Çarpık Yüz'de erken teşhis önemli
Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abuzer Gündüz, çarpık yüzde erken teşhisin önemine değindi.
Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abuzer Gündüz, çarpık yüzde erken teşhisin önemine değindi.
Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abuzer Gündüz, Çocuklarda anormal baş pozisyonlarının erken yaşta tespiti ve tedavisinin gerektiğini, erken teşhis için aile hekimlerine ulusal çapta eğitim vermenin faydalı olacağı ifade etti. Aileler bu konuda daha dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Gündüz, şüphe durumunda mutlaka bir göz hekimine çocuklarını muayene ettirmeleri önerdi.
Prof. Dr. Gündüz, “Üniversitemiz bünyesinde Göz Hastalıkları bölümümüzün açılması bizim bilimsel çalışmalarımız açısında çok büyük önem arz etmekteydi. Bu süreçte desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Yaşanan Covid 19 pandemi sürecinde elimizden geldiğince uzaktan eğitim derslerimiz ile geleceğin doktor adayları, sevgili öğrencilerimizin yanında oluyoruz” dedi.
Çarpık Yüz’e yol açan ve bu semptomlara neden olan Anormal Baş Pozisyonu hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Gündüz, ‘‘Çocuklarda anormal baş pozisyonu çarpık yüz’e yol açıyor’’ ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Gündüz, ‘’Anormal Baş Pozisyonu insanın normal anatomik duruşundaki başın gövde üzerinde duruşun bozulması, yani başın gövde üzerinde dik durmamasıdır. Bu anormal baş pozisyonu kendini üç şekilde gösterir. Yüzün sağa veya sola dönmesi şeklinde, Çenenin yukarı veya aşağı yönelmesi, başın sağ veya sol omuza doğru eğilmesi’’ ifadelerine yer verdi.
Gündüz, “Bebekliğin 6. ayı civarında çocuk başını tutmaya, 8-9 aylarda da oturmaya başlar. Bu durum bu aylardan sonra anlaşıla bilinir. Çocuğun veya bebeğin karşısına oturduğumuzda başın gövdenin tam ortasında dik durması, her iki kulağın aynı şekilde görmemiz ve çenenin yer düzlemine paralel olması gerekir. Bunlar yok ise o zaman aileler Anormal Baş Pozisyonundan şüphelenmelidir” şeklinde bilgiler aktardı.
“Bu konuda yeterli bilgi ve tecrübeye sahibiz” diyen Prof. Dr. Gündüz, “Yüzde 90 nedeni gözle ilgilidir. Göze bağlı nedenlerinde yüzde 90 şaşılık ile ilgilidir. Göz dışı nedenler oldukça azdır. Bunlar en başında psikolojik ve boyun kasının tortikolizi gelmektedir. Biz kliniğimizde bu konuda yeterli bilgi ve tecrübeye sahibiz. Hatta bu konuda ulusal ve uluslararası bilimsel dergilerde makaleler yayımladık. Böylece ülkemizdeki ve Dünyadaki göz hekimlerinin deneyimlerimizden yararlanmasını sağladık” şeklinde konuştu.
Anormal Baş Pozisyonun önemi
Prof. Dr. Gündüz, “Anormal bas pozisyonuna bağlı olarak sağ veya sol boyundaki kas ve kemik yapıları zarar görür. Bu yeni pozisyona göre gelişim gösterir. Ki buda boynun her iki tarafındaki kas ve kemik yapısının aynı olması ile sonuçlanır. Ayrıca daha önemlisi boynumuzun her iki tarafında yüzümüzün kan dolaşımını sağlayan karotis arter ve vene bası ile o tarafın kan dolaşımını bozar. Bu da yüzün o tarafının beslenmesinin bozulması anlamına gelir ki böylece "çarpık yüz" görünümü oluşur. Bu durum insan yüzünde çok ciddi estetik sorun oluşturur” ifadelerine yer verdi.
Gündüz, “Çarpık yüz görünümü ve boyun asimetrisi gelişim yaşından sonra düzeltilmesi oldukça zor ve maliyetlidir. Bu nedenle bebeklik ve erken çocukluk döneminde Anormal Baş Pozisyonu’nun tespiti ve tedavisi çok önemlidir” sözlerine yer verdi. Prof. Dr. Gündüz özelikle içinden geçtiğimiz pandemi sürecinde bu çocukların ihmal edilmemesi gerektiğini vurgularken, bu konuda hem aileler hem de Göz Hekimlerinin gerekli özeni göstermesi gerektiğini belirtti. Gündüz, “Gerekiyorsa bu çocukların tedavileri salgın yönünden gerekli önlemleri alarak yapmak gerekir. Aşırı gecikmelere izin verilmemelidir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Gündüz cümlelerine son verirken, “Anormal Baş Pozisyonlarının erken yaşta tespiti ve tedavisi gerekmektedir. Erken teşhis için aile hekimlerine ulusal çapta eğitim vermenin faydalı olacağını düşünmekteyim. Aileler bu konuda daha dikkatli olmalı, şüphe durumunda mutlaka bir göz hekimine çocuklarını muayene ettirmeliler” diye konuştu.