'Selahattin Gürkan pireyi deve diye satabilir'

Sinan Cavlak ve Mahir Temur'a özel açıklamalarda bulunan Osman Marasalı, ‘Selahattin Bey pireyi çok rahat bir şekilde deve diye satabilir. Mükemmel bir pazarlama gücüne sahip. Bunu seçim döneminde de gördük” dedi.

Özel Haber – Mahir Temur

Her hafta Pazar günü 9 radyonun ortak yayınladığı Radyo Gazetesi programının konusu AK Parti'nin MKYK üyeliğine seçilen Öznur Çalık ve Bülent Tüfenkci'nin MYK'ya girememesi ve Saadet Partisi İl Başkanı Osman Marasalı ile yapılan özel röportajdı.

Mart ayının başında 7. Olağan İl Kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde tekrar İl Başkanı seçilen Osman Cemali Marasalı, Radyo Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu. AK Parti MKYK'sını da değerlendiren Marasalı, Öznur Çalık ve Bülent Tüfenkci ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ile ilgili de dikkat çekici açıklamalarda bulunan Saadet Partisi İl Başkanı Osman Marasalı'nın çarpıcı röportajı haberimizde…

“MALATYA SİYASETİNE AYRI BİR RENK KATACAĞIZ”

2018 seçimlerinden sonra ilçe teşkilatlarını değiştirmeye başladıklarını aktaran Marasalı il teşkilatında da büyük ölçüde değişikliğe gidildiğini ifade etti. Marasalı, “Malatya siyasetine ayrı bir renk katacağız. Çıtayı yükselteceğiz. Saadet Partisi köklü bir parti. Milli Görüş'ün temsilcisi olan bir parti. Malatya'da hem eskiyen siyaseti yenileyelim hem siyasete yeni söylemler kazandıralım hem de topluma yeni şeyler söyleyebilecek yeni yüzleri piyasaya sunalım, adına bir çalışma yaptık. Arkadaşlarımız da bizimle beraber olmayı kabul ettiler” dedi.

BELEDİYELERİ KAYNAK BULAMADIKLARI İÇİN ELEŞTİRİRİZ

2020'nin içerisinde 6 programlarını deprem ve pandemiden dolayı iptal ettiklerini ifade eden Osman Marasalı, “Belediyeleri eğer eleştireceksek, ilk nokta kaynak bulamadıkları için eleştiririz. Adamlar proje çizmişler bir şeyi hayata geçirecekler ama ellerinde para yok. Şimdi çıkıp belediye başkanı dese ki, elimde para yok o yüzden hizmet yapamıyorum, dese haklı mı? Kardeşim sen sadece devletin vereceği paraya göz dikerek hizmet yapmaya çalışırsan sadece geçmişin borcunu ödemeye çalışırsın. Öyle bir organizasyon yapacaksın ki, belediyeye gelir getirici yollar açman lazım. Ya da Belediyeye yatırım alacak imkanlar oluşturman lazım.” diye ifade etti.

“GÜRKAN YUNAN İŞGALİNDEKİ BİR BELEDİYEYİ KURTARMIŞ GİBİ”

Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'ın tavrına da değinen Marasalı, “Büyükşehir Belediye Başkanı geldiği günden beri sanki Yunan işgalindeki bir belediyeyi kurtarmış gibi geçmişi kötüleyerek hareket ediyor. Geçmişte Yunan Paok Partisi yoktu. AK Partili belediye başkanı yönetiyordu. Bugün de milletvekili. Mesela Yeşilyurt Belediyesi, geçmiş söyle, geçmiş böyle… Geçmişte siz Beleye Başkan Yardımcısı'ydınız. Geçmişi kötüleyerek bir yere varılmaz. Gelir gelmez, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin aynı memuru aynı mühendisleriyle çalışıyordu. Ellerinde hazır hiçbir done yoktu. Aslında geldikleri günün ertesinde hizmetlerine devam etmeleri gerekiyordu. Demek ki proje bazında hiçbir şey bırakmamışlar. Gidenler 31 Mart'a kadar hazırlığını yapmışlar. Gelenler de 31 Mart'tan sonra 1 yıl projelendireceğiz, bir yıldan sonra da para bulursak başlayacağız. Ne kadar sürede bulacaklar? 4 yıl. O da para bulamadılar, bulamadıkları için borçlanarak memur maaşlarını ödüyorlar. Eğer kaldırım belediyeciliği yaparsanız böyle olur. Sadece yol açma, asfalt dökme gibi bir belediyecilik anlayışına sahip olursanız para bulma imkânınız olmaz” dedi.

