, “Enver Paşa
yanında ismet Bey olduğu halde yanına Mustafa Kemal’i çağırarak belki yarım saat
tartıştılar ve bağrıştılar. Ne beni ne de Esat paşa’yı yanlarına aldılar. Daha sonra Rahmetli İnönü’ye bu tartışmanın nedenini sorduğumda ‘Askerlikte olur böyle şeyler’ diyerek tartışmayı kabul etti ama nedenini açıklamadı” diye yazar.
31 Ekim 1915 günü Enver Paşa Anafartalar Grubu Karargahını ziyaret etmiş, bu ziyaret esnasında Liman Paşa’nın, ısrarla Mustafa Kemal’den Enver Paşa’ya söylemesini istediği “Çanakkale harekatını müteakip 2.Orduyla Selanik’e taarruz edilmesi” teklifini iletmemiştir. Bu olay Albay Mustafa Kemal ile Liman Paşa arasında zaten var olan gerginlik ve sürtüşmenin artmasına yol açmıştır.
4 Kasım 1915 günü Anafartalar Topçu Grup Komutanlığını yürüten bir Alman subayı ile bir
Türk subayı olan 11.Tümen Topçu Komutanı arasında meydana gelen olayda, Liman Paşa
Türk subayının kendisine gönderilmesini istemişse de, Albay Mustafa Kemal Türk subayını Liman Paşa’ya göndermemiştir.
İlerleyen günlerde Türk ve Alman subayları arasındaki gerginlik daha da artmıştır. Sonunda
Albay Mustafa Kemal Liman Paşa’ya Alman subayların görevlerinin ne olduğuna ve
mevcutlarının fazla olduğuna dair bir yazı yazmış ve bu arada bir Alman subayını geri iade
etmiştir. Liman Paşa’da bu iadeye çok içerleyerek bundan sonra Anafartalar Grubuna hiç Alman subay göndermemiştir.
27 Kasım 1915 günü Liman Paşa, İngiliz birliklerinin çekilip çekilmediklerinin ortaya
çıkarılması için birliklere “Durumu tetkik eden, keşifler ve ateş baskıları yapın” emrini
vermiştir. Bu emir gereği olarak Anafartalar Grubu Komutanı Albay Mustafa Kemal, Liman
Paşa’ya iki taburla bir cebri keşif taarruzu yapılmasına müsaade edilmesini teklif etmiş, ancak bu teklif reddedilmiştir. Mustafa Kemal de tenkit eden ve öne sürdüğü gerekçeleri çürüten
yazıları Liman Paşa’ya göndermeye ilerleyen günlerde devam etmiştir.
30 Kasım 1915 günü iki komutan arasındaki gerginlik had safhaya varmış ve Albay Mustafa
Kemal cepheden ayrılmaya karar vermiştir.
04 Aralık 1915 günü Liman Paşa Anafartalar Grubu Karargahı önünden geçerken yanına
gelen bir Türk subayına yolların bozukluğunu şikayet ederek “Kemal Bey kendisine villa
yaptıracağına yolları yaptırsaydı” diye tenkit etmiştir. Bu tenkit Mustafa Kemal’in de
kulağına gitmiştir.
Albay Mustafa Kemal’in 10 Aralık 1915 günü cepheden ayrılmasının gerçek sebebi Liman
Paşa’nın tutumudur.
Albay Mustafa Kemal’in Alman menfaatlerine hizmet etmek istememesinin Liman Paşa’da yarattığı hırçınlıktır.
Aslında daha gerilere ve derinliğe gidecek olursak, Albay Mustafa Kemal’in daha savaşın
başında Liman Paşa’ya savaşı Almanya’nın kaybedeceğini beyan etmesi ve Liman Paşa’nın
savunma tertibini her fırsatta tenkit etmesi, bu hırçınlığın altyapısını teşkil etmektedir.
Mustafa Kemal 22 Mayıs 1932 tarihinde bir İngiliz heyetini kabul etmiş ve heyete Çanakkale
muharebelerini kastederek şu itirafta bulunmuştur: “Tüm savaş günlerinde iki düşmanla savaşmak zorunda kaldım: Dış düşman ve Türk Yüksek Komutası.”
Sonuç olarak, Mustafa Kemal olmak, Türk vatanı ve Türklük için bir ömür harcamak demektir. Bununla birlikte kendi vatanının imkanlarını başka ülkelere peşkeş çekmemek demektir. Mustafa
Kemal’in askeri olmak ise bu zihniyetle yola koyulmak ve bu esası benimsemek demektir.