Türkiye, dünyada en sağlıklı gıdayı üreten ülkelerden biri
Gıda güvenilirliğinde Türkiye'nin iddialı olduğunu belirten Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, Türkiye olarak dünyada en sağlıklı gıdayı üreten ülkelerden biriyiz. Biz de gıdadan zehirlenmeler dünya ve Avrupa ortalamasının çok altındadır. Şu anda Avrupa birliği ülkeleri bizdeki sebze ve meyveleri Avrupa ülkesine girişinde biber ve patlıcan hariç diğer ürünlerde artık analiz yapma ihtiyacını görmüyor.
Gıda güvenilirliğinde Türkiye'nin iddialı olduğunu belirten Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç,' Türkiye olarak dünyada en sağlıklı gıdayı üreten ülkelerden biriyiz. Biz de gıdadan zehirlenmeler dünya ve Avrupa ortalamasının çok altındadır. Şu anda Avrupa birliği ülkeleri bizdeki sebze ve meyveleri Avrupa ülkesine girişinde biber ve patlıcan hariç diğer ürünlerde artık analiz yapma ihtiyacını görmüyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Dünya Gıda Örgütü (FAO), Elazığ Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İl Sağlık Müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Önlenmesi ve Kontrolü, Endüstriyel Trans Yağların Eliminasyonu, Sürdürülebilir Kalkınma için Gıda Güvenliği ve Risk Yönetimi' Sempozyumu başladı. 2019 Dünya Gıda Günü kapsamında Gazi, Fırat ve Sağlık Bilimleri üniversitelerinin de katkılarıyla bir otelde düzenlenen 'Eylemlerimiz geleceğimizdir. Sağlıklı beslenme ile açlığa son verilmiş bir dünya' temalı sempozyumun iki gün süreceği bildirildi. Program, 'Bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi ve tedavisi, sağlığın desteklenmesi', 'Endüstriyel trans yağlar ve 'Kalp krizi ve ölüm riski' konulu panel il devam etti.
'Gıda güvenirliği'nde iddialıyız'
Gıda ve tüketimi konusunda Türkiye'nin en güvenilir ülkelerden biri olduğunu ifade eden Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, 'Sağlık konusunda Avrupa Birliği mevzuatına tam uyum sağlamış bir ülkeyiz. Gıda mevzuatımız Avrupa Birliği ile tam uyumludur. Hem beslenme ürünlerini hem de bitki koruma ürünlerinde yine Avrupa Birliği ile tam uyumlu bir şekilde uygulanan bir prosedür ve bir politikadır. O açıdan ülkemizde hem gıda güvenliği hem de gıda güvenilirliği ile alakalı mevzuatımızda sürekli düzenlemeler yapılmakta. Gıda güvenilirliği itibariyle iddialıyız. Türkiye olarak dünyada en sağlıklı gıdayı üreten ülkelerden biriyiz. Biz de gıdadan zehirlenmeler dünya ve Avrupa ortalamasının çok altındadır. Şu anda Avrupa birliği ülkeleri bizdeki sebze ve meyveleri Avrupa ülkesine girişinde iki ürünümüz biber ve patlıcan hariç diğer ürünlerde artık analiz yapma ihtiyacını görmüyor. Dolayısıyla sebze ve meyvelerimiz Avrupa ülkelerine bir analize tabi tutulmadan rahat bir şekilde dolaşabiliyor. Ülkemizde gıda üreten işletmelerin tümü bakanlığımız denetimi, kontrolü altındadır. Denetim ve kontrol sürekli devam ediyor. Dolayısıyla ruhsatlı, ambalajlı ve barkotlu gıda ürünlerinde çok güvenli bir şekilde alınız ve kullanınız. Gıda konusunda şüphe edilecek hiçbir şüphe söz konusu değildir' dedi.
