Ahmet Küçükşahin

Gündüzbey Halkı Neden Hiç Düşünmez

Ahmet Küçükşahin

Kuran’ın 19 ayetinde “düşünmez misiniz“ ve “akıl etmez misiniz“ ifadesi geçmektedir. Bu ayetlerden İslamiyet’de aklın ve düşünmenin çok önemli olduğunu anlıyoruz. Buna karşılık oruç ile ilgili ayet sadece bir tanedir. 

06 Şubat 2022 tarihili deprem üzerinden bir buçuk yıldan fazla bir zaman geçti. Bu zamana rağmen Gündüzbey’in akibetine ilişkin bir bilgi mevcut değildir. 

Depremden yaklaşık bir ay sonra Gündüzbey’e gittiğimde tanıdıklara, "enkaz altında kalan eşyalardan ne kurtarabiliyorsanız kurtarın, yoksa sonra paranızla satın almak zorunda kalırsınız. Zira devletin bunu verecek gücü yoktur" demiştim.  

Bir tanıdık "Göreceksin Reiz bir yılda evlerimizi teslim edecek, bir yılda olmazsa iki yılda verecek" demişti. Kitlenmiş olan bu şahısla tartışmaya girmedim. 

Depremin üzerinden 19 ay geçtikten sonra 29 Temmuz 2023 günü sosyal medyada aşağıdaki paylaşımı gördüm. Bunun üzerine yapılan işlemin bir "göz boyama" olabileceği konusunda düşüncemi dile getirdim.


   
Aradan yaklaşık birbuçuk ay geçti. Bir ilerleme yok. Yani yapılan işlemin bir “gaz alma“ olduğu netleşiyor. Zaten 220 adet konut için tek dozerin çalışıyor olması, şantiyenin kurulmamış olması yapılan işlemin göz boyama olduğunun delili niteliğindedir. Bu tahlili yapamayan Gündüzbeyliler evlerinin yapılmakta olduğuna inanarak çok sevindiler. 

Gündüzbey halkının feryatları, çabaları, suya sabuna dokunmayan konuşmaları devam ederken sosyal medyada 06 Ağustos 2023 günü aşağıdaki paylaşımı gördüm. Bunun üzerine “Gündüzbey’in sahibi sizsiniz. Ama Gündüzbeyliler aklını AKP’ye kiralamış. Korkmayın, kiracıyı kovalayın. O zaman ne kadar özgür olduğunuzu anlayacaksınız. Hiç olmazsa enayi olmadığınızı ispatlamış olursunuz.“ diyerek, mevcut durumdan kurtulmanın ve hükümete karşı ciddi bir varlık göstermenin yolunu ifade etmeye çalıştım. Bunun üzerine tanıdık bir kişiden aşağıda ifade edilen yorumu aldım. Yorumun sonunda “… hangi partili olduğu bilinmeyen ahmet efendi“ diyerek cümleyi tamamlıyordu. Yani beni aşağılamaya, küçük düşürmeye çalışıyordu.   
 

 

Bence toplumda herkes siyasetle uğraşmalıdır. Çünkü oy vererek seçtiğimiz insanlar alacakları maaş karşılığında bizi yöneten insanlardır. Bu nedenle her zaman doğruya doğru, yanlışa yanlış demek zorundayız. İnsan bir partiye üye olduğu zaman, ister istemez o partiyi savunmak ve yanlışlarına gerekçe bulmak durumunda kalıyor. 

Bugün iktidar partisi halktan parayı toplayan ve bu parayı harcayan parti durumundadır.

Dolayısıyla bütün ağıtlar, feryatlar, haykırışlar, eleştiriler onun içindir ve onun için olmalıdır. 
Peki Gündüzbey’de durum nedir? Bugün bir seçim olsa kim kazanır? Bence değişen bir şey olmaz. Oysa demokrasilerde paranın nerelere aktarılacağı, seçim sandığından çıkacak sonuca endekslidir. Eğer seçimde iktidar partisi birinci parti çıkacaksa, bunun anlamı; halk halinden memnun demektir.

“… hangi partili olduğu bilinmeyen ahmet efendi“ diyerek hem bir partimin olmadığını bilen ve bu vesile ile beni küçük düşürmeye yeltenen kişinin de ufak da olsa bir hesabı varmış.

Küçülmemek ve saygılı olmak kaydıyla, kişilerin küçük hesaplarına da saygı duyuyorum. 
Gündüzbey adına konuşan ve çaba gösteren kişi sayısı bir elin parmaklarından daha azdır. Onlar da iktidarın destekçisidir. Bu nedenle Malatya’nın mesire yeri konumundaki Gündüzbey’in geleceği, kimsenin gözünün yaşına bakılmaksızın örnek bir mahalle olacak şekilde çözülmelidir. 

Bundan 102 yıl önce bugün (26 Ağustos) başlayan Büyük Taarruz'u gerçekleştiren kadroyu, başta Mustafa Kemal olmak üzere emeği geçen ve şehit olan askerlerimizi saygı ve minnetle anıyorum.

Yorumlar 1
Eyyüb aksu 26 Ağustos 2024 19:44

Biz gunduzbey için onca mücadele ederken keşke işi siyaset e dökmek yerine bizlerle mücadele etseydiniz saygı değer abim

Yazarın Diğer Yazıları