Osman Güder: 'Bizi desteklemelerini isterdik'
Mahir Temur'un Battalgazi Belediye Başkanı ile yapmış olduğu röportaj yayında…
Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder ile yaptığım söyleşiyi bir solukta okuyacağınıza eminim. Ben sordum Başkan Osman Güder cevapladı.
Hadi başlayalım…
MAHİR TEMUR: Öncelikle röportajımızı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim Başkan'ım. Teşkilattan gelen bir isimsiniz ve ilk defa belediye başkanlığı koltuğuna oturdunuz. Geçen 15 ayı değerlendirebilir misiniz?
OSMAN GÜDER: Battalgazi Belediyesi'nde bir nöbet değişimi oldu. 2001 yılında AK Parti'nin kurucuları arasında yer alıyorum. O günden bugüne sürekli aktif bir siyaset içindeyim. Tüm milletvekilleri ile çalışmışım. Malatya'nın her yerine gittik. 20 yıl kadar kesintisiz bir şekilde sürecin içinde olmamız dolayısıyla sahayı tanıyoruz. Biliyoruz. 2019'da Battalgazi Belediye Başkanı seçildik. Battalgazi'nin köklü değişikliklere ihtiyacı var. Zor bir yer. Özellikle ekonomik olarak gelir düzeyinin düşük olduğu insanların yaşadığı bir yer. Coğrafya kaderdir ama kaderi değiştirmek de… Kader gayrete âşıktır.
SORU: 15 ayda ne kadar değiştirebildiniz?
OSMAN GÜDER: Birinci değişim sürecimiz şuydu. Özellikle siz bir şehri değiştirmek istiyorsanız yapısal alanda, kentsel alanda dönüşüm yapmanız gerekiyor. İlk geldiğimiz anda çevreyolunun altı diye tabir ettiğimiz bu bölgelerde imar problemi vardı. Biz hemen geldiğimizde çalışmalarımızı yaptıktan sonra yaklaşık yedinci ayımızda 10 bin dönüm Hanımınçiftliği'nde ve 10 dönüm de Orduzu'da imar alanlarının oluşturulması için Büyükşehir Belediyesi'ne teslim ettik. Biz 1/1000'i çalışıyoruz, Büyükşehir Belediyesi ise 1/5000'i çalışıyor. Bunları takip ediyoruz. İnşallah yakın zamanda hallolacak.
SORU: Bu 20 bin dönümlük alan tarım arazisi mi?
OSMAN GÜDER: Değil. Zaten siz tarımsal alanlarda bir çalışma yapamıyorsunuz. Bu tür tarımsal alanlarda çalışma yapabilmeniz için birçok bakanlıktan ve Cumhurbaşkanlığından onay almanız gerekiyor. Bu yönüyle çalışma yaptığımız alanlar yok mu? Var. Tabii tarımsal alan özelliğini yitirmiş ve tarımsal alan olarak kullanılmıyor.
SORU: 31 Mart seçimlerinden sonra tasarruf tedbirleri kapsamında birçok belediye bazı uygulamalar başlatmıştı. Sizin seçildikten hemen sonra yapılan ilk Meclis toplantısında gelen bir soru üzerine Battalgazi Belediyesi'nin borcunu açıklamıştınız. Direkt sormak istiyorum. Battalgazi Belediyesi'ni kaç milyon borç ile devralmıştınız?
OSMAN GÜDER: 112,5 milyon borç ile devralmıştık.
SORU: Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar'a da sormuştum. Piyasa borcunuz ne kadar?
OSMAN GÜDER: Bu borcun 91 milyonu İller Bankası'na olan borçlanmaydı. Yaklaşık 22,5 milyon piyasa borcu vardı.
SORU: Şu anda net borcunuz kaç milyon?
OSMAN GÜDER: Piyasaya borcumuz şu an yok.
SORU: Aslında bu tasarruf tedbirlerinden sonra bu borçlar çok kafaya takıldı ama bizler bir paradoksa düştük. Hizmet mi borçsuz olmak mı ikilemine düştük. Vatandaşı borç mu ilgilendirir yoksa hizmet mi? Siz bu hizmet-borç kavramlarını nasıl görüyorsunuz?