Bugünün 'Dünya Gıda Günü' olduğunu anımsatan Vali Çetin Oktay Kaldırım, ' Dolayısıyla dünyanın gündeminde olan ve bütün insanları, toplumları çok yakında ilgilendiren önemli bir konu. Birleşmiş Milletler'in (BM) sürdürülebilir kalkınma hedeflerine baktığımız zaman aslında tabloyu çok net görüyoruz. Dünyanın gündeminde olan konular ve gelecekte de yine gündeminde olacak önemli konular. Kanaatimce, dünyanın yeni bir medeniyet tasavvuruna ihtiyacı var. Konuları sağlam, insanı merkeze alan, bütün inançlarda dünyada var olan bütün kadim anlayışlarda insan merkezdedir. Bu sempozyumun güzel geçmesini temenni ediyorum' ifadelerini kullandı.
'Her 9 kişiden 1'i fazla kilolu, obezite'
Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Pavel Ursu ise, 'Dünyada açlığın ve kötü beslenmenin her türünün sona erdirilmesi ve herkes için gıda güvenliği ve sağlıklı beslenmenin temin edilmesi gerekliliğine dikkat çekiyoruz. Dünya Gıda Günü 150 ülkede etkinlikler, hükümetleri, işletmeleri, STK'ları, medya ajanslarını, sivil toplum örgütlerini ve toplumu bir araya getirmekte ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada sıfır açlığa ulaşmak için eylem çağrısında bulunmaktadır. Bu yılki 'Dünya Gıda Günü', 'Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Güvenliği' ve 'Beslenme Durumu'nda (SOFI 2019) yayınlanan mesajları tekrarlıyor ve sağlıklı beslenmenin herkese uygun ve uygun fiyatlı hale getirilmesi için harekete geçiyor. SOFI 2019 raporuna göre, dünya, açlığa karşı yıllardır sürdürdüğü mücadelede belli bir ilerleme gösterdi. Ancak bugün yetersiz beslenen insan sayısı yeniden artış gösteriyor. Bugün 820 milyondan fazla insan, bir başka deyişle yaklaşık her dokuz kişiden biri, açlıkla mücadele ederken, fazla kilolu ve obezite tüm bölgelerde, özellikle okul çağı çocukları ve yetişkinler arasında artmaya devam ediyor'diye konuştu.
'Daha fazla gıda üretmek yerine, daha güvenilir gıda üretmeliyiz'
Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzının bir araya gelmesiyle birlikte ortaya çıkan hastalıklar hakkında bilgiler aktaran Ursu, 'Obezite oranları, sadece gelişmiş ülkelerde değil, açlığın ve obezitenin genellikle bir arada bulunduğu, düşük gelirli ülkelerde de artmıştır. Sağlıksız beslenme, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve bazı kanser türleri gibi bulaşıcı olmayan hastalıklarda ölümlere sebep olan risk faktörlerinin başında gelmektedir. Dünya çapındaki ölümlerin beşte biriyle ilişkilendirilen sağlıksız yeme alışkanlıkları, yılda 2 trilyon ABD Dolarına yaklaşan maliyetiyle hükumetlerin sağlığa ayırdıkları bütçelerin üzerinde büyük bir yük oluşturmaktadır. Bu, mevcut gıda sistemimizin sürdürülebilir olmadığının açık bir göstergesidir. Odağımızı daha fazla gıda üretmek yerine daha güvenilir gıda üretmeye çevirmeliyiz. Özel sektör, piyasaya daha besleyici gıdalar sürerek ve beslenmeyle ilgili kanun ve düzenlemelere bağlı kalarak gıda üretimini/satışını, gıda ürünlerinin yeniden formüle edilmesini sağlamalı ve tüketicileri toplam yağ, doymuş yağ, şeker ve tuz seviyelerinin yüksekliği konusunda uyaran besin etiketleri ile özellikle çocuklara yönelik gıdaların pazarlanmasında gerekli hassasiyeti göstermelidir. Ayrıca, güvenilir ve besleyici ürün çeşitlerinin üretimine yönelik yenilikçi teknolojik gelişmeleri özellikle düşük gelirli ülkelerle paylaşması da son derece önemlidir'ifadelerini kullandı.
