İstanbul’da Cumhuriyet Birlik Platformu’nda vereceğim bir konferans için yaklaşık bir aydır “Çanakkale ve Mustafa Kemal” üzerinde çalışıyordum.
Bu süre içerisinde fırsat bulup Kayısı Haber’e yazı yazamadım.
“Çanakkale Harekatı, Mustafa Kemal ve Sahte Tarihçiler” başlığı ile yapmış olduğum çalışmanın özetini aşağıda sunuyorum.
Savaş, içerinde askeri ve siyasi olayları içerir, bu nedenle geniş kapsamlıdır.
Harekat, hareket kelimesinin çoğuludur ve hareketler demektir. Askeri anlamda yapılan intikal, taarruz, savunma, geri çekilme gibi hareketlerin toplamına denir.
Muharebe, düşmanla çatışmanın yaşandığı anlara denir.
Bu nedenle askeri açıdan bakıldığında “Çanakkale Harekatı” doğru bir yaklaşımdır.
Soru: Çanakkale Harekatını Mustafa Kemal’siz anlatabilir miyiz? Veya Mustafa Kemal’i Çanakkale Harekatı ile özleştirirken çok mu abartıyoruz?
Çanakkale Deniz Harekatı 19 Şubat-18 Mart 1915 tarihleri arasında yapılmış ve 1 ay sürmüştür.
Çanakkale Kara Harekatı 25 Nisan 1915-09 Ocak 1916 tarihleri arasında gerçekleşmiş ve 8,5 ay sürmüştür.
25 Nisan 1915 günü başlayan kara harekatında Yarbay Mustafa Kemal üst düzey ilk 10 komutandan birisidir. 10 Aralık 1915 günü hastalanarak Gelibolu’dan ayrıldığı zaman üst düzey ilk 5 komutandan birisidir. Aslında, fiili olarak, Ordu Komutanı General Liman von Sanders’ten sonra gelen ikinci komutan durumuna yükselmiştir.
08 Ağustos 1915 günü başlayan Anafartalar Grup Komutanlığı süresince Albay rütbesi ile ordu büyüklüğünde birliğe komuta etmiştir.
29 Ağustos 1915 –Kasım 1915 tarihleri arasında toplam bölgede bulunan 19 Osmanlı tümeninden 9 adedi Albay Mustafa Kemal’in emrinde idi.
08 Ağustos - 10 Aralık 1915 dönemi içerisinde toplam 30 kilometrelik düşman cephesinin, 20 kilometresini Albay Mustafa Kemal’in komuta ettiği birlikler tutuyordu.
08 Ağustos - 10 Aralık 1915 dönemi içerinde Gelibolu’da bulunan yaklaşık 150.000 düşmanın, 100.000’i Albay Mustafa Kemal’in sevk ve idare ettiği birliklerin karşısında idi.
Mustafa Kemal, en uzun süre düşmanla bizzat muharebe eden üç komutandan (Liman Paşa, Esat Paşa, Albay Mustafa Kemal) birisidir.
Mustafa Kemal’in 19.Tümeni düşmanla hep muharebe durumunda bulunan tek tümendir. 25 Nisan 19115’ten düşmanın çekilerek Arıburnu bölgesini boşalttığı 19 Aralık 1915’e kadar hep düşmanla çatışma halinde olmuştur, hiç geriye alınıp dinlendirilmemiştir.
Çanakkale Harekatı esnasında hata yapan komutanlar görevden alınmış, bununla birlikte başarılar ödüllendirilmiştir. Yarbay Mustafa Kemal, 25-26 Nisan 1915 Arıburnu muharebelerindeki başarılarından dolayı Gümüş madalya ile ödüllendirilmiş ve 01 Haziran 1915 günü Albay yapılmıştır. Ceza veya ikaz almamıştır.
Harekatın gidişine dair yaptığı isabetli değerlendirmelerle amirlerine yardımcı olmaya çalışmıştır. Örneğin, daha 01 Haziran 1915 tarihinde, daha Anafartaları hedef alan bir düşman tehlikesi yokken, bu bölgenin tehlike arz ettiğini, düşman buradan gelebileceğini rapor etmiş ve komutanlarını uyarmıştır.
Nihayet, iki ay sonra, işaret ettiği bölgeye düşman yaklaşık 90.000 asker çıkarmıştır.
Eğer, Çanakkale Harekatı için kahraman aranıyorsa; aşçısından, sakasına; şehidinden yaralısına; harekata katılan herkes kahramandır.
Ancak bu kahramanlar için sembol aranıyorsa;
- Er ve Onbaşılar için Seyit Onbaşı,
- Çavuşlar için Yahya Çavuş,
- Yüzbaşılar için Nusret mayın gemisi Komutanı Yüzbaşı Hakkı Bey,
- Tabur Komutanları için Seddülbahir çıkarmasına karşı koyarak düşmanı şoka sokan 9.Tümen, 26.Alay, 3.Tabur Komutanı “Korkusuz Binbaşı” olarak anılan Binbaşı Mahmut Sabri Bey,
- Alay Komutanları için 19.Tümen, 57.Alay Komutanı Binbaşı Hüseyin Avni Bey,
- Tümen ve grup komutanları için Albay Mustafa Kemal’i gösterebiliriz.
Ancak, yiğidi öldürsek bile hakkını vermemiz gerekir. Albay Mustafa Kemal, kahraman ve sembol olmanın ötesinde, Çanakkale galibiyetine imza atan isimlerin ikinci sırasında yer almaktadır.