• Haberler
  • Malatya
  • Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma: 'Milliyetçilik virüsüyle Müslümanları böldüler'

Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma: 'Milliyetçilik virüsüyle Müslümanları böldüler'

Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen siyer dersinde konuşan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, İslamın milliyetçiliği yasakladığını ifade ederek, Resulullah, 'Bir ırkın diğerine üstünlüğü yok, üstünlük ancak takvadadır' diyor. Bizi ayırabilmek için bu milliyetçilik virüsünü koydular aramıza. Bu milliyetçilik 18. yüzyılda Fransız Devrimi ile dünyaya bela getirdi dedi.

Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen siyer dersinde konuşan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, İslamın milliyetçiliği yasakladığını ifade ederek, "Resulullah, ’Bir ırkın diğerine üstünlüğü yok, üstünlük ancak takvadadır’ diyor. Bizi ayırabilmek için bu milliyetçilik virüsünü koydular aramıza. Bu milliyetçilik 18. yüzyılda Fransız Devrimi ile dünyaya bela getirdi” dedi.

Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen Medine dönemi siyer derslerinin 16’ncısı gerçekleştirildi. Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’nın verdiği derste "Rol Model Olarak Hz. Peygamber Nasıl Bir İnsandı" konusu işlendi. Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi Salonu’nda yapılan derse vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Tanınmış akademisyen ve halen Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, sevilen üslubuyla gönüllere hitap etti. Günümüzdeki bazı problemlere de zaman zaman işaret eden Prof. Dr. Sırma, "Resulullah’a (s.a.v) dayanmayan bir dinin İslamla alakası yoktur. Onun için Allah’u Teala öyle buyuruyor, Usvetulhasene, en güzel örnek. Diyor ki, ‘O’nu örnek alın.’ Bugün paramparça olmuş olan İslam dünyası, Resulullah’ı tanımadığı için ya da (daha tehlikelisi) tanıdığı halde inanmadığı için bu hale geldiler" dedi.

"Resulullah’a (s.a.v) itaat esastır” diyen Prof. Dr. İhsan Süreyye Sırma, "’Peygamberin sünnetini kabul etmiyorum’ demek sadece gayrimüslimlerin diyeceği bir şeydir” açıklamasında bulundu.

Deizm tartışmalarına da değinen Prof. Dr. Sırma, şunları kaydetti:

"Geçenlerde bir genç, ‘Hocam, benim arkadaşım deist’ dedi. Yani dedim, kafir ‘yok’ dedi ‘kafir değil, deist’. O zaman dedim ‘Oğlum, sen arkadaşına söyle Kur’an-ı Kerim’de Allah-u Teala Peygamber Efendimize vahyediyor ve diyor ki, ‘O müşriklere sor bakayım yeri göğü kim yarattı? Allah diyecekler. Güneşi doğudan doğurtan batıdan batıran kim? Allah diyecekler. Gökten yağmuru yağdıran kim? Allah diyecekler. Peki Kur’an bunlara niye kafir diyor? Peygambere inanmıyorlardı. Ebu Cehil diyordu ki ‘Tamam Muhammed, Allah’a inanıyorum, sana inanmıyorum, ne demek peygamber falan’ kitaplarda var, vallahi diye yemin ediyorlar. Allah’ı tanıyorlar. Peki bugün deist denenler ne diyor, bir yaratıcı olabilir, var falan. Ebu Cehil, bunlardan daha çok yakındı Allah’a. Bunlar kafir. Kendisine deist diyen doğrudan doğruya kafir olduğunu söylemiş oluyor. Niye? Çünkü dini öğreten Peygamber’dir. Ebu Cehil, ‘Muhammed, sen de bizim gibi bir insansın’ diyor. İşte iman buradadır zaten. Peygambere iman esastır dinde. Yoksa herkes bir yaratıcıya inanıyor. Ama peygambere inanmayınca olmaz.”

"Milliyetçilik virüsüyle Müslümanları böldüler"

Veda Hutbesi’ne işaret eden Prof. Dr. Sırma, konuşmasına şöyle devam etti:

"İşte o Resulullah (s.a.v) hayatının sonunda Müslümanların anayasası olacak olan konuşmalar yaptı. Mekke’de Medine’de yaptığı konuşmalar toplandı, Veda Hutbesi diye günümüze geldi. ‘Ey insanlar kimseye zulmetmeyiniz ama size zulmedilmesine de müsaade etmeyin’. Evet biz Müslümanlar kimseye zulüm etmiyoruz ama herkes bize vuruyor. ’Faizi ayaklarımın altında çiğnedim’ diyor. Ama en İslami geçinen kanallarda bile faiz reklamı yapılıyor. İslami değil onlar. ‘Arap’ın Arap olmayandan bir üstünlüğü yok’ diyor. Resulullah (s.a.v) kendinden başlıyor. Çünkü o zamanlar Mekkeliler Medineliler dışarıdan gelenleri küçümsüyor, ‘biz Arapız’ diye. Diyor ki ‘Arap’ın Arap olmayandan üstünlüğü yoktur ama Arap olmayanın da üstünlüğü yoktur’. Resullullah, ‘bir ırkın diğerine üstünlüğü yok, üstünlük ancak takvadadır’ diyor. Bizi ayırabilmek için bu milliyetçilik virüsünü koydular aramıza. Resulullah, milliyetçiliği yasaklıyor. Bu milliyetçilik 18. yüzyılda Fransız Devrimi ile dünyaya bela getirdi. Avrupalılar akıllandılar, bıraktılar, biz aldık. 1996’da Paris’te doktora için bulunuyorum. Siyah beyaz televizyonlar yeni çıkmış. Fransa Cumhurbaşkanı General De Gaulle böyle 2 metre boyundaydı. TV’de konuştu ve dedi ki ‘Ey Avrupalılar 1. ve 2. dünya savaşlarında biz birbirimizden 30 milyon insan öldürdük. Halbuki hepimiz Avrupalıyız. Niye birbirimizi öldürüyoruz? Bu milliyetçiliği Ortadoğu’ya verelim’. Müslümanlara verelim demedi, diyemedi ve ortak pazar işte o zaman kuruldu. 6 ülkeden, sonra büyüdü büyüdü şimdi başımızın belası oldu. Müslümanlar da gerçekten De Gaulle’yi dinlediler. Hepimiz milliyetçi olduk ve birbirimizi boğazlamaktan zevk alıyoruz. Biraz akıllı olalım ya. Amerikalı, İngiliz bilmem kim bizim kanımız üzerinden para kazanıyorlar. Allah, Resulüne bildirdi bugünleri, yoksa boşuna demedi ki Arap’ın Arap olmayana üstünlüğü yok. Üstelik o günlerde bir problem de kalmamıştı. Zaten Müslüman olanların çoğu da Araptı. Aslında bizim için söyledi onu. Başka ne dedi? Dedi ki, ‘Sizin kadınlarınız üzerinde, kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır.’ Dünya tarihinde ilk defa kadın haklarından söz eden ilk insan Resulullah’dır (s.a.v).”

Bakmadan Geçme