Sempozyuma, Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç'ın yanı sıra Vali Çetin Oktay Kaldırım, FAO Orta Asya Alt Bölge Ofisi Koordinatörü ve FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Pavel Ursu, BM Türkiye Mukim Koordinatorü Alvaro Rodriguez, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkan Vekili Müşerref Pervin Tuba Durgut, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Cahit Polat, akademisyenler, kurum ve kuruluş müdürü ile STK temsilcileri katıldı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Dünya Gıda Örgütü (FAO), Elazığ Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İl Sağlık Müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Önlenmesi ve Kontrolü, Endüstriyel Trans Yağların Eliminasyonu, Sürdürülebilir Kalkınma için Gıda Güvenliği ve Risk Yönetimi' Sempozyumu başladı. 2019 Dünya Gıda Günü kapsamında Gazi, Fırat ve Sağlık Bilimleri üniversitelerinin de katkılarıyla bir otelde düzenlenen 'Eylemlerimiz geleceğimizdir. Sağlıklı beslenme ile açlığa son verilmiş bir dünya' temalı sempozyumun iki gün süreceği bildirildi. Program, 'Bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi ve tedavisi, sağlığın desteklenmesi', 'Endüstriyel trans yağlar ve 'Kalp krizi ve ölüm riski' konulu panel il devam etti.
'Gıda güvenirliği'nde iddialıyız'
Gıda ve tüketimi konusunda Türkiye'nin en güvenilir ülkelerden biri olduğunu ifade eden Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, 'Sağlık konusunda Avrupa Birliği mevzuatına tam uyum sağlamış bir ülkeyiz. Gıda mevzuatımız Avrupa Birliği ile tam uyumludur. Hem beslenme ürünlerini hem de bitki koruma ürünlerinde yine Avrupa Birliği ile tam uyumlu bir şekilde uygulanan bir prosedür ve bir politikadır. O açıdan ülkemizde hem gıda güvenliği hem de gıda güvenilirliği ile alakalı mevzuatımızda sürekli düzenlemeler yapılmakta. Gıda güvenilirliği itibariyle iddialıyız. Türkiye olarak dünyada en sağlıklı gıdayı üreten ülkelerden biriyiz. Biz de gıdadan zehirlenmeler dünya ve Avrupa ortalamasının çok altındadır. Şu anda Avrupa birliği ülkeleri bizdeki sebze ve meyveleri Avrupa ülkesine girişinde iki ürünümüz biber ve patlıcan hariç diğer ürünlerde artık analiz yapma ihtiyacını görmüyor. Dolayısıyla sebze ve meyvelerimiz Avrupa ülkelerine bir analize tabi tutulmadan rahat bir şekilde dolaşabiliyor. Ülkemizde gıda üreten işletmelerin tümü bakanlığımız denetimi, kontrolü altındadır. Denetim ve kontrol sürekli devam ediyor. Dolayısıyla ruhsatlı, ambalajlı ve barkotlu gıda ürünlerinde çok güvenli bir şekilde alınız ve kullanınız. Gıda konusunda şüphe edilecek hiçbir şüphe söz konusu değildir' dedi.
Bugünün 'Dünya Gıda Günü' olduğunu anımsatan Vali Çetin Oktay Kaldırım, ' Dolayısıyla dünyanın gündeminde olan ve bütün insanları, toplumları çok yakında ilgilendiren önemli bir konu. Birleşmiş Milletler'in (BM) sürdürülebilir kalkınma hedeflerine baktığımız zaman aslında tabloyu çok net görüyoruz. Dünyanın gündeminde olan konular ve gelecekte de yine gündeminde olacak önemli konular. Kanaatimce, dünyanın yeni bir medeniyet tasavvuruna ihtiyacı var. Konuları sağlam, insanı merkeze alan, bütün inançlarda dünyada var olan bütün kadim anlayışlarda insan merkezdedir. Bu sempozyumun güzel geçmesini temenni ediyorum' ifadelerini kullandı.
