Kansere bıçak değmez algısı yanlış
Akciğer kanserine yol açan en önemli etkenin sigara olduğuna değinen Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tayfun Kermenli, hastaların 'kansere bıçak değmez, ameliyat olmaz' diye kafalarında yanlış algı oluştuğunu, bunun kırılması gerektiğini söyledi.
Akciğer kanserine yol açan en önemli etkenin sigara olduğuna değinen Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tayfun Kermenli, hastaların 'kansere bıçak değmez, ameliyat olmaz' diye kafalarında yanlış algı oluştuğunu, bunun kırılması gerektiğini söyledi.
Sigara kullanımının akciğer kanserine yol açan en büyük sebep olduğunu ve yüzde 90'ının buna bağlı gerçekleştiğini aktaran Medical Park Elazığ Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tayfun Kermenli, erken teşhis ve kapalı yöntem ameliyatlarla tedavilerin mümkün olabileceğini söyledi.
Hastalara akciğer kanseri tanısı konulduktan sonra tomografi çektiklerini anımsatan Op. Dr. Tayfun Kermenli, 'Tomografi sonrasında kitlenin bulunduğu yere göre bronkoskopi veya farklı yöntemlerle biyopsi yapıyoruz ve sonuca ulaşıyoruz. Patoloji sonucunda ameliyata uygun bir hastalık gelirse hastanın ameliyatını planlıyoruz. Ameliyat olabilen hasta şansı yüzde 20 civarındadır. Akciğer kanseri tanısı konulup ameliyat şansı verdiğimiz hastalardan ancak 5'te biri ameliyat olabiliyor. Aslında bu da bizim için değerlidir' dedi.
'Kapalı yöntemle iyileşme süreci daha hızlı oluyor'
Halk arasında yanlış bilinen doğruların olduğuna da dikkat çeken Op. Dr. Kermenli, 'Akciğer kanseri denildiğinde genellikle hastaların kafalarında 'bıçak değmez, ameliyat olmaz' diye yanlış bir algı oluşmuş. Bunu kırmamız gerekiyor. Özellikle hastanemizde akciğer kanseri vakalarda kapalı ameliyatı daha fazla kullanmaya çalışıyoruz. Kapalı ameliyatın avantajı, hem hızlı iyileşme sağlıyor hem de hastalarımızın ağrısı daha az olduğu için daha uzun dönemde kansere karşı gelişecek olan tedavi seçeneklerinde daha rahat kullanabiliyoruz' şeklinde konuştu.
Konuşmasını sürdüren Dr. Kermenli, 'Açık ameliyatlarda maalesef hastaların iyileşme süreci çok uzayabiliyor. Ancak kapalı ameliyatlarda bunu görmüyoruz, hasta daha çabuk iyileşiyor. Ameliyat sırasında görüş mesafemiz ve açımız daha fazla olduğu için daha rahat cerrahi işlem yapabiliyoruz. Bunların dışında özellikle kesi, insizyon (kesi) hattı az olduğu için hastanın cildinde daha az hasar bırakıyor ve iyileşme süreci daha çabuk oluyor. Özellikle artık teknolojinin gelişmesi ile birlikte akciğer kesmek veya dikmek konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamadan özel aletlerle bunları yapabiliyoruz. Hastanemizde mevcut olan tüm imkanlarla birlikte özellikle akciğer kanser ameliyatlarında kapalı yöntemi kullanıyoruz. Bu hastaların daha çabuk iyileşmesi, hayata alışması ve gerekiyorsa eğer kemoterapiye bir an önce başlayabilmeleri için bu ameliyatları tercih etmelerini tavsiye ediyoruz'diyerek sözlerini tamamladı.
Sigara kullanımının akciğer kanserine yol açan en büyük sebep olduğunu ve yüzde 90'ının buna bağlı gerçekleştiğini aktaran Medical Park Elazığ Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tayfun Kermenli, erken teşhis ve kapalı yöntem ameliyatlarla tedavilerin mümkün olabileceğini söyledi.
Hastalara akciğer kanseri tanısı konulduktan sonra tomografi çektiklerini anımsatan Op. Dr. Tayfun Kermenli, 'Tomografi sonrasında kitlenin bulunduğu yere göre bronkoskopi veya farklı yöntemlerle biyopsi yapıyoruz ve sonuca ulaşıyoruz. Patoloji sonucunda ameliyata uygun bir hastalık gelirse hastanın ameliyatını planlıyoruz. Ameliyat olabilen hasta şansı yüzde 20 civarındadır. Akciğer kanseri tanısı konulup ameliyat şansı verdiğimiz hastalardan ancak 5'te biri ameliyat olabiliyor. Aslında bu da bizim için değerlidir' dedi.
'Kapalı yöntemle iyileşme süreci daha hızlı oluyor'
Halk arasında yanlış bilinen doğruların olduğuna da dikkat çeken Op. Dr. Kermenli, 'Akciğer kanseri denildiğinde genellikle hastaların kafalarında 'bıçak değmez, ameliyat olmaz' diye yanlış bir algı oluşmuş. Bunu kırmamız gerekiyor. Özellikle hastanemizde akciğer kanseri vakalarda kapalı ameliyatı daha fazla kullanmaya çalışıyoruz. Kapalı ameliyatın avantajı, hem hızlı iyileşme sağlıyor hem de hastalarımızın ağrısı daha az olduğu için daha uzun dönemde kansere karşı gelişecek olan tedavi seçeneklerinde daha rahat kullanabiliyoruz' şeklinde konuştu.
Konuşmasını sürdüren Dr. Kermenli, 'Açık ameliyatlarda maalesef hastaların iyileşme süreci çok uzayabiliyor. Ancak kapalı ameliyatlarda bunu görmüyoruz, hasta daha çabuk iyileşiyor. Ameliyat sırasında görüş mesafemiz ve açımız daha fazla olduğu için daha rahat cerrahi işlem yapabiliyoruz. Bunların dışında özellikle kesi, insizyon (kesi) hattı az olduğu için hastanın cildinde daha az hasar bırakıyor ve iyileşme süreci daha çabuk oluyor. Özellikle artık teknolojinin gelişmesi ile birlikte akciğer kesmek veya dikmek konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamadan özel aletlerle bunları yapabiliyoruz. Hastanemizde mevcut olan tüm imkanlarla birlikte özellikle akciğer kanser ameliyatlarında kapalı yöntemi kullanıyoruz. Bu hastaların daha çabuk iyileşmesi, hayata alışması ve gerekiyorsa eğer kemoterapiye bir an önce başlayabilmeleri için bu ameliyatları tercih etmelerini tavsiye ediyoruz'diyerek sözlerini tamamladı.