Pilotlardan 'Darbe girişiminde bulunmadık' iddiası
15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Malatya'da devam eden FETÖ/PDY davasında savaş pilotları, kendilerine Eskişehir'de bulunan Birleşik Hava Herakatı Merkezi'nden gelen emir üzerine uçakları hazırladıklarını iddia ederek darbe girişiminde bulunmadıklarını ileri sürdü.
15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Malatya'da devam eden FETÖ/PDY davasında bugün 7.Ana Jet Üssünde savaş uçaklarını kaldırmak isteyerek darbe girişimine destek olmakla suçlanan pilotlar savunma yaptı. Savaş pilotları, kendilerine Eskişehir'de bulunan Birleşik Hava Herakatı Merkezi'nden gelen emir üzerine uçakları hazırladıklarını iddia ederek darbe girişiminde bulunmadıklarını ileri sürdü.
Yakınca Spor Salonunda kurulan Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan bugünkü oturumda ilk olarak 15 Temmuz'da 2. Ordu Komutanlığı Müşterek Plan Grubu Başkanlığında Plan Koordinasyon Şube Müdürü olarak görev yapan 7. Ana Jet Üssü 171. Filo Komutanlığında görevli Binbaşı Tuncay Öztürk savunma yaptı.
Öztürk 15 Temmuz gecesi evde bulunduğu esnada Filo Komutanı Metin Çivilibal'ın kendisini aradığını ve görev olduğunu belirterek üsse dönmesini istediğini söyledi. Bunun üzerine 7.Ana Jet Üs Komutanlığına döndüğünü belirten Öztürk, Eskişehir'de bulunan Birleşik Hava Herekat Merkezi (BHHM)'nin emri ile uçuş için 4 uçağın rule yaptığı ancak daha sonra gelen emir ile hangara geri döndüklerini savundu.
“Emre aykırı kalkan uçak yok”
İddianamede açık hatalar olduğunu ileri süren Öztürk, pistin araçlarla kapatılmış olması sebebi ile uçağı kaldıramadıkları suçlamasını kabul etmeyerek “Pist içerisinde bulunan araçlar nedeniyle uçakların kaldırılamadığı doğru değildir. BHHM'nin emri ile uçaklar kalkmayıp geri dönmüştür. Emre aykırı olarak kalkan hiçbir uçak olmamıştır. Emre aykırı bir durum yaşanmamıştır. İddianamede yer alan suçlar yoruma dayalıdır” diye konuştu.
Kendisinin de içerisinde yer aldığı 4 adet F4 savaş uçağının ana piste çıkması için o süreçte yeteri kadar alanın olduğunu da kaydeden Öztürk, “Bu teknik bir konudur kolaylıkla ispat edilebilir” dedi. Uçakların kalkmasına engel olan pistin kapalı olması değil BHMM'nin emri olduğunu ifade eden Öztürk, “İşlemediğim bir suçtan hem darbeci hem hain damgası vurulmuştur. TSK'dan ihraç edildim. Ben o gece ne kalkış yaptım ne bomba attım ne de darbeye destek oldum. Bu menfur darbe girişimi ile ilgili hiçbir bağlantım olmadığını belirterek beraatımı talep ediyorum” dedi.
15 Temmuz günü tamamen üstlerinin verdiği emir ile görev aldığını ileri süren Öztürk, FETÖ/PDY ile bir bağlantısının olmadığını iddia etti.
“Verilen emirleri yerine getirdik”
İddianamede yine F4 savaş uçağını kaldırmak isteyerek darbe girişimine destek vermekle suçlanan 7. Ana Jet Üssü 171. Filo Komutanlığında Pilot Üsteğmen olarak görev yapan Mahmut Burak Kılıç'da 15 Temmuz'da terörle mücadele hareketinde vatani görevini yerine getirmek isterken bugün çok ağır iddialarla yargılandığını ileri sürdü.