OSMAN GÜDER: Bizler çözüm merciinde olan insanlarız. Salavat da kuvvetle olur. Şöyle bir sarmala girdik. Gelirimizin büyük bölümü İller Bankası'ndan payımıza düşendir. Dolayısıyla 2019'da ilk geldiğimizde payımıza düşen gelir borcumuzdan dolayı elimize ulaşmadan borcumuzdan otomatik düşüyordu. O para gelse belki borcu 5 ay sonra ödeyeyim ama şimdi bu parayı yatırıma dönüştüreyim diye bir seçeneğiniz yok.
SORU: Yine seçimlerde tüm Türkiye'de belediye bağlı araçlar çok konuşuldu. Şunu sormak istiyorum. Koltuğa oturduğunuzda Battalgazi Belediyesi'nin net araç sayısı kaçtı?
OSMAN GÜDER: Kiralık 74 civarında aracımız vardı.
SORU: Bu kiralık araçları daha sonra iptal ettiniz sanırım.
OSMAN GÜDER:30 Eylül'e kadar daha önce yapılmış kiralık araç anlaşması vardı.
SORU: Yanılmıyorsam o günlerde 1 yıllık kira bedeline 75 araç satın aldık, demiştiniz. Kaç tane aldınız ve kaç milyona mal oldu?
OSMAN GÜDER: O günkü koşullar önemli. Önceki Başkanımızın takdiri tabii ki. Bazen kiralamak uygundur bazen satın almak uygundur. Öncesini bilmiyoruz tabii. Biz yaklaşık ayda 1 milyon araç kirası ödüyorduk. Sözleşme süresi yaklaştığında bu kira bedelini düşürelim ya da aynı düzeyde tutalım talebiz uygun görülmeyince o günkü koşullarda satın almanın daha uygun olacağını düşündük. 10 milyon 400 bin liraya bu araçları almış olduk. Toplam 75 araç almış olduk.
SORU: 10 aylık kira bedeline karşılık 75 araç aldınız sanırım.
OSMAN GÜDER: O günkü koşullarda öyle oldu.
SORU: Merkezde üç belediyemiz var. Selahattin Gürkan buradan Büyükşehir'e geçti. Ve Büyükşehir Belediyesi'nde bir ekip değişikliği yaptı. Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar yardımcı iken Başkan seçildi ve ekibini değiştirdi. Ama siz sanki ekip değişikliği yapmadınız. Bu doğru mu?
OSMAN GÜDER: Doğrudur.
SORU: Kendi içinizde bir değişiklik yapıldı sanırım.
OSMAN GÜDER: Evet. Bir-iki ilave ile değişiklik yaptık.
SORU: Mevcut ekibi korurken koltuğa oturduğunuz ilk günlerde 30'a yakın işçi çıkardığınıza dair duyumlar almıştık. Bu doğru mu?
OSMAN GÜDER: O gün öyle bir şey söz konusu idi. İŞKUR üzerinden başlatılan bir süreç vardır. Selahattin Gürkan Başkanımız bunlar devam edebilir oluru vermişti.
SORU: Bu işten çıkarma olayını Başkan Gürkan ile istişare mi ettiniz?
OSMAN GÜDER: Tabii… İŞKUR üzerinden belli bir süreliğine kurumlar personel alabiliyor. O süreçte onları devam ettirelim demişti Selahattin Başkan. Biz de bu arkadaşlara şu an ihtiyaç olmadığını söylemiştik. Selahattin Başkan da o arkadaşları alırken şuna binaen almıştı. Biliyorsunuz bir Yaşam Merkezi'miz var bir de İspendere'miz var. Tabii oralarda birçok kolda faaliyetler gösterilecekti.
SORU: Tam kaç kişiydi bu çıkış yapılan arkadaşlar?
