Bal Şehri rölyefi oymacılık sanatıyla hayat buldu
Heykeltıraş Erkan Ünsal, Malatya'nın Hitit dönemine ait 'bal şehri' anlamına gelen rölyefini ahşaba oyarak meraklılarının beğenisine sundu.
Tarihi çok eski zamanlara dayanan ve Anadolu Selçuklu devrinde ortaya çıkan oymacılık, Osmanlı tarihinin en iddialı sanat dalıdır. Günümüzde de geleneksel ölçülerinden bir şey kaybetmeden devam eden sanat, ince işçilik gerektiriyor. Malatya Battalgazi’de tarihi Kervansaray içerisinde oymacılık kursu veren heykeltıraş Erkan Ünsal, Malatya’nın Hitit dönemine ait ‘bal şehri’ anlamına gelen rölyefini ahşaba oyarak meraklılarının beğenisine sundu.
Battalgazi Belediyesi’nin katkılarıyla tarihi Kervansaray içerisinde ahşap oymacılığı kursu veren Erkan Ünsal, Malatya tarihine ait önemli eserlere sanatıyla yeniden hayat veriyor.
Ünsal’ın en dikkat çeken çalışmalarından biri de Hitit dönemine ait ve o dönem şehrin adı olan ‘Bal Şehri’ rölyefi.
M.Ö. 2000’li yılların başında varlıklarını gösterdikleri Malatya’da bölgenin kültür ve sanatına önemli katkılar sunan Hititler’in şehri simgelemek için yaptıkları rölyef, Erkan Ünsal’ın çekiç darbeleriyle ağaca işlendi.
Hitit dönemine ait eserler
Oymacılık sanatının sabır gerektiren bir sanat olduğunu belirten Ünsal, isteyen herkesin bu sanat dalının inceliklerini öğrenebileceğini belirtti.
Özellikle Hitit dönemine ait, bugün Arslantepe’de sergilenen tarih kalınlarına ayrı bir önem verdiğini kaydeden Ünsal, “Arslantepe kralımız Tarhunza ve taktığı tacındaki motifler üzerine çalışmalarımız var. Yine müzeden alıp ahşaba oyduğumuz birçok önemli tarih eser var” dedi.
“2. Abdülhamid Han ahşap oymacılığıyla bazı şifreli masalar yapmıştır”
Ünsal, 2011 yılından beri Kervansaray’da ahşap oymacılığı kursu verdiğini kaydederek, “Ahşap oymacılığının Orta Asya’dan Anadolu’ya geçişi Selçuklular dönemine rastlamaktadır. Osmanlılar bu sanatı cami süslemelerinde sık sık kullanmışlardır. Padişah 2. Abdülhamid Han ahşap oymacılığıyla bazı şifreli masalar yapmıştır. Burada 5 yıldır ücretsiz kurs imkanı sunuyoruz. Bu sanatı insanlarımıza daha fazla yayma amacındayız. Malatyalılar kursa gerekli önemi veriyorlar” şeklinde konuştu.
“Daha çok stres atmak için uğraşılması gereken bir sanat”
Oymacılık sanatının inceliklerinden de bahseden Ünsal, “Daha çok stres atmak için uğraşılması gereken bir sanat. Mesela ağaç kokusuyla bu sanat insanlara iyi bir terapi olabiliyor. Elma kabuğunu soyarken ince ince hamlelerle elini kesmemek için bir uğraş verirsin ya, bu sanatta da öyle. Beyin sinirleriniz açılır. Ve de en önemlisi tabi ki bu sanat sabır gerektiriyor” diye konuştu.
“Arslantepe Müzesi’nden alıp ahşaba döktüğümüz birçok tarihi eser var”
Çalışmalarında Hitit dönemine ait çalışmalara geniş yer verdiğini ifade eden Ünsal, “Arslantepe Müzesi’nden alıp ahşaba döktüğümüz birçok tarihi eser var. Mesela Kral Tarhunza’nın tacı. Yine o döneme ait çiçek deseni. Milattan önce 5 binli yıllara ait bir desen bu. Bu desen günümüzde hala çiçek çizimlerinde kullanılıyor” ifadelerine yer verdi.
“Tarih kitaplarında Melit olarak geçen bu şekil bal şehrini simgeliyor”
Ünsal’ın en dikkat çeken çalışmalarından biri de Hitit dönemine ait ve o dönem şehrin adı olan ‘Bal Şehri’ rölyefi.
Ünsal, bu çalışmasını anlatırken, “Bu rölyef Hitit dönemine ait ve bal, yani ‘Melit’ diye geçiyor. Malatya’nın eski amblemi. Bu amblem Arslantepe’de var zaten. Oradan alıp buraya işledik. Tarih kitalarında Melit olarak geçen bu şekil, bal simgeliyor. Hitit kaynaklarında bu isim çok kullanılır” diye konuştu.