Rant kapısı olmaktan çıkarın!
Yıkıcı depremlerden sonra hasar-tespit çalışmalarının ciddiyetle yeniden yapılmasını savunan Mimarlar Odası, bu felaketin rant kapısı olmaktan çıkarılması gerektiğini ve konunun uzmanlarına devredilmesi gerektiğini ifade etti.
Yıkıcı depremlerden sonra hasar-tespit çalışmalarının ciddiyetle yeniden yapılmasını savunan Mimarlar Odası, bu felaketin rant kapısı olmaktan çıkarılması gerektiğini ve konunun uzmanlarına devredilmesi gerektiğini ifade etti.
6 Şubat depremlerinin Malatya'daki yıkıcı tablosu sonrasında hasar-tespit raporları tartışılır hale gelmişti. Acil yıkılacak binaların orta hasara, orta hasarlı binaların hafif hasara çevrilmesi vatandaşlar tarafından sorgulanmaya başlanmıştı.
KURUMLARIN GÜNAH KEÇİSİ MİMARLAR DEĞİL
Malatya Mimarlar Odası, kendilerini aklama ve kurtarma çabası içerisine girmiş kişi ve kurumların günah keçisi olarak sadece mimar ve mühendisleri göstermesine tepki gösterdi. Malatya'da yaşanacak bir sonraki depremde dayanaksız yapılarla baş başa kalacağını belirten Mimarlar Odası, “Bir dahaki depreme hazırlıklı olmak yerine, var olan büyük sorun ve kusurları örterek, yok sayarak, gündemden çıkarmaya çalışmaktadırlar” dedi.
MALATYA 10 İLDEN FARKLI
TMMOB Mimarlar Odası Malatya Şubesi'nin yaptığı yazılı açıklamada, 3 yıl önce yaşanmış Sivrice depremine atıfta bulunarak 6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 il içerisinde Malatya'nın farklı değerlendirilmesinin çok açık bir gerçek olduğunu vurguladı.
Malatya'nın aslında dört ayrı büyük ve yıkıcı depremler yaşadığını belirten Oda'nın Yönetim Kurulu Üyeleri, “24 Ocak 2020 tarihli 6,8 şiddetindeki Elâzığ depremi, 6 Şubat 2023 saat 04.17'deki 7,7 şiddetinde Kahramanmaraş Pazarcık depremi, yine aynı gün saat 13.24'te 7,6 şiddetinde Kahramanmaraş Elbistan merkezli deprem ve 27 Şubat 2023 saat 12.04'te 5,6 şiddetindeki Malatya Yeşilyurt merkezli deprem Malatya'nın tüm yapılarını riskli hale sokmuştur.” diye ifade etti
Burada hasar-tespit raporları ile ilgili kişilerin ve kurumların tespitler sonrasında yaşanabilecek risklere vurgu yapan Mimarlar Odası, evrak üstünde sorumluluk almadığını, hatalı tespit yapılan binada yaşanabilecek tehlikelerden tespit yapan kişinin değil mevcut fenni meshul sorumlu tutulamaya devam ettiğini ve bu haksız durumun acilen iptal edilmesi gerektiğini söyledi.
HASAR-TESPİT ÇALIŞMASI YENİDEN YAPILMALI
Hasar tespit çalışmaları yeniden, ivedilikle ve ciddiyetle ele alınmalıdır diye uyarıda bulunan Mimarlar Odası Malatya Şubesi, “Yaşadığımız bu büyük felaket öncelikle rant kapısı olmaktan çıkarılıp, konunun uzmanlarına devredilmesi gerekmektedir. Malatya'mızın geçirdiği bu dört büyük depremden dolayı diğer illere göre, mevcut binalar ve yeni yapılacak binalar konusunda daha çok hassasiyet gerektirmektedir” dedi.
Öte yandan depremden dolayı can kaybı yaşanan binaların sorumlularının sadece mimar ve mühendisler olmadığını, kayıpların ve yıkımın sebebinin “mimar “ değil “İMAR” olduğunu belirten Mimarlar Odası Malatya Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, uzun yılların yanlış imar kararlarına da yine mimarların itiraz ettiğini söylediler.
Yapılan yazılı açıklamanın devamı şu şekilde:
-Gerek fenni mesuliyet ve gerekse yapı denetim kanunu ve yönetmeliklerine göre 15 yıl olan fenni sorumluluk süresi bittikten sonra, bina sahipleri veya kullanıcıların binanın taşıyıcı sistemlerinde bilinçsizce yaptıkları risk oluşturan değişiklik ve tadilatlardan mimar fenni meshulün sorumlu tutulması doğru değildir.
-Bu durumda dört büyük yıkıcı deprem geçirmesine rağmen hala ayakta duran binaların fenni sorumluklarının devam ettirilmesi de mimarlarımıza haksızlıktır. Yasal olarak, cihazlarla kapsamlı bir test ve performans analizi yapılmayan ve sadece gözlemsel tespit yapılan binalardan fenni sorumlu tutulmayı kabul etmiyoruz.
-Bilimsel olarak Malatya'daki ağır hasarlı binalar yeni büyük bir depremde ciddi yıkılma riski altındadır. Mevcut tüm binaların uzmanlarınca ve test araçları ile kapsamlı olarak yapılıp, deprem risk analizini ortaya koymaları gerekir. Ve nihai olarak, test sonuçlarını veren uzmanın, binanın bundan sonraki süreçte fenni mesulü olması daha doğru olacaktır. Böylelikle yaşanan bu durum,(yapılacak test işi) rant kapısı olarak görülmekten çıkacak, yapılan test ve tespitleri yapan uzmanların da ciddiyetle ele almasını sağlayacaktır.