OSMAN GÜDER: 30'un üzerindeydi. Mesela o dönemde İspendere'deki otelin faaliyete geçirilmesi düşünülmüştü. Ama biz geldiğimizde o dönemin ekonomik şartlarında Yaşam Merkezi'ndeki sportif faaliyetlerin hepsini icra etmemiz ve otelin faaliyete geçirmemiz oluşan ekonomik ağır koşulları daha da ağırlaştıracağını düşünerek o arkadaşların devamını uygun görmedik.
SORU: Şu anda gözlemlediğim bu makam odasını da sormak istiyorum. Başkan Gürkan ile burada röportaj yaptığım ile şu anda bir fark göremiyorum. Başkan Gürkan Büyükşehir'de galiba sadece üç sefer tablo değişikliği yapmıştı. Siz koltuk arkasındaki tablo da dahil hiç değişiklik yapmamışsınız.
OSMAN GÜDER: Ortam uygunsa değiştirme ihtiyacı görmüyorsanız… (Burada gülüyoruz)
SORU: İsraf mı diyorsunuz?
OSMAN GÜDER: Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Biz geldiğimizde Battalgazi Belediyesi bir düzeye gelmiş ve yoluna devam eden bir belediye… Zaten işler yolunda gidiyorsa çok da fazla bir değişikliğe gidilmesini doğru bulmuyorum.
SORU: Depremzedelere TOKİ, Gelincik Tepesi'nde konutlara başladı. Bu yeri siz mi belirlediniz?
OSMAN GÜDER: TOKİ ile alakalı yeri biz belirledik. Daha öncesinde burayla alakalı çalışmalar vardı. Ama zeminin, coğrafik koşulların ve yerin mera olması hasebiyle bura ile ilgili her hangi bir tasarrufta belediyelerimiz bulunamamıştı. Ama biz de geldiğimizde burada neler yapabiliriz diye bir çalışmamız vardı. Önce Tarım Bakanlığı ile bir görüşmelerimiz olmuştu. Bakanlık da mera olması hasebiyle ot bedellerini yatırın demişti.
SORU: Gelincik Tepesi'nin tarım arazisi ve hatta sit alanı olduğu söyleniyordu. Bu doğru mu?
OSMAN GÜDER: Yok yok. Mera ama arazi tamamen taşlık alan. Şu anda kırıcılarla kırılmıyor. Ancak patlayıcı ile sarstıktan sonra kırıcılarla kırılıyor. O kadar sert bir taş yapısı var.
SORU: Ot bedelini siz mi verdiniz?
OSMAN GÜDER: Hayır. Deprem olmadan önce ot bedelini ödeme planı yapıyorduk. Sonrasında deprem olunca ve ekonomik süreçler de birçok icraatı ötelettiği gibi ödemedik. Deprem olduktan sonra biz orada ısrarcı davrandık. O bölgede zeminin çok sağlam ve sağlıklı olduğunu söyledik. Çöşnük fay hattının bizim bölgemizde geçmesini vurguladık. Kentsel dönüşümün bu alanda uygun olacağını aktardık. Uzmanlar da Gelincik Tepesi bölgesinin depreme uygun bir yer olduğu kanısında.
SORU: Şu an kaç konut yapılıyor?
OSMAN GÜDER: Şu an bin 550 konut yapılıyor.
SORU: Öncelik depremzedelere verilecek sanırım.
OSMAN GÜDER: Tabii…
SORU: Selahattin Gürkan döneminde kapanan Hanımınçiftiği Belediyesi'nin yeri yeni kurulan Turgut Özal Üniversitesi'ne verilmişti. Sonra siz bir eğitim kurumundan verilen yeri geri aldınız algısı oluştu. Siz niye o yeri Turgut Özal Üniversitesi'nden geri aldınız?
OSMAN GÜDER: Turgut Özal Üniversitesi o günkü koşullarda fakülteden ziyade farklı amaçla kullanılma düşüncesi o dönemde şekillenmişti. Belki bir kurs merkezi belki öğretim görevlerinin gelebileceği bir yer… Sonrasında mühendislik fakültesi şeklinde söylemleri oluştu. Belki projeleri birkaç yıl aksayabilir düşüncesi oluştu. Bizde o dönemde gençlerimize sahip çıkmak için…
SORU: İki-üç yıl boş kalacağı için galiba değerlendirmek istediniz.