15 Temmuz günü nöbetçi olmaması durumunda bugün yargılanmayacağını savunan Kılıç, FETÖ/PDY terör örgütü ile hayatının hiçbir safhasında bağlantısının olmadığını ileri sürdü. İddianamede kendileri ile ilgili yer alan F4 uçağını kaldırmak istedikleri suçlamasını kabul etmeyen Öztürk, “Bizimle birlikte uçakların kalkışı için hazırlık yapan yaklaşık 25 kişilik bir bakım ekibi yer alıyor. Ancak onlar kendilerine verilen emri yerine getirdikleri için yargılanmazken ben neden yargılanıyorum anlamış değilim” iddiasında bulundu.
Darbe gecesi sabaha doğru BHHM'nin verdiği emir doğrultusunda uçaklara bindikleri ve kuleye çıktıklarını iddia eden Kılıç, bu süreçte Birleşik Hava Hareket Merkezi'nin emri dışında bir davranışlarının olmadığını savundu.
Sanık Pilot Eray Bakır'ın savunması
Yine aynı şekilde savaş uçağını pist başı yaparak kaldırmak istemekle suçlanan pilotlardan tutuklu sanık Eray Bakır da savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. 15 Temmuz günü gündüz eşinin doğum günü için kent merkezinde olduklarını ifade eden Bakır, akşam saatlerinde filo komutanları olan Metin Çivilibal'ın kendisini ayarak görev emri olduğunu ve biran önce üsse dönmesini istediğini belirtti.
Bunun üzerine eşini eve bıraktıktan sonra 7.Ana Jet Üssüne döndüğünü belirten Bakır, gece geç saatlere kadar filoda beklediklerini söyledi. Filoda dinlendiği esnada televizyonlardan darbe girişimini öğrendiğini ileri süren Bakır, sabah doğru 04.00 sularında verilen emir ile uçakları hazırladıklarını ifade etti. Uçakların hazırlanıp çıkarıldıktan sonra BHHM'nin uçuşları yasakladığını ve bu emirden sonra içinde bulunduğu uçağın bir santim dahi ilerlemediğini ileri sürdü.
Bu sırada kargo uçaklarının inişlerinin devam ettiğini belirten Bakır, bu süreçte pistler açık olduğunu ve istemeleri durumunda rahatlıkla uçaklarla kalkış yapabileceklerini ifade etti.
Kanunsuz ve suç teşkil eden hiç bir eyleminin olmadığını iddia eden Bakır, “Darbe girişiminden önceden haberim yoktu. Ülkedeki durumdan vatandaşlar gibi benimde televizyondan haberim oldu. Uçaklar pist başı yapmadı. Kargo uçaklarının arasına sıkışmadı. Pistin çok büyük bir bölümü açıktı. Uçakların pist başı yaptığı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır” iddiasında bulundu.
BHHM'nin emri sonrası uçakların geri döndüğünü belirten Bakır, “Eğer BHHM'nin uçakların kaldırılmaması emri aksine hareket edilseydi, uçaklar pistten rahatlıkla kalkabilirdi” dedi.
Sanık Bakır, 16 Temmuz günü Başbakan Binali Yıldırım'ın Akıncı Hava Üssündeki darbe girişimini bastırma amaçlı BHHM görev verdiği, bunun üzerine BHHM'nin de 171. Filoyu görevlendirdiğini savunan Bakır, ancak Malatya Valiliğinin tüm pistleri araçlarla kapatması ve açmaması nedeniyle tüm hazırlıklara rağmen bu görevin yerine getirilmediğini kaydetti.
Sanık Muhammed Yusuf Tür'ün savunması
Sanık pilotlardan Muhammed Yusuf Tür de diğer pilotlar gibi FETÖ/PDY üyesi olduğunu kabul etmeyerek hakkında bu yönde delilde bulunmadığını iddia etti. Önceden planlanan nöbet ile 15 Temmuz günü de nöbetçi olduğunu ifade eden Tür, darbe girişimi günü saat 18.00 sıralarında Birleşik Hava Hareketi Merkezi'nden gelen emir üzerine pist başı yaptıklarını ve 20 dakikalık bekleyiş sonrası görevin iptal olması ile filoya geri döndüğünü savundu. O gece filonun gazinosunda televizyon izlerken darbe girişimini öğrendiğini ve Başbakan Binali Yıldırım'ın ‘B bir kalkışmadır' açıklamasını duyduğunu belirten Tür, bu süreçten sonra ise daha duyarlı davranmaya çalıştığını iddia etti. Verilecek suç teşkil edecek bir emri yerine getirmemeyi de düşündüğünü savunan Tür, gecenin ilerleyen saatlerinde filo komutanları Metin Çivilibal'ın BHHM'den uçuş görevi geldiğini ve emrin de havada verileceğini kendilerine ilettiğini söyledi.
