Memur-Sen Malatya İl Temsilcisi Kerem Yıldırım:
Memur-Sen Malatya İl Temsilcisi Kerem Yıldırım, 15 Temmuz'un 1. yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, hain girişime tepki göstererek, O karanlık geceye yenilmeyen bu milletin güneşi hiçbir zaman batmayacaktır dedi.
Memur-Sen Malatya İl Temsilcisi Kerem Yıldırım, 15 Temmuz'un 1. yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, hain girişime tepki göstererek, 'O karanlık geceye yenilmeyen bu milletin güneşi hiçbir zaman batmayacaktır' dedi.
15 Temmuz'da ülkenin, işgal ve parçalanmanın eşiğinden döndüğünü kaydeden Yıldırım, '15 Temmuz'da kanlı bir darbeyle başlayan işgal girişimi, en az bin yıldır varlığımızı, sömürü ve talana dayanan emperyalist planları önünde engel gören şeytani güçlerin, bizi tarihten ve coğrafyamızdan silmek için giriştikleri bir saldırıdır. Bu saldırının Malazgirt'ten Çanakkale'ye kadar tüm karşılaşmalarda gördüğümüzden farklı en yakıcı tarafı, içerideki işbirlikçi hainlerin, emperyalistlerin kirli, zalim amaçlarına 'hizmet' etmeleriyle yapılmış olmasıdır. Akıllara ziyan bir teslimiyetle benlikleri istila edilmiş mankurtlardan oluşan ihanet ordusu, insani ve dini değerlerimizi sömürüp istismar ederek toplum ve devlet içinde yuvalanmış, sinsi çalışmalarla örgütlenmiş ve sonunda kıtalar, okyanuslar ötesinde karargah kurmuş karanlık efendilerinin emriyle milli varlığımızı hedef alarak organize, ölümcül saldırılarını başlatmışlardır. Hayati önemdeki milli hedefler, uçak ve helikopterlerden atılan bomba ve füzelerle vurulmuş, tanklar halkın üzerine sürülmüş, insanımız ağır makineli tüfeklerle taranmıştır. 249 vatan evladı şehit verilmiş, 2 bini aşkın vatandaşımız yaralanmıştır. İnsanımız, yaşlısından gencine, kadınından erkeğine ölümüne direnirken, dış mihrakların ve birçok batılı ülkenin halktan ve demokrasiden yana tavır almadıkları gibi, darbecileri destekleyen, onları koruyan tutumu yaşanan facianın derin bağlantılarını göstermesi bakımından ibret verici olmuştur. Bir yıl sonra bile sözde demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerden yana olduğunu söyleyen malum güçlerin hala darbecileri koruyan tutumu düşündürücüdür' şeklinde konuştu.
15 Temmuz'da sadece Türkiye'nin değil tüm coğrafyanın kaosa sürüklenmesinin amaçlandığını söyleyen Yıldırım, 'Eğer bu hain kalkışma başarılı olsaydı, bölünmenin kaotik cehenneminde kurgulanan iç savaş en çok da ümmetin ve ülkemizin üzerinde kötü emelleri olanları sevindiriyor olacaktı. Hamt olsun, milletimiz, tarihten aldığı basireti, her istiklal mücadelesinde gösterdiği cesareti ve vatan söz konusu olduğunda ortaya koyduğu kahramanlığıyla düşmanın tuzaklarını başına geçirdi. İşgalcilerin, bu destansı direnişle püskürtülmesi, o gece bize dua eden bütün mazlumlar ve başka coğrafyalardaki kardeşlerimiz için de önemli ve örnek bir olaydır. Tarihin en zor gecelerinden biri olan bu geceyle başlayan fiili direniş yeni bir diriliş ve batmayacak bir zafer güneşidir. Bu gecenin örnek direniş ve dirilişi, başta medeniyet coğrafyamız olmak üzere, bütün mazlum halklara uyanış ve toparlanışa dair güç ve ilham verecektir' dedi.
15 Temmuz zaferinin tarihi bir dönüm noktası olduğunu aktaran Yıldırım, 'Sonucu ne olursa olsun, bu topraklarda bize rağmen hiçbir hesabın tutmayacağının, art niyetlilerin kurdukları oyunları bozacağımızın, tuzaklarını başlarına yıkacağımızın destanıdır. O gece millet kendisine karanlığı bir kader olarak dayatmak isteyenlere demokrasi, özgürlük, bunlardan da önce insan onuru adına şanlı bir direniş göstererek, şehitleriyle adanmış, gazileriyle inanmış, kahramanlarıyla meydan okuyan görkemli bir cevap vermiş, darbeyi darbecilerin başına geçirmiştir. Sezai Karakoç'un dediği gibi, 'Geceye yenilmeyen her kişiye, ödül olarak bir sabah, bir gündüz, bir güneş vardır. O gece, koca bir millet ve gönülleri bizimle olan bütün ümmet, kalplerindeki ışığın aydınlığıyla karanlığın üstüne üstüne yürüdü. Vurulanlarımız, şehit düşenlerimiz oldu. Aralarında üyelerimizin de bulunduğu tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Onlar, uhrevi hayatın kazançlarını menzil edindiğimiz bu yolda, bizleri nesilden nesile aydınlatacak ölümsüz meşalelerdir' diye konuştu.