OSMAN GÜDER: Aynen. Turgut Özal Üniversitesi belki 3 yıl sonra o söylemiş olduğu icraatları gerçekleştirmiş olacaktı. Ondan dolayı bu bölgenin durumundan dolayı biz biraz daha erkene almak istedik. O günkü koşullarda Gençlik ve Spor Bakanlığı ile de görüşüyorduk Gençlik Merkezleri ile alakalı. Burayı bize verdiğinizde biz orayı hemen Genlik Merkezi'ne dönüştürebiliriz, cevabı ile karşılaşınca bu kararı aldık. 2-3 yıl bekleyeceğimize hemen burada gençlik merkezine dönüştürelim, dedik.
SORU: Bu kararınızdan sonra MTÜ'nün bazı fakültelerini Yeşilyurt bölgesine taşınma dedikoduları çıkmıştı. Size tepki olarak algılanmıştı.
OSMAN GÜDER: Biz Turgut Özal Üniversitesi'nin Battalgazi bölgesinde kalması gerektiğini düşünüyoruz. Halen aynı fikirdeyiz. Yani buradaki fakültelerin başka bölgeye gitmemesi ve özellikle rektörlüğün oraya gitmemesi noktasında bizim şerhimiz var. Ve olacak da bundan sonra. O dönemde bazı fakültelerin oraya gideceği şeklinde Büyükşehir'imize bilgiler gelmiş oldu. Tabii buradaki yeri onama Büyükşehir'deydi. Biz söylem olarak müdahil edebiliyoruz ama eylem olarak müdahil olamıyoruz yasal olarak. Büyükşehir'imiz ile görüştüğümüzde fakültelerin Battalgazi bölgesinde kalması gerektiğini söyledik. Battalgazi'nin gelişmesi için üniversitenin bu bölgede olması gerektiğini söyledik. Bu bölgeye ilgi-alakalının olması lazım. Yeşilyurt kendiliğinden gelişimini tamamlıyor. Göçü biz hep buraya alıyoruz. Yeşilyurt da bizim Battalgazi de bizim Türkiye de bizim. Toplumsal dönüşümde iyi bir etki oluşturacağını düşünüyoruz üniversitenin.
SORU: Başkan'ım Büyükşehir Belediyesi'nin Meclis Toplantısında Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile bir tartışmanız olmuştu. Tartışmanın içeriğini sormak istemiyorum. Merak ettiğim şu: Siz teşkilattan gelen biri olarak bu tartışmaya girdiniz. Kimsenin çıkış yapmadığı bir ortamda tartışmaya girdiniz. Ama bu çıkıştan sonra kendinizi yalnız hissettiniz mi?
OSMAN GÜDER: Yalnız hissettim o süreçte. Partimize bir dil uzatma vardı. Bugünkü koşullarda da olsa, bir dostumuza bir arkadaşımıza bir yoldaşımıza… O yoldaşımızın olmadığı bir ortamda dil uzatılırsa biz orada gereken cevabı vermek zorundayız.
SORU: Çıkışınıza bir anlam verebiliyorum çünkü hep teşkilattan geldiniz buraya. AK Parti İl Başkanlığı bir açıklama yapmadı. AK Parti Arapgir İlçe Başkanı dahi bir açıklama yapmadı.
OSMAN GÜDER: Bi şey demiyorum ama bunun yorumunu kamuoyuna ve oradaki arkadaşlara bırakıyorum. Şunu arzulardım, isterdim; O çıkışta bulunduğumuz anda oradaki arkadaşlarımızın da bizi desteklemelerini isterdik. Takdir o arkadaşların.
SORU: Selahattin Gürkan sizden önceki Battalgazi Belediye Başkanı'ydı. Başkan Gürkan ile aranız nasıl?
OSMAN GÜDER: Aramız çok iyi… (Burada gülüyoruz) Herkes ile aramız iyidir. Biz kişisel menfaatlerimizi icramızın önüne koymuyoruz.
