Ömer Derin, kimyasal silah saldırısını kınadı
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı İHH Malatya Şubesi Başkanı Ömer Derin, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin, ülkenin kuzeyindeki İdlib ilinin Han Şeyhun beldesine düzenlediği klor gazı içerikli kimyasal silah saldırısını kınadı.
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Malatya Şubesi Başkanı Ömer Derin, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin, ülkenin kuzeyindeki İdlib ilinin Han Şeyhun beldesine düzenlediği klor gazı içerikli kimyasal silah saldırısını kınadı.
Dernek binasında konuşan İHH Malatya Şubesi Başkanı Ömer Derin, Suriye'de rejim güçlerinin son yaptığı hava saldırısında aralarında bebek ve çocukların da bulunduğu çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Şube Başkanı Ömer Derin, "Suriye'de 7. Yılına giren zalim Esed rejimi ve destekçileri katliam ve saldırılarına bu günde yenilerini eklemiştir. Bu sabah İdlib ‘in Han Şeyhun beldesine düzenlenen kimyasal silah saldırısında çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 100'den fazla sivil ölmüş, yine çoğu çocuk 500 sivil yaralanmıştır. Ardından yaralıların tedavi edildiği Rahman Hastanesi ve yine yaralılara müdahale eden sivil savunma merkezlerine 5 defa saldırıda bulunulmuştur. Yine İdlib 'de Maret Numan bölgesinde Hastane vurulmuş, tedavi gören onlarca sivil yaralanmış, hastane kullanılamaz hale getirilmiştir. Şam'da kuşatma altında bulunan Doğu Guta Kabun mahallesinde çok sayıda hava saldırısı olmuş, Duma da ise engelli sağlık merkezi vurulmuş, Hama 'da birçok noktaya aynı anda hava saldırıları düzenlenmiş, İHH İnsani Yardım vakfı tarafından desteklenen ekmek fırını dahi vurulmuştur. Bu görüntüler ilk değildir. Maalesef Dünya Devletlerinin şu an ki tutumlarına bakılırsa son da olmayacaktır. Obama döneminde kırmızı çizgi ilan edilen Kimyasal saldırı, 2013 yılında gerçekleştirilmiş ancak ne kırmızı çizgi kalmış ne de zulme engel olunmuştur. Dünya devletlerinin oynadığı barış tiyatrosunun kurbanı maalesef yine Suriyeli masum siviller, kadınlar çocuklar oluyor. Halep işgalinden sonra Batı adeta tüm Suriye muhalefetini terör örgütü olarak kabul etmeye başlamış PYD/PKK gibi terör örgütlerini ise özgürlük savaşçısı ve terörle mücadelede müttefik olarak kabul etmekte ve Karadan havaya füzeler dahil olmak üzere her türlü ağır silahla donatmaya hız vermiştir” dedi
Türkiye'nin Daeş ve PYD/PKK terör örgütlerine karşı mücadelesinde ise ABD-Rus ittifakı ve onlara eklemlenen mezhepçi çetelerin Türkiye'ye karşı ittifak oluşturduklarını kaydeden Derin, “Cenevre'de başlayan güya Barış Görüşmeleri müzakereci devletler ve yetkililerin tatil yapmalarından başka bir işe yaramamıştır. Aynı şekilde büyük umut olarak sunulan Astana Barış görüşmelerinde de Türkiye ve Türkiye kamuoyunun oyalanmaya çalışıldığı, “iç gündemin yoğunluğundan” ise medyada Suriye'de yaşanan katliamlara yer verilmediğine üzülerek şahit olmaktayız. Türkiye'nin tüm iyi niyetli çabalarına, barış görüşmelerinin yürümesi için gösterdiği samimi ve yoğun çalışmalara rağmen Suriye'de barış için bir yol alınamamaktadır. Dünya devletleri bu gayretli barış çalışmalarını adeta sabote etmektedir. Buradan kamuoyunu yapılan tüm zulümlerde olduğu gibi bu zulümde de Suriyeli mazlum kardeşlerimizin yanında bulunmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.