İmar konusunda sınıfta kaldık
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sadıkoğlu, kentleşme ve imar konusunda sınıfta kaldığımız gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor dedi.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sadıkoğlu, kentleşme ve imar konusunda sınıfta kaldığımız gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor dedi.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın son dönemdeki çalışmaları hakkında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Üyelerimizin talepleri ve sosyal sorumluluklarımız konusunda elimizden gelenin en iyisini yapmak için çalışıyoruz” dedi.
11 ili ve Malatya’yı derinden etkileyen depremler ve sonrasında yapılan çalışmalar hakkında konuşan Başkan Sadıkoğlu, depremin şiddetinin sadece yapıların çökmesi veya yıkılması olmadığını dile getirerek “Afetler, sosyal yaşantımızı, iş hayatımızı, hayatın olağan akışını derinden etkilediği gibi gelecek endişelerini de beraberinde getiriyor. Nüfusumuzun yüzde 71'i, topraklarımızın yüzde 66'sı deprem riski altında. Tarihimizde sayısız kez büyük afetlerle sınanan bir ülkeyiz. Ancak kayıplara baktığımızda kentleşme ve imar konusunda sınıfta kaldığımız gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor. 50 bin cana mal olan bu son sınavımızın geleceği bilim ve liyakat esaslı imar etmemiz için son acı tecrübemiz olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
“ODAMIZ ÜZERİNE DÜŞEN VAZİFELERİ LAYIKIYLA YAPMAYA ÇALIŞMIŞTIR”
Deprem sonrası süreçte Malatya Ticaret ve Sanayi Odası olarak sosyal sorumluluk çalışmaları ve üyelerinin talepleri hakkında üzerine düşeni elinden geldiğince ve layıkıyla yapmaya çalıştığını ifade eden Başkan Sadıkoğlu, ”Felaketin ardından üyelerimizin durumlarını, zararlarını öğrenebilmek ve talepleri hakkında rapor hazırlayabilmek adına tüm üyelerimizi telefonla aradık. Özellikle geçici iş yeri, faizsiz kredi desteği, borç ertelemeleri, vergi indirimi ve affı, üretimdeki enerji maliyetlerinin düşürülmesi, kurtarılan ticari ürünler için depolama alanları gibi taleplerle sorunların ortak paydada buluştuğunu gördük. Bu aramalar neticesinde elde ettiğimiz verileri Bakanlıklar ve TOBB ile paylaşarak taleplerin sayısal büyüklüğünü somut olarak ortaya koyduk” dedi.
“ÜYELERİMİZİN HAKKINI HER PLATFORMDA GÜÇLÜ ŞEKİLDE SAVUNUYORUZ”
Başkan Sadıkoğlu, “Bugün şehrimizde yıkılan ve kullanılamaz haldeki iş yeri sayısı yaklaşık 20 bin. Özellikle şehir merkezinde çarşı olarak tabir ettiğimiz alanları kaybetmiş durumdayız. Ticaretin devamlılığını sağlayamadığınızda göçün önüne geçemez, gideni geri getiremez ve sosyal yaşamı yeniden tesis edemezsiniz. Bu ekonomik, sosyal aynı zamanda psikolojik bir olgudur. Bu kapsamda firmalarımıza acil olarak geçici iş yerleri temin edilmesi gerektiğini sürecin en başında ısrarla gündeme getirdik. Yöneticilerin bu konuyu ağırdan aldığını gördüğümüzde konuyu ulusal ve yerel televizyonlarda, yazılı basında da gündeme taşıdık. Gerek katıldığımız toplantılarda gerek ikili görüşmelerimizde Bakanlarımıza doğrudan ilettik. Bunun neticesinde sürecin daha hızlı ilerlediğine de şahit olduk. Şu an talepte bulunan firmalarımızdan 305’ine geçici iş yeri teslim edildi. Kurulan yeni alanlar için de başvurular devam etmektedir. Devam eden kuralar sonucu yeni hak sahiplerine yerleri Valilik tarafından teslim edilecektir. Bu bir geçiş süreci, geçici iş yerleri daimi bir çözüm olamaz elbette, asıl gayretimiz esnafımızın hak kaybı yaşamadan, yeniden yerlerinde iş hayatlarına dönmeleridir” şeklinde konuştu.
“YERİNDE DÖNÜŞÜM KONUSUNDA SÖYLEMDEN EYLEME GEÇİLMELİ”
Yerinde dönüşüm konusunda söylemden, eyleme geçilmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan Sadıkoğlu, “Olumlu söylemler olsa da firmalarımızın özellikle de çarşı esnafımızın kafasındaki soru işaretleri giderilmiş değil. Deprem nedeniyle zaten ciddi mağduriyet içerisinde olan esnafımız bir de gelecek kaygısı içerisinde. Şehrimiz neredeyse yeniden imar edilecek. Bilimsel veriler ışığında çarşılarımız yerinde ayağa kaldırılmalı ve esnafımızın hakları korunmalıdır. Her bir çarşımızın ruhu, insanlarımız için hatırası var. Bu ruhu, şehir hafızasını kaybetmememiz gerekiyor. Depremin üzerinden 3 ay gibi bir süre geçti. Artık esnafımızın önüne, kaygıları giderecek somut bir yol haritası konulmalı. Bizler ilgili tüm toplantılarda, Bakanlıklarla yaptığımız görüşmelerde bunu dile getiriyoruz. Esnafımızın hak kaybı yaşamaması adına mücadele ediyoruz” dedi.