SORU: İşsel anlamda aranız nasıl? Mesela telefonlaşıyor musunuz?
OSMAN GÜDER: Sık sık telefonlaşıyoruz. Belediye Başkanı olarak şunu belirtmek isterim. İlçe belediyeleri tabii ki önemli ama bir şehri geliştirecek, dönüştürecek Büyükşehirlerdir. Örnek olarak ana yollar açılmadan sizin tali yolları açmanız mümkün değil.
SORU: Ama Başkan'ım bizim Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bir tavrı var. Sürekli eskiye dair söylemleri var. Kar döneminde dahi yaşadık.
OSMAN GÜDER: Burada eylem anlarında sorunlar, sıkıntılar olabilir. İnsanın olduğu her yerde problem olur. Önemli olan bu problemleri ayyuka çıkarmadan… Bu sizin işinize yansımaması önemlidir. Şimdi bugün ben de kalkar sizin aleyhinize açıklama yaparım, diğerinin aleyhine açıklama yaparım. Bu açıklamaların vatandaşın lehine ne kazandırır? O gün bizim de makinemiz eksik olabilir, Büyükşehir'de gecikme olabilir. Önemli olan o soruna o gün Malatya olarak çözüm üretmemizdir.
SORU: Ama o günlerde bir koordinasyon eksiği vardı.
OSMAN GÜDER: Olabilir.
SORU: Üç belediye kendi başına hareket etti.
OSMAN GÜDER: O gün projelerle alakalı olarak Ankara'daydım. Kar yağınca o andan itibaren müdahale ettiler ama akşam saat 6'da başlayıp ertesi gün saat 3'e kadar devam etmesi… Açmış olduğumuz bir yer tekrar kapanıyordu. Sadece Battalgazi bölgesinde 2 bin tane sokak var. Sizin bir anda 2 bin sokağa girmeniz mümkün değil. O gün herkes kendi sokağını görüyor.
SORU: Merkezde üç belediyemiz var ve bu üç belediye de AK Partili. Biz üç belediye başkanını o karlı dönemde aynı karede görmedik.
OSMAN GÜDER: O gün biz Ankara'da olmamız hasebiyle uçak da bulamadık. Selahattin Başkanım Malatya'daydı. Ertesi gün 4 uçağıyla Elazığ'a inebildik. Zaten ilk kar yağdığı zaman akşam vaktinde biz birçok yeri açmıştık.
SORU: Herhalde bir kiralama da yaptınız o günlerde.
OSMAN GÜDER: Tabii ki… Mümkün değil ki araçlarınızın yetmesi.
SORU: Son sorum her zamanki gibi yerel basın ile ilgili. Yerel basını nasıl buluyorsunuz?
OSMAN GÜDER: Her biri olmazsa olmazımız. Ama yerel basın daha iyi olabilir mi? Elbette daha iyi olabilir. Yerel basınımızın objektif olması çok önemli. Ama maalesef çok göremiyoruz bazı arkadaşlarımızdan. Bunlar bizim arkadaşlarımız, bizim insanımız. Hepsine kucak açmamız lazım. Bizim onları sahiplenmemiz lazım. Onların bizi sahiplenmesi lazım.
SORU: İyiyle kötüyü ayırt edebiliyor musunuz?
OSMAN GÜDER: Şu an 52 yaşına girmiş biri olarak söylüyorum. Toplumun birçok kesimine dokunduk. 20 yıldır siyasetin içerisindesiniz. İnsanları tanıyorsunuz. Gelen insanın ne amaçla geldiğini size soru sorarken hangi amaçla soru sorduğunu bu arkadaşın hangi cevabı sizden beklediğini biliyoruz. Yeri geldiğinde eleştirmemiz lazım yeri geldiğinde övmemiz lazım. Ama hep eleştiri hep övmek… Bunlar hoş şeyler değil.
SORU: Gazeteciler ile siyasetçiler veya başkanlar arasında mesafe olmalı mıdır?