"SELAHATTİN BEY PİREYİ DEVE DİYE SATABİLİR"

Selahattin Bey pireyi çok rahat bir şekilde deve diye satabilir diye ifade eden Osman Marasalı, “Selahattin Bey mükemmel bir pazarlama gücüne sahip. Bunu seçim döneminde de gördük. Battalgazi Belediyesi'ndeyken, toplam yol ağından 10 kat fazla asfalt döktüğünü iddia ediyordu. Şu anda da ortada bir şey yok. Sayın Münir Erkal döneminde projelendirilen, Çerçi döneminde biraz daha genişletilen ve Ahmet Çakır döneminde ham haline getirilen Kuzey Kuşak Yolu'nun açılması var. Sivas yolu ile Sanayi kavşağının bağlantı yolu var. Başka da bir şey yok. Başarılı olmasını ister misiniz? Ben başarılı olmasını isterim. Malatya'nın acilen hizmet alması lazım. Çünkü Malatya kan kaybeden bir şehir. Malatya'da yaşam kalitesini yükseltmemiz lazım. İyi balık kötü suda durmaz. Tersine göç alıyoruz. Bu suyu değiştirmemiz lazım. Malatya'nın yaşam kalitesini yükseltmemiz lazım. Umut ediyoruz ki inşallah Malatya'nın yaşam kalitesi yükselir” diye ifade etti.

“CUMHURBAŞKANI'NIN AĞZINA BAKIYORLAR”

AK Parti ve MHP'de üst kurullara seçilen Malatyalı siyasetçilere de değinen Saadet Partisi İl Başkanı Osman Marasalı şunları söyledi:

“Her iki parti için de hayırlı olsun. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de kongrelerinin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Sonuçta biz Adalet ve Kalkınma Partisi ile rakip partileriz. Ama birbirimizin düşmanı değiliz. Onlar kendilerine oy vermeyen bütün kitleyi terörize ederek düşman görse de biz düşman görmüyoruz. Fakat ortada Adalet ve Kalkınma Partisi diye bir parti kalmadı. Toplumda da dikkat ederseniz ben Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vereceğim diye bir tane adam göremezsiniz. Ben oyumu Recep Tayyip Erdoğan'a vereceğim, diyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın Refah Partisi kredisi devam ediyor. Refah Partisi dönemindeki kredisiyle iktidara geldi. 2010 yılına kadar o şekilde devam etti. Bugün de ben milli görüşçüyüm diye oy istiyor. 94 ruhuna atıfta bulunuyor. Hep geçmişe atıfta bulunuyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi'nin gerçekten bildiğimiz, demokratik, özgür siyasetin yapılacağı partiler olsaydı bu arkadaşlarımıza iş düşerdi. Bu arkadaşlarımız orda gündem dışı söz alarak, ‘Malatya'nın şöyle bir problemi var. Böyle bir yatırıma ihtiyacı var. Biz bunu istiyoruz.' diyebilirlerdi. Geçmişte gördük. Hem Öznur Hanım'ın hem Sayın Tüfenkci, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ağzına bakıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı AK derse AK diyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı yanılmışım bu karaymış dese ‘Evet evet bu karaymış' diyorlar. Milliyetçi Hareket Partisi'nde de bundan farklı bir görüntü olmaz. Sayın Devlet Bahçeli'nin AK dediğine Celal Bey'in kara diyeceğini zannetmiyorum. Dolayısıyla özgür bir siyasetin olmadığı yerde de özgür iradeleriyle insanların bir şey isteme haklarının olacağını düşünmüyorum”

Mahir Temur- Kayısı Haber