'Her 9 kişiden 1'i fazla kilolu, obezite'
Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Pavel Ursu ise, 'Dünyada açlığın ve kötü beslenmenin her türünün sona erdirilmesi ve herkes için gıda güvenliği ve sağlıklı beslenmenin temin edilmesi gerekliliğine dikkat çekiyoruz. Dünya Gıda Günü 150 ülkede etkinlikler, hükümetleri, işletmeleri, STK'ları, medya ajanslarını, sivil toplum örgütlerini ve toplumu bir araya getirmekte ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada sıfır açlığa ulaşmak için eylem çağrısında bulunmaktadır. Bu yılki 'Dünya Gıda Günü', 'Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Güvenliği' ve 'Beslenme Durumu'nda (SOFI 2019) yayınlanan mesajları tekrarlıyor ve sağlıklı beslenmenin herkese uygun ve uygun fiyatlı hale getirilmesi için harekete geçiyor. SOFI 2019 raporuna göre, dünya, açlığa karşı yıllardır sürdürdüğü mücadelede belli bir ilerleme gösterdi. Ancak bugün yetersiz beslenen insan sayısı yeniden artış gösteriyor. Bugün 820 milyondan fazla insan, bir başka deyişle yaklaşık her dokuz kişiden biri, açlıkla mücadele ederken, fazla kilolu ve obezite tüm bölgelerde, özellikle okul çağı çocukları ve yetişkinler arasında artmaya devam ediyor'diye konuştu.
'Daha fazla gıda üretmek yerine, daha güvenilir gıda üretmeliyiz'
Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzının bir araya gelmesiyle birlikte ortaya çıkan hastalıklar hakkında bilgiler aktaran Ursu, 'Obezite oranları, sadece gelişmiş ülkelerde değil, açlığın ve obezitenin genellikle bir arada bulunduğu, düşük gelirli ülkelerde de artmıştır. Sağlıksız beslenme, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve bazı kanser türleri gibi bulaşıcı olmayan hastalıklarda ölümlere sebep olan risk faktörlerinin başında gelmektedir. Dünya çapındaki ölümlerin beşte biriyle ilişkilendirilen sağlıksız yeme alışkanlıkları, yılda 2 trilyon ABD Dolarına yaklaşan maliyetiyle hükumetlerin sağlığa ayırdıkları bütçelerin üzerinde büyük bir yük oluşturmaktadır. Bu, mevcut gıda sistemimizin sürdürülebilir olmadığının açık bir göstergesidir. Odağımızı daha fazla gıda üretmek yerine daha güvenilir gıda üretmeye çevirmeliyiz. Özel sektör, piyasaya daha besleyici gıdalar sürerek ve beslenmeyle ilgili kanun ve düzenlemelere bağlı kalarak gıda üretimini/satışını, gıda ürünlerinin yeniden formüle edilmesini sağlamalı ve tüketicileri toplam yağ, doymuş yağ, şeker ve tuz seviyelerinin yüksekliği konusunda uyaran besin etiketleri ile özellikle çocuklara yönelik gıdaların pazarlanmasında gerekli hassasiyeti göstermelidir. Ayrıca, güvenilir ve besleyici ürün çeşitlerinin üretimine yönelik yenilikçi teknolojik gelişmeleri özellikle düşük gelirli ülkelerle paylaşması da son derece önemlidir'ifadelerini kullandı.
Sempozyuma, Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç'ın yanı sıra Vali Çetin Oktay Kaldırım, FAO Orta Asya Alt Bölge Ofisi Koordinatörü ve FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Pavel Ursu, BM Türkiye Mukim Koordinatorü Alvaro Rodriguez, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkan Vekili Müşerref Pervin Tuba Durgut, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Cahit Polat, akademisyenler, kurum ve kuruluş müdürü ile STK temsilcileri katıldı.