15 Temmuz'da ülkenin, işgal ve parçalanmanın eşiğinden döndüğünü kaydeden Yıldırım, '15 Temmuz'da kanlı bir darbeyle başlayan işgal girişimi, en az bin yıldır varlığımızı, sömürü ve talana dayanan emperyalist planları önünde engel gören şeytani güçlerin, bizi tarihten ve coğrafyamızdan silmek için giriştikleri bir saldırıdır. Bu saldırının Malazgirt'ten Çanakkale'ye kadar tüm karşılaşmalarda gördüğümüzden farklı en yakıcı tarafı, içerideki işbirlikçi hainlerin, emperyalistlerin kirli, zalim amaçlarına 'hizmet' etmeleriyle yapılmış olmasıdır. Akıllara ziyan bir teslimiyetle benlikleri istila edilmiş mankurtlardan oluşan ihanet ordusu, insani ve dini değerlerimizi sömürüp istismar ederek toplum ve devlet içinde yuvalanmış, sinsi çalışmalarla örgütlenmiş ve sonunda kıtalar, okyanuslar ötesinde karargah kurmuş karanlık efendilerinin emriyle milli varlığımızı hedef alarak organize, ölümcül saldırılarını başlatmışlardır. Hayati önemdeki milli hedefler, uçak ve helikopterlerden atılan bomba ve füzelerle vurulmuş, tanklar halkın üzerine sürülmüş, insanımız ağır makineli tüfeklerle taranmıştır. 249 vatan evladı şehit verilmiş, 2 bini aşkın vatandaşımız yaralanmıştır. İnsanımız, yaşlısından gencine, kadınından erkeğine ölümüne direnirken, dış mihrakların ve birçok batılı ülkenin halktan ve demokrasiden yana tavır almadıkları gibi, darbecileri destekleyen, onları koruyan tutumu yaşanan facianın derin bağlantılarını göstermesi bakımından ibret verici olmuştur. Bir yıl sonra bile sözde demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerden yana olduğunu söyleyen malum güçlerin hala darbecileri koruyan tutumu düşündürücüdür' şeklinde konuştu.
15 Temmuz'da sadece Türkiye'nin değil tüm coğrafyanın kaosa sürüklenmesinin amaçlandığını söyleyen Yıldırım, 'Eğer bu hain kalkışma başarılı olsaydı, bölünmenin kaotik cehenneminde kurgulanan iç savaş en çok da ümmetin ve ülkemizin üzerinde kötü emelleri olanları sevindiriyor olacaktı. Hamt olsun, milletimiz, tarihten aldığı basireti, her istiklal mücadelesinde gösterdiği cesareti ve vatan söz konusu olduğunda ortaya koyduğu kahramanlığıyla düşmanın tuzaklarını başına geçirdi. İşgalcilerin, bu destansı direnişle püskürtülmesi, o gece bize dua eden bütün mazlumlar ve başka coğrafyalardaki kardeşlerimiz için de önemli ve örnek bir olaydır. Tarihin en zor gecelerinden biri olan bu geceyle başlayan fiili direniş yeni bir diriliş ve batmayacak bir zafer güneşidir. Bu gecenin örnek direniş ve dirilişi, başta medeniyet coğrafyamız olmak üzere, bütün mazlum halklara uyanış ve toparlanışa dair güç ve ilham verecektir' dedi.
15 Temmuz zaferinin tarihi bir dönüm noktası olduğunu aktaran Yıldırım, 'Sonucu ne olursa olsun, bu topraklarda bize rağmen hiçbir hesabın tutmayacağının, art niyetlilerin kurdukları oyunları bozacağımızın, tuzaklarını başlarına yıkacağımızın destanıdır. O gece millet kendisine karanlığı bir kader olarak dayatmak isteyenlere demokrasi, özgürlük, bunlardan da önce insan onuru adına şanlı bir direniş göstererek, şehitleriyle adanmış, gazileriyle inanmış, kahramanlarıyla meydan okuyan görkemli bir cevap vermiş, darbeyi darbecilerin başına geçirmiştir. Sezai Karakoç'un dediği gibi, 'Geceye yenilmeyen her kişiye, ödül olarak bir sabah, bir gündüz, bir güneş vardır. O gece, koca bir millet ve gönülleri bizimle olan bütün ümmet, kalplerindeki ışığın aydınlığıyla karanlığın üstüne üstüne yürüdü. Vurulanlarımız, şehit düşenlerimiz oldu. Aralarında üyelerimizin de bulunduğu tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Onlar, uhrevi hayatın kazançlarını menzil edindiğimiz bu yolda, bizleri nesilden nesile aydınlatacak ölümsüz meşalelerdir' diye konuştu.