“Kimse uçuşların yasak olduğunu bilmiyordu”
Uçuşun mühimmatsız olacağının kendilerine söylendiğini belirten sanık Tür, “Kimse uçuşların yasak olduğunu bilmiyordu. Görev alanına gittim uçaklar hazırdı aynı gece darbe girişimi yaşanmış olabilir ama bu değildir ki bu gece bir terör saldırı olmayacak. Bu hayatın olağan akışına da uygundur. Uçuş yasağı geldiğinde benim haberim olmadı” savunmasını yaptı.
BHHM'den gelen emir üzerine 4 uçağın bakım ekibi tarafından hazırlandığını ve tüm bu personelin görevi yerine emir üzerine getirmesi nedeniyle yargılanmadığını söyleyen Tür, kuleden ikaz duymadığını ve kendilerine verilen emrin gereği uçuş yapmadıklarını iddia etti.
Darbe gecesi BHHM'de de bir kargaşanın olduğunu ifade eden Tür, “Bende en doğru şeyi yaptığımı düşünüyorum. Tamamen emir komuta zinciri içerisinde yer aldım. BHHM'nin emri hiçbir şekilde bana ulaşmamıştır. Uçma imkanım olmasına rağmen kalkış yapmamışımdır” dedi.
Darbe girişiminde aktif yada pasif rol aldığı yönünde bir delilin olmadığını savunan Tür, “Darbeci olsaydım eğer filoda bulunan 14 adet bomba yüklü uçaklardan birine biner ve havalanırdım” iddiasında bulundu.
Sanık Halil Karan'ın savunması
Mahkemede daha sonra savunma yapan sanık pilotlardan Halil Karan da iddianamede yer verilen suçlamaları kabul etmeyerek, “Darbe girişiminin olduğu gün arkadaşlarla halı saha maçımız vardı ancak sonradan iptal oldu. Bunun üzerine akşam yemeği planı yaparken filo komutanımız aradı ve görev olduğunu söyleyince şahsi aracımla filoya intikal ettim. Bu sırada bize görevin iptal olduğunu söylediler bizde bunun üzerine araçla filodan ayrılmak üzere hazırlık yaparken filo komutanı tekrar aradı ve yeniden içeri girdik beklemeye başladık” dedi.
Filoda beklerken saat 23.00 sıralarında televizyondan darbe girişimini öğrendiklerini ileri süren Karan, hayatında ilk kez böyle bir durumla karşılaştığını ifade etti. Endişe ile gelişmeleri takip ettiğini ileri süren Karan, daha sonra sabah doğru 04.00 sıralarında BHMM'den uçuş emrinin geldiğini bunun üzerine terörle mücadele görevi olabileceği düşüncesi ile uçaklara bindiklerini söyledi.
“Darbeci olsam direk pist başı yapar uçağı kaldırırdım”
Hazırladığı krokilerle pistin durumunu anlatan sanık Karan, BHHM'nin gelen emir ile direk durduğunu ve filo komutanı ile irtibata geçtiğini ifade etti. Sanık Karan, “Ben bu emri dinlemeyecek olsaydım eğer direk pist başı yapar ve rahatlıkla uçakla kalkış yapardım” diyerek darbeci olmadığını iddia etti.
İddianamede hakkında yer alan suçlamaları kabul etmeyen Karan, “16 Temmuz günü BHHM tarafından bize Akıncı Hava üssüne müdahale emri verilmiştir, ancak pistlerin açılmaması nedeniyle bu görev yerine getirilmemiştir. Bu durum bile bizlerin darbeci olmadığı için görevin bizlere verildiğini açıkça göstermektedir” diye konuştu.
Uçakların mühimmatsız olduğunu uçağa bindikten sonra öğrendiğini iddia eden Karan, FETÖ/PDY terör örgütü ile hiçbir bağlantısının olmadığını ileri sürdü.
Mahkeme Başkanı duruşmaya öğle arası verdi.