OSMAN GÜDER: Mesefa kesinlikle olmalıdır. Maddi ilişkiler kesinlikle olmamalı. Maddi ilişkiler sürecin içerisine dahil olduğu zaman kantarın topuzunu kaçırıyoruz. Topuz kaçınca da… Yani ben hak etmediğim bir övgüyü almak istemiyorum.
SORU: Eleştiriye kızıyor musunuz?
OSMAN GÜDER: Yok yok. Ama şu hadisi ifade etmek istiyorum. Kişinin duyduğunu iletmesi kendine günah olarak yeter. Bir ayeti kerimede ise bir fasık size haber getirdiğinde o haberi teyit edin. Kim getiriyor, kimden getiriyor, hangi amaçla getiriyor? Bunları biz koruduktan sonra elbette ki eleştiri olmalıdır.
SORU: Basın biriminizin sizi bilgilendirmesi haricinde yerel basını takip ediyor musunuz?
OSMAN GÜDER: Ben biraz okumayı seviyorum. Akşam 10'dan 11'den sonra odama çekiliyorum. Kim ne yapmış ne yazmış bakıyorum. Aslında biraz kalıcı bilgi edinmek istiyorum. Ya Mahir ne yapmış. Çok da beni etkilemiyor. Ben burada ne yapıyorum. Mahir'in söylediği söz haklı mı? Bundan çıkaracağım paye var mıdır? Varsa o payemi alırım. Çok da aşırı etkilenmem yani. Arkadaşlara derim ki, Mahir'e deyin ki şu konuda böyle düşünüyor bu konu öyle değil.
SORU: Mahir'i direkt niye aramıyorsunuz?
OSMAN GÜDER: Başkan olarak siz biri ile direkt muhatap olduğunuzda şey değişiyor. Ben direkt Mahir'i aradığımda Mahir bana söyleyemeyeceği bir şey olabilir. Ama Murat Bey aradığında daha rahat konuşabilir. Karşıdakini muhatap almama durumu yok.
SORU: Başkan'ım keyifli bir röportaj yaptık. Teşekkür ederim. Son sözleriniz varsa almak isterim.
OSMAN GÜDER: Biz sizleri seviyoruz. Genel olarak söylüyorum. Basını seviyoruz. Haksız yere giden bir liranın helal olmadığını ve bunun hesabının bize sorulacağını biliyoruz. Bunda Mahir'in de hakkı var, Hasan'ın da hakkı var, Burak'ın da hakkı var. Buna itina göstermeye çalışıyoruz. Sizden de ricamız gerçekten olumlu eleştiri yapın. Duyumlardan ziyade… Şu oluşuyor. Şimdi insanlar beni eleştiriyor ama mahalleye gittiğimde Başkan'ım biz sizden çok razıyız, diyorlar. İnsanımızda bu yapı var.
SORU: Son sözlerinizi aldım ama şunu eklemem lazım. Genel hatlarıyla Malatya'da eleştiri kültürü yok.
OSMAN GÜDER: Eleştiri kültürümüz vardı. Bence hem eleştirenler hem de eleştirilenler topuzu kaçırdı. Yani sadece eleştiriden hoşlanmayanın suçu değil bu hadise.
SORU: İki tarafta dahil raydan çıkmış Başkan'ım.
OSMAN GÜDER: Ama uğraşın, pes etmeyin.
SORU: Mücadelemize devam edeceğiz Başkan'ım. Battalgazi'nin kalkınması hepimizin kalkınması demektir. Büyükşehir'in kalkınması bizim kalkınmamızdır.
OSMAN GÜDER: Şurada yol yapılırsa bu Selahattin Başkanın yolu olmayacak. O yolda sen geçeceksin ben geçeceğim. Başkan gidecek ama o yol kalacak. Osman Güder gidecek ama o park kalacak.
SORU: Başkan'ım tekrar teşekkür ederim.
OSMAN GÜDER: Biz teşekkür ederiz.
RÖPORTAJ: Mahir Temur - mahirtemur@gmail.com - https://twitter.com/mahirtemur