“KOSGEB DESTEĞİNİN KAPSAMI YETERSİZ”
KOSGEB faizsiz kredi desteğinin kapsamının genişletilmesi için çalıştıklarını dile getiren Başkan Sadıkoğlu, “Kriz ve afet dönemleri finansmana en fazla ihtiyaç duyulan zamanlar. Elazığ depreminden sonra üyelerimiz için KOSGEB üzerinden faizsiz kredi desteği imkânı sağlamıştık. Yine bu desteğin sağlanması için girişimlerde bulunduk. Özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank’a hem özelde hem de toplantılarda konuyu ilettik. KOSGEB’den 1 milyon TL’ye kadar faizsiz kredi desteği açıklandı ancak daha çok üreticiye yönelik bu desteğin kapsamını yeterli görmüyoruz, bunu daha önce de dile getirdik. Bu nedenle hizmet sektörüne ait tüm NACE kodları, perakende sektörünün tüm alt dalları ile özel öğretim kurumlarının kapsam içine alınması için çalışıyoruz. Bunun dışında vergi indirimi ve muafiyeti, finansmana erişim, KGF işlemlerinde kolaylık sağlanması ve diğer birçok konu için çalışmalar yürütmekteyiz. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Yunus Elitaş, Gelir İdaresi Başkanı Bekir Bayrakdar, Halk Bankası, Vakıflar Bankası, Ziraat Bankası ve Katılım Bankaları Birliği’nin üst düzey temsilcilerinin katıldığı bir toplantı gerçekleştirdik. Üyelerimizin yoğun katılım gösterdiği toplantıda sorunlar ve talepler doğrudan aktarıldı. Bu süreçte ilgili bakanlıklarımızı, kurumlarımızı üyelerimiz ile bir araya getirmeyi sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
ÇEKLERDE SÜRE UZATIMI
Başkan Sadıkoğlu, depremin ardından üyelerin özellikle çek ödemeleri konusunda erteleme ve işlem yapılmaması için süre uzatımı talepleri olduğunu belirterek “Gerek Hazine ve Maliye Bakanımız ile yaptığımız görüşmeler gerek basındaki açıklamalarımızla, 6 Nisan’da son bulacak çekte ibraz süresini uzatan ve çeklerde karşılıksız işlemi yapılmasını durduran kararın 1 ay uzatılmasını sağladık” dedi.
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İLE PROTOKOL
Ankara Büyükşehir Belediyesi ile yapılan çalışmalar hakkında da konuşan Başkan Sadıkoğlu, “Bu süreçte bazı siyasi parti genel başkanları odamızı ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletip bizlerle istişarelerde bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun heyeti ile gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ile bir protokol imzaladık. Bu kapsamda depremde en fazla zarar gören ilçelerimizde, ürününü göçük altından çıkaran veya ciddi mağduriyet içinde bulunan çiftçilerimizden 200 ton kayısı alımı gerçekleştirildi” dedi.
MALATYA DAYANIŞMA GÜNLERİ
ABB ile düzenlenen Malatya Dayanışma Günleri’nin oldukça verimli geçtiğini dile getiren Başkan Sadıkoğlu, “Deprem nedeniyle iş yerleri hasar alan, iş yapamayan üyelerimiz için 13-20 Nisan tarihlerinde ABB ile Ankara Anfa Fuar Merkezi’nde Malatya Dayanışma Günleri düzenledik. Konaklama ve tüm fuar giderleri karşılanan 100 firmamızın katıldığı organizasyona vatandaşımız da yoğun ilgi gösterdi. Ankara Büyükşehir Belediyesi bu etkinlikte de önemli oranda ürün satın alımı gerçekleştirdi. Başta Sn. Mansur Yavaş olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Farklı belediyelerle de görüşmelerimiz sürüyor. İnşallah depremzede üyelerimiz bu kapsamda yeni çalışmalar yapacağız” şeklinde konuştu.
“BİLİMSELLİKTEN UZAK, AKLA AYKIRI UYGULAMALAR VE RANT POLİTİKALARININ SONUCU: AFET”
Geçmişten süregelen bilimsellikten uzak akla aykırı uygulamalar ve rant politikalarının ülkemizi bir “deprem ve afet ülkesi” haline getirdiğini ifade eden Başkan Sadıkoğlu “Japonya’da son 20 yılda 18 tane 7 ila 8,3 aralığında deprem olurken, 18 büyük depremde toplam ölü sayısı sadece 56. Yapılan çalışmalar bu coğrafyada bu felaketlere her zaman hazır olmamızı söylüyorsa uygulamalarımızda bu riski göz ardı edemeyiz. Ailelerimiz ve sevdiklerimiz ile en derinden yaşadığımız bu felaket, hepimizin daha büyük sorumluluklar almamıza vesile olmalıdır. Muhammed İkbal’in dediği gibi “Harekette birlik olmazsa, fikirdeki birlik faydasızdır.” Malatya TSO olarak ticaret ve üretimdeki kayıplarımızı en hızlı şekilde telafi etmeye çalışırken diğer yandan şehrimizin yeniden imarı ve afet güvenliği konusunda istişareye dayalı ortak akılla, müspet çalışmalar yürüteceğiz.” ifadelerini kullandı.